Kış, kış olsun zalimlere
Buradaki örnekte, zalim, Timur'dur; O'nu cezalandıran doğa gücü ise, kış.
Zalim, insanların varoluş ve buna yönelik tercihte bulunma haklarını gasp eden, dolayısıyla onları bu anlamda yoksunluğa mahkûm eden kişi demektir. Merhametli insanların ise zalimin zulmünü kırmaları pek kolay olmamaktadır. Hatta kimi zaman “merhametten maraz doğduğu” da vakidir. Belki de bu yüzden,“dinsizin hakkından imansız gelir” denilmiştir.
Şimdi, bu açıklama ışığında, sözü edilen şiire bakalım.
Kış ve Timur
Kış bütün şiddet ve hiddetiyle
Kuşattı onları. Üfleyerek
Buzdan nefesini herkese,
Dağıttı her yandan estirdiği
Azgın rüzgârlarla ortalığı.
Dondurucu soğuk ve fırtınayla
Gücünü kullanarak
Timur'un meclisini bastı,
Tehditle ona bağırdı ve dedi:
“Sakinleş, ağır ol, ey uğursuz;
Yeter artık haksızlık ve zorbalığın!
Her yerde tutuşturduğun alevler
Yüzünden daha yansın mı yürekler?
Sen şeytanın kurnaz erlerinden
Birisin, tamam! Ben de diğeriyim.
Sen ihtiyarsın, ben de öyleyim, çöle
Çeviriyoruz ülkeyi, insan olarak bir de.
Merih! Evet, sen Merih'sin! Ben Zühal:
En kötülerle bağlaşık
Kötülük yıldızları.
Sen canları öldürürsün, her yerde
Nefesleri keser estirdiğin hava: Senin
Soğuğundan fazlasını yaparım ben üfürüğümle.
Eziyet ederler vahşî askerlerin
İnananlara binbir türlü işkenceyle.
Ve işte, şimdi gün benim günüm,
Daha beterini bulsunlar, dilerim.
Yemin olsun, sana bir şey bırakmam.
Tanrı şahit olsun, sana tek vereceğim
Evet, yemin ederim, öldürücü soğuktur.
Seni koruyamasın, ey ihtiyar,
Ocaklar dolusu kömürün koru
Ve Aralık ateşinin alevleri”.
Yukarıdaki dizelerde Timur'un şahsında dile getirilen zulüm, bugün Suriye'de, Myanmar-Arakan'da, Filistin'de, Afrika'da hoyratça sergilenmektedir. Buna, içeride ve dışarıda muhtelif hesaplarla destekçileri bulunan PKK terörünü de eklemek durumundayız. Bu da, gerçekte, ülkeye ve millete/halka zulüm ve haksızlık eylemidir.
Kışın Timur'a yönelik bedduası, tehdidi ve ( daha da önemlisi) kararlılık ile itirafı, mevcut dünya koşullarında da gerekli görünüyor. Kötünün kendini iyi, hatta en iyi olarak gösterme alışkanlığının yani sahtekârlığının olağan ve meşru sayıldığı bir dünyada; haksızlık ve zulmün beli kırılarak, riyakâr zulüm siyasetinin tahrip edici oyunlarının bozulması için gereklidir bunlar.
Bu husus, yukarıda sözü edilen kışın tüm özellikleriyle var olması anlamında değil, haksızlığa isyan ve dürüst davranış örneği olarak tasavvur edilebilir. Gerçeği tersyüz etmeye yeltenmek yerine, hak ve adalet çizgisinde sebat ve sabırla yürümeye çalışmak… Yalancı değil, sahici, gerçek niyet istikametinde bir ilerleyiş… Sonuçta, hedefler yönüyle başarısız olsa bile, kendince bir iç istikrarı ve güven telkini söz konusudur bu tavrın.
Böyle bir duruşu, şimdilerde yeniden ABD Başkanı seçilen Hüseyin Barak Obama'nın söylemi ve siyaseti ile ilişkilendirenler bulunabilir. Obama, dünyadaki mazlumların derdine çare olamadı; olması da mümkün değildi. Çünkü Amerika'da ve dünya genelinde yerleşmiş olan (meşru!) değerler sistemi, siyasetçinin dünyadaki haksız eylem ve kötü siyasete karşı, kışın Timur'a davrandığı gibi davranmasına izin vermiyor. Bu bağlamda şunu söyleyebiliriz: Obama, kökeni itibariyle, küresel ölçekte umutsuzlara bir umut ışığı olmuştur belki.
Diğer yandan, Obama'nın çaresizliği ve başarısı, zamanın koşullarına bağlı, göreceli bir durum olarak değerlendirilebilir. Afganistan'daki savaşın Obama geldikten sonra da devam etmesi bunun bir örneğidir. İkinci örnek, “Ermeni soykırımı” söylemi ile ilgili olabilir. Obama Başkan seçilmeden önce, biraz da Demokratlardan gelmesi sebebiyle, söz konusu söylem yönünde bir düşünce beyanında bulunmuş iken, ABD Başkanlığı görevini üstlendikten sonra, kendisinden bazı çevrelerin beklediği “soykırım” ifadesini kullanmamıştır. Bunlar, konjonktürel gerçekliklerdir.
Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkiler de bu perspektiften değerlendirilebilir. İki ülke arasında yakın zamana kadar mevcut olan dostluğun birden düşmanlığa dönüşmesinin sebebi ne olabilir? Bunu görmek zor değil.
Kışın Timur'a hitaben söyledikleri, bugün Suriye'nin yüzsüz diktatörü Beşar Esat için de geçerlidir:
“Sakinleş, ağır ol, ey uğursuz;
Yeter artık haksızlık ve zorbalığın!
Her yerde tutuşturduğun alevler
Yüzünden daha yansın mı yürekler?
…………………………………
Eziyet ederler vahşî askerlerin
İnananlara binbir türlü işkenceyle”.
Şimdi asıl mesele, (Suriye'de camilere ayakkabılarıyla giren, sanki başka bir dindenmiş gibi, namazla ve imamın sözleriyle dalga geçen askerlerini arkasına alarak) “estirdiği havayla nefesleri kesen ve canları öldüren” Beşar'a karşı, “senin soğuğundan fazlasını yaparım ben üfürüğümle” diyebilen bir kış dirayetinde kimsenin bulunmamasıdır. Ne İran, ne ABD… Ne de Arap ülkeleri…Hiçbirinde görünmüyor zemheri üfürüğü. Ne gezer bunlarda kıştaki açık yüreklilik!..
İnsan öldürülüyormuş, tarih ve kültür yok ediliyormuş… Kimin umurunda?!...
Neredesin, ey, Timur'a kükreyen kış? Gel, bari sen kışlığını göster zalimlere.
icanbol@hotmail.com
-
ertan korkmaz 13 yıl önce Şikayet Etkış kışlığını puş..puş...luğunu yapar. kış kışlığını yapar.ama puş..ta puş..luğuna devam eder.kendini önemsemek ve iktidarı elinde tutmak vazgeçilmezliktir onun için.yahyalı'lı hoca efendinin güzel bir sözü vardır altın değerinde''denize dalmaktan korkanlar inci toplayamazlar''diye.türkiye dünyada ve türkiye'de denize dalmıştır.incileri toplayacaktır ama iran,çin ,rusya,ve taşeronları devamlı olarak suriyedeki zulme puş...luk yapacaklardır.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Mehmet Ciranoğlu 13 yıl önce Şikayet Etzalimler için yaşasın cehennem!!!. ahirete iman boşuna imanın şartlarından değilmiş diye düşünüyor insan bu zalimleri gördükçe.. ya ahiret de olmasa idi, ya bir hesap günü olduğuna inanmasaydık, nasıl katlanacaktık yada kim durduracaktı bizi?? ALLAH'ın kahhar ismine havale ediyoruz zalimleri ve zulme susanları..Beğen Toplam 1 beğeni
-
İsmetlim 13 yıl önce Şikayet Etamin,amin,amin.. zulüm zalimin hastalığıdır.aslında o hastalık en az etrafa verdiği sıkıntı kadar sahibini de kahrediyordur.fakat bir kere yakalanmıştır o zillete.eninde sonunda yok ettikleri gibi kendisi de yok olacaktır.derde deva olma noktasında üzerine düşeni yapmayanlar da paylarına düşeni alacaklardır.umarız bu zilletten en kısa sürede kurtulur sorumluluğu üzerinde taşıyanlar.manzara karşısında başbakan erdoğan'ın yürek acısını kendine dert edinenler çoğaldıkça hastalığın etrafa verdiği zarar da azalarak bitecektir.yazıda alıntı şiirde anlatılan ana tema,bizim inancımızda" adli ilahinin " tecellisidir.elbette buna yürekten amin denilir.keşke hemen tezahür etse de acılar dinse."tedbirde kusur edip takdire bühtan etmemek gerek"sözü aslında her şeyi çok güzel hatırlatıyor bize.son cümleye yürekten amin,amin,amin.Beğen Toplam 4 beğeni
-
kenan elli 13 yıl önce Şikayet Etanlamlı başlığa "amin". obama'nın yeniden seçilmiş olması, suriyede beşar zulmünün sonlanması bakımından konuya duyarlı tek ülke olan türkiyenin daha güçlü olmasını sağlayacaktır. günümüz süper gücü olan abd'nin konunun üzerinde seçim sürecinde seyirci pozisyonu artık bitmiştir. başbakan tayyip erdoğan ve türkiye halkı suriyeli kardeşlerine uygulanan zulmün sonlanmasını inşaALLAH kısa sürede göreceklerdir. başta arap ülkeleri olmak üzere izleyici olmayı yeterli gören ülkeler utansın.Beğen Toplam 4 beğeni