Niçin politikayı bıraktıktan sonra başka yerde yaşanır?
EKONOMİK KRİZ VE YEREL POLİTİKAYA DAİR
Piyasalardaki parasızlık iyice tüm ağırlığını hissettirmeye başladı. Ülkemizin seçime gittiği bu süreçte insanların ellerinde avuçlarında hiçbir şey kalmadı.
Devletin kurumlarında, belediyelerde, mal müdürlüklerinde, büyük şehir belediyelerinde para sıkıntısı hat safhaya vardı. Her alacaklının ödenek yok, paramız yok denilerek devletin kurumlarının kapısından geriye çevrilmesi devletin imajını olumsuz yönde etkilemektedir. Seçimlerin hemen öncesinde belediyelerin borçlarını ödeyemiyor olması çok farklı algılanıyor. Sanki iktidar kendi bacağına kurşun sıkıyor
Böylesine krizlerde devletin bu ödenekleri karşılayamaması doğrudan onun aczini göstereceği için daha hassas davranılmalıdır. Özellikle son zamanlarda devletin kurumlarıyla iş yapmakta olan esnaf, taşeron firmalar ve ihaleleri alan büyük şirketler parasızlık nedeniyle iş yapamaz duruma gelmişlerdir.
Parasızlığın verdiği sıkıntı önümüzdeki günlerde kan davasının yaptığı sıkıntı gibi insanları kontrolsüz düşüncelere ve eylemlere sevk edebilir. Her türlü kriz ortamında terör eylemleri, hırsızlık, banka soygunları, cinayetler, mahkemelik olaylar artar. Adli olayların artması ve psikolojik hastalıkların tavan yapması yaşanan sıkıntılı sürecin ortaya çıkardığı sonuçlardır.
Sonuçlara bakarak nedenlerin tamiri ve bunların ortadan kaldırılmasında birinci öncelik piyasalardaki para sıkıntısının giderilmesi ve işsizliğin ortadan kaldırılmasıdır. Devlet kurumlarını parasal olarak desteklemeli ve devletten alacaklı olanlar paralarını en kısa sürede mutlaka almalıdırlar. Bu durum bile piyasada yaşanan sıkıntıyı önemli ölçüde rahatlatacaktır.
Küresel ekonomik kriz hakkında bize uğramayacak, teğet geçecek, az veya çok etkileyecek denilerek pek çok farklı spekülasyonlar yapıldı. Elbette psikolojik faktörler* başlangıçta etkiliydi Fakat şimdi olayın psikolojik boyutu ortadan kalkmıştır. Her şey ortada Görünen köy kılavuz istemez. Küresel kriz bizi fena halde çarpmış durumdadır İki seksen yere yuvarlanıp adeta nakavt olmuş durumdayız. Buna en kısa sürede bir çözüm bulunması gerekmektedir. İnsanlar şimdiye kadar bu ülkede hiç bu kadar fazla sayıda işsizlikle karşılaşmamışlardı. İşsiz insanlar fena halde bozguna uğramış durumdadırlar
Tüm bu olumsuz gelişmelerin sandığa yansıması kaçınılmazdır. Allahtan ülkemizde daha önceki iktidarlar yoktur. Örneğin yağ, tüp kuyruklarının olduğu benzinin karneyle verilmeye başlandığı zamanları yaşamış bir millet olarak yine de bu küresel krizde o günlere göre daha iyi durumda olduğumuzu söyleyebiliriz. İnsanlar her ne kadar hükümetin bu krizde birinci derecede etkisi olmadığını bilseler de seçimde sandık başında yaşadıkları bu sıkıntıları bir tepkisel kitle hareketi halinde ortaya koyabilirler. Yetkililer bunu sanki göz ardı ediyorlar Davos rüzgarının etkisi krizin artan baskısıyla birlikte her geçen gün sönükleşmektedir
Örneğin esnaf, işçi, memur belediyeden parasını alamazken belediye seçiminde o ilçede seçime tekrar giren politikacılara nasıl oy verecektir. İnsanlar kendilerini ziyaret etmeyen, onların sorunlarını dinlemeyen yerel politikacılara bu seçimde hak ettikleri cevabı verecek gibi gözükmektedirler.
İstanbul’un bazı ilçelerinde eski başkanların tekrar aday yapılmaması sadece halkla kuramadıkları olumlu diyalog yokluğuna bağlandı. Fakat bu şikayet aslında pek çok ilçede hala popüler en ciddi eleştiri konusu yapılmaktadır. Elbette hiçbirimiz mükemmel değiliz İnsan olduğumuz için hatalarımız vardır. Mevcut Ak Partili başkanlara hala çok ciddi eleştiriler yapılmaktadır.
Bazı tepkilerin abartılı, çıkara dayalı ve şahsi olduğu ortadadır. Kişilik özelliklerinden kaynaklanan eleştiriler maalesef çok acımasızdır. Buna rağmen kendilerine olan tepkinin tam anlamıyla farkında olmayan yerel politikacılar amatörce düşünüp hatalı stratejilerle yollarına devam etmeye çalışıyorlar. Oysa ki başkanların çevrelerinde istişare makamında çok değerli insanlar vardır. Bazen bu insanlar bir araya getirilerek onların görüş ve eleştirilerinden faydalanmaya çalışmaları onlar için hayati öneme sahiptir.
Yerel politikacıların en büyük eksiklikleri kendilerini yerelle sınırlamalarıdır. Yerelle sınırlı kalanların ufku gelişmediği gibi sürekli körelme eğilimi gösterir Ülkenin ve dünyanın gelişen yenilenen şartlarını öğrenmeli, evrensel gerçeklerin farkında olabilmeleri için sürekli kendilerini geliştirmelidirler. Okumayan bir politikacı kendini geliştiremez. Özellikle insan ve kitle psikolojisi konusunda yayınlanmış kitapları okumaları çok önemlidir. Çünkü yaşadıkları sorunlar genellikle iletişim ve empati sorunlarıdır. Halkın nasıl bir politikacı istediğini anlamaları gerekir İkinci dönemde politika yapmaya devam edenlerin bunu keşfedememiş olmaları çok hazindir
Unutmasınlar iktidar partisinin popülerliğini kullanarak bundan faydalanan ve makamlarına oturan yerel politikacılarımızı siyaset sonrası hiçte iyi olmayan bir gelecek beklemektedir Neden mi? Geçmişte yaşanan ve hala devam eden gerçekler bu tespitimizi doğrulamaktadır. Bilinen bir gerçek var İnsanlar hatalı olarak genellikle politikacılardan fazlaca bir beklenti içindedirler.
Bunu günlük yaşamdan görüyoruz. Bir devlet dairesinde görev yapan memura göre insanlarımız politikacılara çok daha çabuk alınıp kırılıyorlar Haklılık payları yok mu? Var tabi ki Çünkü memurları seçen onlar değildir Fakat Belediye Başkanlarının kendileri tarafından seçiliyor olması vatandaşta böyle bir beklentinin oluşmasına zemin hazırlıyor Buraya lütfen dikkat!.. Bu yüzden alınganlık düzeyi politika sahnesinden ayrılmanın sonrasında maksimum seviyelere çıkıyor ve böylelikle ip kopuyor
İnsanlar çoğunlukla politika yaparken politikacıları açıkça eleştirmekten çekinirler. Bizim kültürümüzde eleştiri gerçek manasında işlev görmemektedir. Osmanlı kendilerine “padişahım unutma senden büyük Allah var” dedirtirmiş Bizde şimdiki politikacılar maalesef eleştiriye tahammül etmekte çok zorlanıyorlar. Büyük bir lider olan Başbakan’da bile eleştiriye tahammülün istenilen düzeyde olduğunu söylemek maalesef zordur
Başkanların etrafında bulunanlar onları açıkça eleştirmekten ve farkında olmaksızın yaptıkları hatalardan vazgeçmelerini sağlamaya yönelik uyarılarda bulunmalı, bu uyarılar müspet yönde şahsi kin, menfaat ilişkilerinden arınmış olmalıdır. Meclis üyeleri Başkanlara danışmanlık yapmak zorundadırlar. Başkanları kimi zaman saygıda kusur etmeksizin usturuplu bir şekilde eleştirebilmelidirler.
Yardakçı ve yalaka olmak kolaydır. Hiç bir riski yoktur. Önemli olan olumlu ve pozitif eleştiri yapabilmektir. İnsanımız politikacıların kendilerine karşı kindar ve inatçı olabileceklerini düşünerek onlarla kötü olmayı istememektedirler. Bu durumu anlayışla karşılamak gerekir. Oysa ki politikacıların kendilerini iyi niyetle uyaranlara ve eleştirenlere teşekkür borçları vardır
Politikacının siyasetten ayrılması sonrasında insanlardaki bu korku ortadan kalktığından yerel siyasetçileri adeta topa tutmaktadırlar Bu durum doğru mu peki? Mantıklı ve makul düşünüldüğünde doğru değildir elbette Fakat günümüzde olan budur Nitekim bir çok yerel politikacının bu işi bıraktıktan sonra farklı bir yerde yaşamayı tercih etmesi bu tepkinin ortaya çıkardığı psikolojiden kaynaklanmaktadır.
Dr.Recai Yahyaoğlu
www.tamtip.com
*Bak. Dr.Recai Yahyaoğlu Küresel Ekonomik Kriz Psikolojisi adlı makale linki: