Prof. İbrahim S. Canbolat
Prof. İbrahim S. Canbolat
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Suriye'nin âkıbeti, Türkiye'nin sınavı

GİRİŞ 23.02.2012 GÜNCELLEME 23.02.2012 YAZARLAR

      Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig (Mutluluk Bilgisi/Kutlu Bilgi) kitabında bahsettiği dört önemli ölçütten biri âkıbet kavramıdır. Âkıbet, yani işin sonu. Her ne iş olursa olsun, bir sonu vardır. Sonsuzluk inancı, sonluluk bilincinin oluşmasıyla güçlenir. Âkıbet, basit bir sonlanma, sona erme durumu değildir.  Başlangıcın ve zaman içerisinde sürdürülen tarzın şekillendirdiği bir son(uç)tur.

     Yaşanılan hayatın son uç noktasıdır âkıbet. Tercihlerimizin, eylemlerimizin filizlenip çiçeklenmesi,  ardından da olgunlaşmış bir meyve gibi kendini bırakması…İşte her birimizin âkıbeti…

      Aldatıcı ve aldanan insan

      Bu anlamda âkıbet, mutlak son değildir; sonsuzluğa geçiş evresidir. Sonsuzluğun kavranılmadığı durumlarda o tarihsel süreçte gözlemle sabit olan ve tekrarlanan bir doğal son, bir bitiş, bir tükeniş olarak görülür. Başlangıç ve bitiş arasındaki zorunlu ilişki dikkatten kaçar o zaman. Bu bir aldanmadır.

      Birey, toplum ve siyaset bağlamında âkıbet bilinci oluşmamışsa, sıklıkla yaşanılır böylesi aldanmalar. Aldanan insan, aldatıcının farkında değilse, sürekli tekrar eder aldanması. Oysa bir arayıştır onu peşi sıra sürükleyen. Bir umuttur seraptan seraba taşan ruhundaki.

      İnsanın doğası (fıtrat), aslında, güzelin ve iyinin aranılmasına eğimlidir; çirkinlik ve kötülük de insana özgü olan, ama arızî bir haldir. Bu arızî hâl süreklilik arzederse, insanın âkıbeti kötü olur.

      Herkesin âkıbeti kendince

      Kutadgu Bilig’de bahsedilen dört değerden ilki, doğruluk ve adalettir. Hükümdar, doğruluğu ve adaleti temsil eder. Yönetiminden sorumlu olduğu halkına karşı anlayışlı olmak zorundadır. Aynı zamanda da bilgili.

      İkinci sırada ise devleti ve mutluluğu temsil eden Vezir gelir. Üçüncü olarak akıldan bahsedilir. Akıl,  bilgiye barınak sağlayan ve onu muhafaza eden saray hükmündedir

      Bilgi, kimyaya benzetilir. Kimya denildiğinde, değişkenlik ve değerlilik gelir akla. Kimya gibi, yani kıymetli ve değişken. Bilgili olmak, bir değer ifade eder. Aynı zamanda da değişime açık olmak demektir.

      Âkıbet, dördüncü kavramdır. İşin sonuna, her şeyin bir sonu olduğuna işaret eder. Ne var ki bu son, yukarıda değinildiği gibi, başlangıç ve iradeden bağımsız, herkes için aynı ölçüde geçerli bir sona erme değildir. Herkesin âkıbeti kendincedir.

      Kökleri 11. yüzyılda olan bu devlet ve yönetim felsefesi bugün o kültürün mensuplarınca ne derecede içselleştirilerek uygulanmaktadır? Kültürel kodlarında böyle bir kaynağa sahip olmadığı halde, Avrupa Birliği, Temel Haklar Şartı diye bir belge kabul ederek, vatandaşların iyi yönetilme hakkı olduğunu belirtip bu vesileyle Türkiye’ye bir norm dayatmasında bulunması ne demektir?

      Nereden nereye…

      Doğruluk ve adalet temelinde bir siyaset marifetiyle devleti güçlü, vatandaşı mutlu ve memnun kılacak bir yönetim modelinin asgarî şartı, değişime kapı açacak bilgi ve anlayıştır. Böyle bir kültür mirasına ve tecrübeye sahibiz.

      Ama heyhat! Ne görüyoruz etrafımızda uzunca bir süredir? Kaddafi’nin âkıbeti ortada iken neden ders alınmaz bundan? Suriye’deki bilinçsiz yönetim daha ne kadar sürdürecek vatandaşa zulmünü? 

      Suriye’de yönetimin babadan oğla el değiştirmesi, zihniyet değişimi için yeterli olmamıştır. Esas değişim, yukarıda sözünü ettiğimiz bilgi ve anlayış sayesinde olur. Tabii ki bir de âkıbet bilinci gerekli.

     Ne kötüdür akılsız başın ceremesi

      Şimdi yavaş yavaş görünüyor yolun sonu. Beşar Esad’ın âkıbeti. Ey oğul Esat, insan olduğun için, evet, sadece insan olarak yaratılmış olduğun için, senin âkıbetini düşünüp buna üzülüyor insan. Ama insanın bu yönü de var işte. Zalim ve nankör de olur insan. Sen zalim ve nankör olan insanlar arasında yerini aldın. En büyük kötülüğün ülkene, ailene, halkına ve kendine.

     Ne kötü oluyor akılsız başın ceremesi.

     Çölde sakladığı yirmi ton altın Kaddafi’yi kurtardı mı? Sende de feraset yok belli ki, feraseti olmayan kişi bataklığa saplanmaya mahkûmdur… Ferasetsiz ve âkıbet  bilincinden uzakta gideceğin yer bellidir. Artık tüm dünya görüyor bunu. Bundan sonra sen görsen de bir görmesen de.

      Son günlerde Türkiye’de haber kanallarında Suriye’deki iç savaşa pek yer verilmese de, daha önce devlet zafiyetinin muhtemel kötü sonuçlarına dikkat çektiğimiz türden dehşet verici hadiseler devam etmektedir. İşin kötüsü, bunların (haber ajanslarının da etkisiyle) sıradanlaşmasıdır. Buna izin verilmemelidir.

     Suriye’nin Dostları adıyla bir grup ülkenin Tunus’da gerçekleştireceği toplantı da Türkiye ve dünya gündeminde fazla yer edinmedi. Buna rağmen Türkiye, kamuoyu ve hükümet düzeyinde gerekli hassasiyeti göstererek, komşu Suriye’de alevlenen ateşin tahrip edici bir yangına dönüşmesini engellemeye çalışmalıdır. İzansız oğul Esat yönetiminin bilinçli olarak ya da devlet zafiyetinden dolayı PKK teröristlerine sınırın öte yakasında manevra alanı yaratarak, Türkiye’ye karşı bunu bir baskı unsuru olarak kullanmak istediği anlaşılmaktadır. Bu, akıllıca bir tercih değildir.

     Mütekabiliyet

     Mevcut koşullarda Suriyeli muhaliflerin belirli ölçülerde kurumsallaşmalarının yolunu açmak, ileriye yönelik olarak Türkiye’nin çıkarınadır. Böylelikle, hem ülkede devlet erkini kullanarak insan hakkı ihlâlinde bulunan mevcut Esat zihniyetine karşı Türkiye halk iradesinden yana tavrını ortaya koyacak, hem de bir anlamda kendisine yönelmiş bulunan muhaliflere sığınma hakkı tanımanın ötesinde bunlara stratejik destek sağlayarak, komşuda uyumlu ve demokratik bir yönetimin oluşmasına katkıda bulunacaktır.

     Türkiye’den beklenen budur. Bunu herkes bilir. Ama dışarıda kimileri buna mani olmaya çalışır, kimileri de içeride bunun farkında olmayacak derecede basit politika oyunlarıyla meşguldür.

İbrahim S.Canbolat  / Haber 7
icanbol@hotmail.com

Twitter.com/icanbol

YORUMLAR 12 TÜMÜ
  • Serdar H. 13 yıl önce Şikayet Et
    Halklara yazık oluyor. Arap baharı veya Suriye'deki olaylarda emperyalist güçlerin etkisini inkar eden az kişi çıkar. Ancak bu etki, oralarda diktacı ve halkını hiçe sayan yönetimler olduğu gerçeğini değiştirmez. Zaten bu sebeple bu ülkeler manipülasyona açıktırlar. Neticede günümüzde bu yönetim tarzının sonu gelmiştir. İnsallah en az hasarla bu islam cografyalarındaki kaos biter ve dirlik düzen sağlanır.
    Cevapla
  • semra 13 yıl önce Şikayet Et
    esadçılara ve suriye halkını kınayanlara. İnternetten Hamza Bakour yazın ve bakın ne süpriz çıkıyor. Acaba ailenizden hangi birisine böyle bir şey yapılmasını kabul ederdiniz. Acaba gerçekten Müslüman vicdanına ruhuna sahipmisiniz? yoksa size dokunmayan esad yılanı kendi halkını sokma hakkına sahipmi? Mahşer meydanında kendinizden eminmisiniz? suriye halkına yapılanlardan sorumlu tutulmayacağınıza eminmisiniz? Hz. Hüseyini şehid eden Kufeli çapulcular gibisiniz ne eksik ne fazla.
    Cevapla
  • abdullah oğul 13 yıl önce Şikayet Et
    İşte Cevap Budur. Kenan elli adlı okuyucunun yorumlarına bire bir katılıyorum.Ne bir eksik ne bir fazla.
    Cevapla
  • İsmetlim 13 yıl önce Şikayet Et
    Okumadan karar verme...Gerçekten zor yetişiyor.. Esad'ın zalimliğinin de bir sonu var.Ama ölen insanlara yazık.Önünde Libya örneği bulunmasına rağmen kim bilir neye güveniyor,kimler güvendiriyor.Yazıda bahsedilen konular,kavramlar adeta ilahi mesajların tefsiri mahiyetinde anlamlar taşımaktadır.Ne yazık ki bazıları böylesine anlamlı ve faydalı bir anlatımı felsefe olarak kabul edip onu da eleştirirken kendisini bulunmaz hint kumaşı zannediyor.(Bu konuyu Kenanelli çok iyi yorumlamış aynen ben de katılıyorum)Ama şu iyi bilinmeli ki özellikle adının önünde Prof.olan bilgi birikimi ve öğretici kimliği ile mücehhez ,böyle insanlar zor yetişiyor.Dolayısıyla yazıya atfen okunmadan yapılan yorumlar sadece sahibini tatmin eder,çam devirmekten başka da bir anlam taşımaz.
    Cevapla
  • yaşar Gürakan 13 yıl önce Şikayet Et
    Emperyalizmin Oyuncağı. Emperyalistlerin,Irakta Afganistanda Sudanda,Mısırda Libyada en son Suriyede oynadığı oyunları göremeyip onların sinsi planlarına alet olan halka zulmediliyor zokasını yutan balık hafızalı müslümanlara inanın kızamıyor ACIYORUM...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle