Prof. İbrahim S. Canbolat
Prof. İbrahim S. Canbolat
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Şehitlerin ikna ediciliği

GİRİŞ 20.09.2012 GÜNCELLEME 20.09.2012 YAZARLAR

Şehit sadece gideceği yerde kendisine sunulan ikrama şahitliği ile değil, aynı zamanda şehitliği esnasında içinde bulunduğu ve sonra geride bıraktığı durumların da tanığı, şahidi olarak ikna edici konumuyla gerçek kimliğini oluşturur. Şehidin ikna ediciliği, gözlem yapma yükümlülüğündeki insan üzerinde gösterir etkisini.

İnsan… Neyin gözlemini yapıyor insan? Birbirini tuzağa düşürmeye yeltenen insan… Tuzak kuranların en şiddetli tuzak kuranından haberin var mı senin?

Kıyam halindedir şehitler

Gerçekçilik yalanıyla kurulan tuzaklara düşürmelerine seni, yalnız seni değil, ülkeni, çeşitlilikteki zenginliğini, dirliğini… Evet, tüm bunları ve daha nice birikimleri bir yalan rüzgârıyla heba etmelerine, seni uyutmalarına başkaldırıdır her bir şehit geçişi. Kıyam halindedir şehitler. Tanığıdır onlar haksızlığın, cüretsizliğin ve kalleşliğin.

Haksızlık nerede? Kim, kim(ler)e karşı uyguladı ve uyguluyor haksızlığı?

Dün devlet uyguladı… Bugün PKK ve destekçileri yürütüyor haksızlığı. Orhan Miroğlu bunu yazdı. Yazdı ama tutunamadı gerçeği yazmak istediği Tarafta. Orada yayımlanmayan yazısında; Türkiye nüfusunun önemli bir bölümünün realitelerden koptuğunu belirten Miroğlu,yas bitmiyor, acılar tükenmiyor, nereye baksan sıra sıra tabutlar, ağıt yakan kadınlar var” dedikten sonra şu tespitlerde bulunuyordu:

“Devletin Kürt sorununda tamamen güvenlik eksenli bir politikayı cumhuriyetten bu yana sürdürüyor olmasının maliyetini nasıl ki bu halk ödediyse, PKK'nın ‘savaş stratejisinin' maliyetini de bugün, hiç kuşku yok ki 15-16 yaşlarında savaşa sürülen Kürt gençleri ve halkın kendisi ödüyor… Bugün artık, böyle şeylere itibar etmeyen ve geçmişten ders çıkaran bir devlet ve hükümet var. Psikolojik harbi devlet terk etti, şimdi PKK sürdürüyor.”

Miroğlu'na göre, “Türkiye'nin siyasi zemini ve bu zeminin giderek demokrasi yönünde güçlenecek olması hiçbir şekilde PKK'yı tatmin etmeyecek ve PKK, demokrasi güçlendikçe silahın ve şiddetin önde olduğu psikolojik harp yöntemlerine dört elle sarılmaya devam edecek”.

Gerçekten de öyle. Bu gerçeğin dile getirilmesine tahammülü olmayan taraf kim olursa olsun, kamuoyunun ve ilgililerin alacağı dersler vardır bundan.

Şehitlerin tanıklığından alınacak ders

En iyi ders, şehitlerin tanıklığından alınacak olandır. Ve onların ikna etme gücünden yararlanılarak gidilecek yoldur Türkiye için gerekli olan.

Şu günlerde ağır bir tahrik baskısı görüyoruz Türkiye üzerinde. Birileri, öyle anlaşılıyor ki,  Türkiye'yi belirli davranışlara tahrik etmek istiyor. Sonra da, “Kürtlere kaşı orantısız güç kullandı” denilerek, bir yandan uluslararası kamuoyu nezdinde Türkiye aleyhinde kampanya başlatılacak, diğer yandan ise ülke içerisinde kardeş kavgasının ateşi fitillenecek. Oyun bu.

Birinci Dünya Savaşı'nda Doğu Anadolu bölgesinde Ermeni Hınçak ve Taşnak terör örgütlerinin Ermeni kökenli vatandaşları Osmanlı devletine karşı başkaldırıya zorlayarak, daha fazla Ermeni'nin ölümünden siyasî avantajlar elde etmeye çalışmaları gibi bir durumla karşı karşıyayız bugün. Dün Ermeni çeteleri bu yöntemle Batılı güçlerin Türkiye'ye müdahalesini hedefliyordu. Onların arkasında da Rusya ve İngiltere gibi devletlerin olduğu aşikârdı.

Hınçak ve Taşnak taktiği

Günümüzde PKK'nın da Hınçak ve Taşnak taktiği uyguladığı ve böylelikle aslında Kürtlerin çıkarlarına asla hizmet etmeyen bir tercih içinde olduğu görülüyor. Bu tercihin tamamen PKK'ya ait olup olmadığı, kuşkusuz, sorgulanabilir. Bu hususu yukarıda dile getirdiğimiz Türkiye'ye yönelik tahrik siyaseti çerçevesinde değerlendirmek doğru olur.

Türkiye böylesi tahriklerin maliyetini iyi hesap edecek kadar tarihî ve siyasî tecrübeye sahiptir. Bütün bunlara ilaveten, hatta bu tecrübelerin oluşmasında etkili olan bir de şehitlerin tanıklığı vardır Türkiye'de.

Şehitlerin tanıklığı yeter bize. Şehidin tanıklığı bizi de tanık konumuna yerleştiriyor… Tanık ediyor bizi sahte siyaset oyunlarına. Türk, Kürt, herkes tanık oluyor şehitlerin açtığı tanıklık yolundaki gözlemle.

Ağır bir yükümlülük ve bir vebaldir bundan sonrası. Şehitlerin geride bıraktıkları. Bizler için yeni bir görev ve sorumluluk sebebidir.

 Tahrikçilerin tahrikine gerek yok. Şehitlerin tanıklığı ve ikna ediciliği yeter bize.

İki dünya gerçekliğinin tanığı olmak

Bizim şehide yüklediğimiz anlam büyüktür. Batılılar için şehit, ıstırap çekerek ölen, düşen, haksızlığa uğrayan kişi anlamındadır; bizde ise iki dünya gerçekliğinin tanığı mertebesindedir şehit.

Gören göz, duyan kulak ve hisseden yürek için bu şahitlik, ülkenin güncel sorunlarının kendi gerçekliğiyle algılanıp gerekli adımların atılmasına yol açacak niteliktedir.

Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat - Haber 7

icanbol@hotmail.com

YORUMLAR 5
  • bir kul 13 yıl önce Şikayet Et
    şehitler ölmez mi?. şehitler ölür,her insan nasıl ölüyorsa onlar da öyle ölürler,ayrıcalıkları yoktur.ölmeyen şehitler değil şehitliktir,şahitlikleridir.ayetlerin vurgusu budur..gel gör ki artık şehitler gibi şehitlik te ölmeye başladı,ulus devletin bayrağı haline evrildi,sömürü aracı oluverdi..
    Cevapla
  • kenan elli 13 yıl önce Şikayet Et
    şehitlerin rahmeti . kıyamda olan şehitlerin rahmeti, terörü sonlandırsın. şiddetli tahrik barındıran cani terör, geçmiş dönemde yaşanılan devletin kimi uygulama yanlışlığına fırsat vermesin. evet terör sonlansın hem de gelecek yılları satın alacak yeni potansiyel tuzaklara bizleri düşürmeden sonlansın. türkü-kürdü ile kenetlenme ve sabır- metanet günü bugün. diğer taraftan da yapılması gerekenlerin, siyasi- sosyal - yasal ve askeri ne varsa insan odaklı koordineli olarak realize edilme günü bugün. terör canilerine en ağır yasal düzenleme ilk başta şart.
    Cevapla
  • çubuktan 13 yıl önce Şikayet Et
    yeter artık. teröre lanet etmek, kahrolsun demek yeterli değil. artık çözüm gelmeli. bu işi bitirmeli başka çare yok. birilerinin oynadığı oyunlar sonlansın artık. ya da birilerinin yazdığı senaryoları sadece fügüran olarak oynamaktan herkes vaz geçsin. hep birlikte ülkemize sahip çıkalım.
    Cevapla
  • ertan korkmaz 13 yıl önce Şikayet Et
    ne tanıklığı?. sabah akşam insanlarımızın pusularla,saldırılarla vb. sistemle şehit düşürülmeleri artık açıklanacak ve sebebi geçmiş siyasetlere bağlanacak durumu geçmiştir.acilen önlemler alınmalıdır ki sayın toktamış ateş hocanın ''her şovanist duygu karşı şovanizmini doğurur''sözündeki gibi toplum artık bölünmesin.bdp milletvekilinin oğlunun ölümünden sonra atılan twitter'larda bunlar görülmedimi?şu ana kadar hep adı değiştirilen açılımlarla sonuçlandırılmak istenen durum sonucundaki yanlışlık artık zirve yaparak yeni uygulamalara geçilmesi gerektiğini göstermiştir.istihbarat sisteminizi çalıştıracak gerekli önlemleri alarak dağdakine anladığı dilden askeri cevabı vereceksiniz ki şehitlerimizin bayrağa sarılı taputlarının önümüzden geçişlerine şahitlik etmeyelim.
    Cevapla
  • İsmetlim 13 yıl önce Şikayet Et
    tedbir ve dua ile. "güvenlik tedbirleri ile terör olayları bitmez" diyenler,atılan adımları neden görmezden gelirler?hala daha hangi tavizler verilsin isterler. bunların müzakere ile ve demokratik haklarla bu işi bırakmaları düşünülmesin.devlet halkına hizmetini götürsün.ama güvenlik güçleriyle de,geliştirilecek yeni stratejilerle pkk ile mücadelesini gevşetmeden sürdürmelidir.kürt halkından destek görmemeleri için de sosyal girişimlerde bulunulmalıdır.şehitlerin şahitliği altında elbette herkesin takındığı tavır da kayda alınıyor."tedbirde kusur edip takdire bühtan etmeyelim." başbakanın da hatırlattığı dualarımızı,büyük bir vecd içinde yapalım.dua yerini bulursa akla gelmeyen gelişmelerle,iyiliklerle hemhal olabiliriz.
    Cevapla