Geçtiğimiz günlerde iki otomobili art arda test etme imkânım oldu.

 

İkisi de GM’nin yeni yüzleri ve tabiri caizse yüz akları.

Amerika’da devlet teşvikiyle ayakta kalmayı başarabilen şirket, Avrupa’da öylesine doğru adımlar atıyor ki, adeta markayı ihya ediyor.

Ben Türkiye’ye bakıyorum. Zamanlama, disiplin ve pazarlama stratejileri, General Motors’un Türkiye’deki itibarına daima pozitif anlamda katkı sağlıyor.

Opel İnsignia ve Chevrolet Cruze aynı anda sahneye çıktılar.

Cruze, orta sınıfta şimdiden kendisine hatırı sayılır bir yer edinirken, İnsignia orta üst sınıfın premium modelleriyle kıyasıya bir rekabete girmiş durumda.

Nedenlerine bakarken, otomobilleri de biraz yakından tanıyalım.

Chevrolet Cruze

GM’nin Global Tasarım Ekibi tarafından tasarlanan otomobil, Chevrolet’in Türkiye’deki beş yıllık geçmişine sığan diğer modeller ile kıyaslandığında marka için sil baştan modunda yeni bir başlangıcın sinyallerini veriyor.

“Coupe Tarzı Sedan” vurgusu ne selefi Lacetti’ye ne de bir başka Chevrolet modeline vurgu yapıyor. Adeta yeni bir ruhla bütünleşen yepyeni bir bedeni çağrıştırıyor.

Cruze’un koltuğuna oturduğumda yaşadığım ilk duygu Lacetti’ye ilk bindiğimde yaşadığımdan farklı değildi. Hemen aynalara göz attım. Hayal kırıklığı yaşamak istemiyordum. Oh be! İşte görüş budur. İlk rahatlık hissi bu oldu.  Ardından marşa bastım ve motorun kükreyen sesini dinlerken iç mekândaki büyüleyici değişimin de farkına vardım.

Cruze’un 1.6 litre 113 HP’lik 5 ileri düz vitesli LS donanım modeliyle sürüş deneyimim daha çok şehirlerarası yollarda geçti. Yaptığım ortalama 1000 kim’lik mesafenin belki 200 km’si şehir içi kullanıma dahil edilebilir. Buysa aracın hem şehir iç hem de uzun yol performansını görmem konusunda benim için yeterli oldu.

Otomobille yaklaşık üç bin devrin altında yaptığım vites değişimlerinde düşük hacimli motorun bu büyüklükte bir kasayı çabucak toparlayamadığına şahit oldum. Araç boşken ve şehir içinde bu fazla sorun teşkil etmiyor fakat bagaj yükü ve yolcu sayısı arttıkça aracı zaman zaman daha düşük viteste ve yüksek devirde kullanmak zorunda kaldım. Aynı sorunu yokuş yukarı tırmanmalarda da yaşadım. Bu oldukça sinir bozucu bir durum. Aynı zamanda daha fazla tüketim anlamına geliyor.

C

ruze’un en ideal hız değerleri beşinci viteste saatte 90-120 km aralığı.120 km’ye kadar motor sakin ve tüketim ortalama değerlerde. İbre 120 km/h’den 140 km/h’a doğru çıktığında motorun gürültüyle beraber zorlandığını gördüm. Fakat yine 140 km/h’den sonra motorun ve otomobilin inanılmaz bir şekilde yeniden ivme kazandığına şahit oluyorsunuz.

Eğer bir Cruze’nuz varsa bunu uygun bir otobanda mutlaka deneyin.

Ortalama tüketim değerlerine baktığımdaysa yüksek hızlarda yakıt tüketiminin şaşırtacak düzeyde artmadığını söyleyebilirim.

Konfor üst düzeyde. En azından orta sınıf bir sedandan beklenenin üzerinde. Yeni iç mekân olgusu ergonomik anlamda da tatmin edici. Kullanım zorluğu yaşatan bir fonksiyonla karşılaşmadım. Sadece Otomobile ilk bindiğimde güncel kilometreyi sıfırlamak için yol bilgisayarı butonunu aradım. Sürüş esnasında fark ettim. Sinyal kolunun alışılagelmiş yerine değil de orta kısmına entegre edilmiş. Fakat alışmak yine de zor olmadı. Yol bilgisayarı özelliği biraz daha geliştirilebilirdi. Bu tüm Opel ve Chevrolet modelleri için küçük bir öneri. Örneğin mesafe önceden girilerek kalan yol durumu bilgisi verilebilir. Örnekler çoğaltılabilir.

Sert olmayan yaylar sürüş konforunu üst düzeyde tutarken kesinlikle en ufak bir yol tutuş problemi oluşturmuyor. ESP ile bütünleşen sisteme frenleme konusundaki hassasiyette eklenince kıvrak bir sürüş karakteri bariz bir şekilde kendini gösteriyor.

Chevrolet, Cruze ile müzmin sorunu görüş problemini de kısmen gidermiş bulunuyor. Özellikle geniş yan aynalar sürücüsüne güven veriyor. Fakat yüksek arka blok geri manevralarda görüş zorluğu yaşatıyor. Park sensörü bir hayli işime yaradı diyebilirim.

Hani derler ya o kadar kusur kadı kızında da olur diye. Ben Cruze’u küçük kusurlarına rağmen çok sevdim. Belli ki İstanbullular da çok sevmişler. Otomobili bilmeyen, tanımayan yok gibi. Hatta kimi bayilerde bulamamaktan şikâyetçi. Cruze ile her mola verdiğimde muhakkak birileri yanıma gelip iyi şeyler söyledi ya da meraklı sorular sordu. Kullandığınız otomobilin merak uyandırması kuşkusuz keyif verici.

Ayrıca bu fiyata alınabilecek en iyi orta sınıf kompakt diyebilirim.

Bu arada Cruze’u şimdiden, Chevrolet’in Captiva’dan sonra Türkiye’deki yeni amiral gemisi olarak da tanımlamak mümkün.

General Motors’un tüm modellerinde benimseyeceği özellikle ortak iç dizayn anlayışı ve güç birliğinin sinyallerini veren bu iki modelin başarısı şimdiden kutlu olsun.

Çok geçmeden Opel İnsignia değerlendirmemle karşınızda olacağım.