Hemen herkesin facianın farkında olmasını çok arzu ederiz. Sabahın erken saatlerinden gecenin geç vakitlerine kadar TV, radyo haber saatlerinde, gazetelerde ve her haber mecraında yıkıcı haberler sıklıkla, yoğunlukla ve biteviye verilmekte…

Bunda bir artış, bir çoğalma, kabarma var!..

İmâm-ı Rabbânî Ahmed Farukî Serhendî Hazretlerinin, az ve öz bir cümleyle buyurdukları gibi:

-Habercinin işi haber vermektir!

O yıkıcı haberleri verdikleri için ne ajans, TV, radyo, ne gazete ve ne de diğer mecraların haber merkezleri kabahatlidir. Habercilik vazifesini yapmaktalar. Yıkıcı olan, haberin kendisi değil. Yıkıcı olan, o habere konu olan suçlardır. 2025 Milâdî takviminin bitmesine yakın günlere kadar gündemde ana başlık olarak bölücü haberler vardı. Birlik ve beraberliğimize kasteden terör unsurlarının iç yakan, yürek dağlayan haberleri, en elverişsiz iklim şartlarında bile haber ajanslarının, muhabirlerin, haber bültenlerinin, ekran, mikrofon ve gazetelerin demirbaş gündem maddeleriydi. Pahalı ve ağulu bir yarım asırdan sonra şimdilerde o bölücü haberlerin tükenmesine ramak kalmışken Suriye’deki Siyon yönlendirmeli SDG/YPG ayak sürümesi de halledilirse bölücü terör haberleri, bitecek ve Terörsüz Türkiye ve Terörsüz Bölge fikri inşallah hakikat olacaktır. Hükûmet, İstihbarat, Hariciye… devlet unsurları, var güçleriyle buna çalışmaktalar… Kanaat önderleri, bütün ihtimal ve cepheleriyle bu mes’eleyi yazıp-konuşuyorlar…

Ne var ki:

Tam da sevinmeye hazırlanırken bu defa da “bölücü terör”ün yerini “yıkıcı terör” almaktadır. Hem de çok sür’atli biçimde almaktadır. Bu yıkım, cemiyetin, milletin üstüne üstüne azgın sel suları gibi gelmekte. Son zamanlarda haber merkezlerinin sıkça haber yaptığı, basın ve yayın unsurlarının da okuyucu, dinleyici, takipçi ve seyirciyle paylaştığı haberler, işte bunlardır.

Nedir bu haberler, nelerdir?

Herkesin bildiği ve gördüğü haberler!..

Bu haberlerdeki istatistik artış, çok tehlikeli bir seyir takip etmektedir. Fark ediliyor olmalı ki haberler, artık daha çok şunlarla başlamakta:

-Cinayet, aile içi hunharlık, aldatma, zina, fuhuş, çocuklara tasallut, kadın ve kızları rahatsız etme, hırsızlık, yankesicilik, kapkaç, gasp, soygun, uyuşturucu kullanma ve ticareti, yetki istismarı, hile, satekârllık… vs. Altında yapılan tağşiş; altının maddesini değiştirme hilebazlığını usta sarraflar bile anlamakta zorlanmaktalar…

Cinayetler öylesine sıradanlaştı ki bir genç kız bile öz annesini pencereden atıp öldürebilmekte! Bu kız, kim bilir hangi filmin, dizinin, sosyal medya çarpıtmasının tesirinde kalarak bu korkunç işi yapabildi. Bunu yaparak yalnızca annesini katletmedi, aslında kendini de mahvetti…

Birçok yerde bu menfur, dehşet verici cinayet konuşulurken bir başka adlî vak’a daha işitildi. Yıkıcı bir hâdise daha gündeme düşmüştü. Vahim, korkunç, zalimâne… ne kadar istenmedik durum tercümesi kelime varsa onlar alt alta yahut yan yana yazılsa buradaki yıkımı anlatmaya yetmez!
Bu haberde mevzubahis olan da bir gençti.

Bu defa bir kız değil, bir delikanlı habere konuydu?

Ne yapmıştı bu genç?

Alkol komasına girmişti… alkol almış, almış ve sonunda intihar edercesine komaya girerek bu dünyadan ayrılmıştı…

Kim bilir, o güzeller güzeli ismi taşıyan gencin aile büyükleri, doğumunda hangi mübarek duygu ve düşüncelerle, hangi solmaz aşkla çocuklarına o ismi vermiş ve nasıl bir gül kokulu bir edeple o ismi taşıyan bebeğin saçlarını koklamışlardı…

Günler arkada kaldı, vakitler geçti; o çocuk, bu cemiyette yetişti, büyüdü ve fakat türlü sebep ve etkilerle yolunu şaşırdı neticede alkol komasına girerek ölmek gibi feci bir sonla hayata veda etti.

Bu talihsiz gencin adını tahmin edebildiniz mi?

Biz, söyleyelim:

-Muhammed!..

Sevgili Peygamberimizin -aleyhi’s selâm- mübarek, kutlu isimlerini taşıyordu. Öyle bir isim, böyle bir fiil ve şu akıbet!!!

-Aman Allah’ım!!!

Yıkıcı Terör, kabaran kirli seller gibi yıka-yıka çoğalıyor. Bu durumun Bölücü Terör, henüz bitmeden sökün etmesi, tesadüf olmasa gerek.

Suçlu kim?

Suçlunun, suçluların kimler olduğu belli. Onları tekraren saymak fazladan olur.

Suçlu, herkes ve hepimiz!

Bu yara büyük, çok büyüktür.

Yıkıcı Terör, Bölücü Terörden daha zalimdir…

Rahim Er / Türkiye Gazetesi