Recai YAHYAOĞLU
Recai YAHYAOĞLU
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Ülkesini ve bölgesini aşan bir lider

GİRİŞ 02.02.2009 GÜNCELLEME 02.02.2009 YAZARLAR

Davos’ ta yaşananlar; bir liderin kendisini, ülkesini, bölgesini aşarak dünya liderliğine giden sürecin önemli bir basamağı olacak gibi görünmektedir. İnternet ortamına düştüğü andan itibaren okunma, yorumlanma ve tıklanma rekorları kıran bu görüntüler Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yükselen vizyonunu sadece Türkiye’de değil tüm dünyada parlatmıştır.

Bu sabah (30 Ocak 2009 Cuma) CNN Türk televizyonunda yorum yapmakta olan geçmiş hükümet zamanlarında dış işlerinde önemli görevlerde bulunmuş bürokratların yorumları onların ne kadar korkak ve yetersiz dış politika ufkuna sahip olduklarını ortaya koyması bakımından kayda değerdi.

Başbakanın bu tavrının yanlış olduğunu fakat buna rağmen iç politikada kesinlikle oy kazanmasına neden olacağını açıkladılar. Hala Başbakanın ‘sen’ diye hitap etmesinin şık olmadığını utanmadan televizyon karşısında söyleyebiliyorlardı.

Utanması gerekenlerin kendileri ve İsrail Hükümeti olduğunun farkında bile değillerdi. Oysa ki sen kelimesi İngilizce’ de ‘you’ olarak kullanılır ve bu şekilde ifade etmekte hiçbir mahsur yoktur.

Yıllarca korku ve siliklik üzerine inşa edilmiş dışa yönelik politikamız artık silkinerek hak ettiği saygınlığı ve güvenilirliği göstermeye başlamıştır.Bu olayın sonrasında Türkiye’nin dünyada saygınlığı kesinlikle yükselmiştir. Artık Türkiye’siz bir denklem bölgede ve dünyada mümkün değildir.

Farklı yorumlar elbette yapılabilir. Fakat önemli olan büyük çoğunlukla yani Türk Milletinin bu olay sonrasında ne hissettiğidir? Yapılan ve halen devam eden anketlere göre halkın % 98 gibi büyük çoğunluğu bu tavrı doğru ve yerinde bulmaktadır.

Bulunduğu coğrafyada değil tüm dünyanın genelinde ülke başkanları, etkili ve özel makamları işgal edenler maalesef Gazze saldırıları karşısında daha ziyade susarak süreci izlemeyi tercih etmişlerdir.

Halkı Müslüman ülke başkanları içinde bu duruma en yoğun ve haklı tepkiyi Başbakan göstererek, zulme maruz bırakılan mazlumların sesi olmayı başarmıştır. Bu yüzden başta Ortadoğu olmak üzere Balkanlar, Türk Cumhuriyetleri, Endonezya, Malezya ve Afrika kıtasında bugün en popüler ve saygıyla anılan lider haline gelmiştir.

Bir liderin en önemli özelliği geniş halk kesimlerinin duygularına tercüman olabilmesidir. Bunu sadece kendi ülkesinin insanları için değil bir çok farklı ülke ve dünya geneline yayarak daha yüksek bir başarı grafiğine sahip olmayı başarmak her lidere nasip olacak bir başarı değildir.

Kim ne derse desin bunu şimdiye kadar yapma başarısı gösteren en önemli Türk liderinin Başbakan Erdoğan olduğu çok net olarak görülmektedir. Hatta bu gerçeği Ak Partiye oy vermeyecek pek çok aklı düzgün çalışan insan bile kabullenmek zorunda kalmaktadır.

Bu başarısı sadece dünya Müslümanları için değil aynı zamanda ezilmekte olan farklı dine mensup tüm insanlık için de bir kazanç olarak değerlendirilmelidir. Başbakan din ayrımı üzerinden siyaset yapacak kadar da basit düşünmemektedir.

Zira Başbakan Antisemitizmi(Yahudi karşıtlığı) yanlış bulduğunu açıklamış ve ülkemizde yaşamakta olan Musevi vatandaşların kendilerini güvende hissetmelerine yönelik duygu ve düşüncelerini birkaç kez tekrarlamışlardır.

Şu Ak Partililer ne kadar şanlı insanlar vallahi. Parti teşkilatları çoğu yerde aslında önemli bir başarı gösterememe ve istenilen yetkinliğe sahip olmamalarına rağmen sandıktan çıkan büyük başarıları adeta kucaklarında bulmaktadırlar.

Bu insanların böyle bir lidere sahip oldukları için şükretmeleri lazım. Vatandaş olarak tabi ki bizler de… Diğer politikacılar işte bu yüzden Ak Partilileri kıskanıyor olsalar gerek… Çünkü politik arenada kendi hak etmiş olduklarını “ülkesini ve bölgesini aşan bir lider” yüzünden devşirememektedirler…

Fakat bu durum Ak Partililerin geleceklerine çok da garanti gözüyle bakmalarını engellemektedir. Tek adama bağlı siyaset ve siyasetten alınan güç de sağlam ve tutarlı bir güç değildir.Neden mi? Gayet basit bir cevabı var… Tek adam yoksa her şey yok demektir.

Bu yüzden geçmişte tek adama yönelik güçlü partiler nasıl ki şimdi tabela partisi haline dönüşmüşlerse yakın zaman içinde böyle bir tehlikenin varlığı iktidar partisi mensuplarınca her zaman akılda tutulmalıdır.

Bereket versin ki tanıdığımız ve arkadaşımız olan politikacıların içinde tek adama muhtaç kimse yok…

 

Recai YAHYAOĞLU / Haber 7
dryahyaoglu@hotmail.com

YORUMLAR 3
  • Hüseyin atış 16 yıl önce Şikayet Et
    Gölgesinden korkanlar. Bunlar hep gölgelerinden korktukları için,şöyle güneşe çıkıpta,başlarını yukarıya kaldırıp pırıl pırıl parlayan güneşe hiç bakamadılarki.bunlar bırakın dışarıyı kendi halkından korkan vede güvenmeyen zavallılar.nekadar azkalsalarda sesleri oturdukları köhne karanlıktan avazları çıktığı kadar bağırıyorlar.onlar varya, bırakın erdoğan gibi olmalarını,yanında yürümeye bile cesaret edemezler.çünkü etraflarında böyle mert adam hiç olmadı.bu kafayla bunlara güneş zor gözükür.bunlar karanlığa mahküm yaşayanlardır.
    Cevapla
  • sadet oğuz 16 yıl önce Şikayet Et
    tam zamanı. işler iyi gidiyor umarım türki cumhuriyetlerlede bir yakınlaşma olur..yeni bir güç oluşur inş..
    Cevapla
  • Vedat TANDOĞAN 16 yıl önce Şikayet Et
    bölgesini aşmak. bölgesini aşan bir lider ancak bölgesini aşmış bir millet arkasındaysa ayakta durur ne tekim tayyip erdoğan ülkeye adım atar atmaz milletimiz elinde bayraklarla onu karşılamıştır ve sahip çıkmıştır işte en önemli olan noktada budur, milletimiz o eski köylü millet değil gelişmiş bilinçli bir toplumdur ve sınırlarını çoktan aşmıştır ve doğal olarakda içinden erdoğan gibi bir lider çıkarmıştır ve ona sahipde çıkmaktadır herkes kaln kafasına soksun bunu iyice
    Cevapla