Yeni Megane HB

Hatchback diye yazmaya gerek var mı bilmiyorum. Zira, artık Megan’ı bundan böyle HB bir otomobil olarak tanımlamak durumundayız. (Sport Tourer ve Coupe modellerini ayrı tutarak söylüyorum)

Eğer hala aklınızda bu sınıf bir Renault sedan varsa Fluence’e göz atmak zorundasınız.

1990’ların başında üretimine başlanan Megane, 3. nesliyle adeta başka bir araç olarak çıktı karşımıza.

Teknolojideki hızlı değişim otomobil üreticilerinin de buna ayak uydurmasını zorunlu kılıyor. Değişim ise “sürekli yenileme” ihtiyacı ile birlikte ortaya çıkıyor.

Megane HB bu değişim ihtiyacının nasıl da radikal bir biçimde ortaya konmuş olduğunun açık bir göstergesi.

Baştan Sona Değişim

Tasarımından tüm sürüş özelliklerine kadar bunu her noktasında görmeniz mümkün.

Bir kere Megane’ın kişiliği değişmiş. Köşeli hatlar yerini daha soft kıvrımlara bırakırken, sürüşe ait tüm unsurlar da yine narin bir karaktere bürünmüş.

Dışarıdan, özellikle ön cepheden bakıldığında gerçekten etkiyici bir görünüme sahip Yeni Megane.

Üç dikey çizginin kestiği belli belirsiz daracık radyatör ızgarasının altında kocaman ağızlı havalandırma ızgarası karmaşık işlemesine rağmen dikkatlerden kaçmıyor.

Pörtlek gözlü açık alınlı bir ninjayı andırıyor sanki bakışları.

Kaput üzerinde, öne doğru kıvrımlanan, baklava dilimi büyük logoda kesişen iki oval çizgi, ön tasarıma kimlik kazandıran bir diğer unsur.

Yandan bakıldığında ise, aniden yükselen sırt kısmıyla ve yerden yüksek yapısıyla daha çok bir Crossover’i (şehir kullanımına uygun 4x4) andırmıyor değil.

Otomobil üzerindeki plastik çıta vs.den hiç hoşlanmayan birisi olarak, Megane’nın önceki nesillerden beri sürdüre geldiği plastik çıta alışkanlığını bir anlamda, “değiştim ama geleneklerimi yaşatıyorum” şeklinde özetlemek mümkün. Yan çıtaları kastediyorum.

Yeni Megane’ın Yaşam Alanı

Beklentileri artırarak, büyüyen boyutlarına rağmen, dışarıdan bıraktığı genişlik hissi içeriye fazla yansımamış diyebilirim. İç mekânın biraz daha geniş ve ferah tutulması gerekiyordu. Dışarıdan içeriye doğru küçülen bir yapıya sahip bu otomobil. Yalnız bu, bagaj alanı için geçerli değil.

Motor ve Performans

Megane HB, şu anda üç farklı motor seçeneği ve dört ayrı donanımla satışa sunuluyor. Kullandığım 1,5 litre 105 PS dizel motor dışında 1,6 16 valf’lık benzinli ve 1,4 litre 130 beygirlik turbo motorlu seçenekleri mevcut.

Araç, sıfırdan yüze 11,4 sn.lik hızlanma oranıyla ortalamanın maalesef biraz altında kalıyor.

Altı ileri manuel şanzıman kullanılan otomobilde, motor gürültüsü ise ortalama düzeyde.

37/37 Üzerinden 5 Yıldız

Aslında otomobilde enteresan bir hafiflik hissediyorsunuz. Sürüş özelliklerine yansıyan bu özellik malzemeye de yansımış durumda. Örneğin kaputu açtığınızda, kapağın hafifliği karşısında şaşırabilirsiniz. İlk bakışta bu iyi bir şey olmasa gerek. Fakat rahat olun. Otomobil Euro Ncap önden çarpma testleri de dâhil birçok Renault modeli gibi 5 yıldız almayı başarmış. Üstelik tam puan (37/37) alarak.

Direksiyon ve pedal karakterinde de bu hafifliği görmeniz mümkün. Megane ile uzun yol yapmadım ama şehir içi trafiği için adeta biçilmiş kaftan diyebilirim.

Renault Buna “Eller Serbest” Diyor

Yeni Megane’ı, Renault’un kart sistemiyle çalıştırabiliyorsunuz. Yani anahtar yok. Kartı cebinizde ya da çantanızda taşımanız yeterli. Siz sadece, sürücü kapısına yaklaştığınızda açılan kapıdan otomobilinize binip, “Start” düğmesine basıyorsunuz. Aracınızdan indiğinizdeyse, merkezi kilidi devreye sokmak için de herhangi bir düğmeye basmanız gerekmiyor. Sensörler sizin otomobilden uzaklaştığınızı algılıyor ve kapılar kendiliğinden kilitleniyor.

Bu araçta kullanılan Navigasyon sistemi oldukça geliştirilmiş. Premium modellerdeki kadar iyi. Üstelik bu ekranı, bilgi ekranı olarak da kullanabiliyorsunuz. Yol ve kavşak yönlendirmeleri oldukça başarılı. Megane ile şehirde kaybolmanız mümkün değil.

Şık ve oldukça kullanışlı bir klima sistemi eklenmiş araca. Sürüş keyfinizi bozmadan rahatça değişiklik yapabiliyorsunuz.

Ayrıca fotoğraf ya da diğer video yüklemelerinizde, bağlantı alternatifini çoğaltmak adına yine, tos konektörlü girişler eklenmiş olması bir avantaj.

Şık koltuk başlıkları da, yine gözden kaçmayan başka bir detay.

Cruze control (hız sabitleyici) düğmeleri alışılmışın tersine orta konsolda yer alıyor. Direksiyon üzerinde yer alması daha isabetli olabilirdi.

Direksiyon Üzerinden Daha Çok İşlev Yerine Getirilemez mi?

Aslında otomobillerde, direksiyon üzerinin çok amaçlı tasarlanması fikrindeyim. Örneğin iyi bir dizayn ile klima düğmeleri de direksiyon üzerine ya da direksiyona bağlı herhangi bir yere entegre edilemez mi?

Bence yeni nesil araçlarda sürüş güvenliği ve konforunun artırılması adına bu yapılmalı ve yaygınlaşmalı.

Sarı çizgi ve okların kullanıldığı devir ve hız gösterge tablosunun, gündüz seçilebilirliği artıran güzel bir özellik olduğunu, iç mekânla ilgili son bir ayrıntı olarak eklemeliyim.

Şaşırtıcı Benzerlik

İlginç bir benzerliği de ifade etmeden geçmeyeceğim. Aynı sınıfta yer alan Peugeot 308 ve Yeni Megane HB’in sürüş karakterleri birbirine o kadar benziyor ki; vites, yol tutuş, hızlanma vs. otomobili ikinci kez kullanıyorum hissine kapıldım.

Tabiki Peugeot ile bir üretim ortaklığı söz konusu değil. Zira Yeni Megane, sadece Renault’un ISO 14001 onaylı Palencia (İspanya) fabrikasında üretiliyor.

Bidiğiniz üzere Renault, bir süredir sadece Japon üretici Nissan ile yaptığı işbirliğiyle yeni modeller geliştiriyor. Yeni Megane da bunlardan birisi.

Çevreci Duyarlılığa Doğru

Ve “karbondioksit salınımı” ki bunu artık fazlasıyla önemsemeliyiz.

1.5 dci 105 PS motor, kilometrede 120 gram CO₂  emisyonuna sahip. Eh şimdilik ortalama diyebiliriz. Fakat daha düşük salınımlar üzerinde mutlaka çalışılmalı.

Bir başka yazıda görüşmek üzere,

Emniyet kemerleriniz bağlı, kısa farlarınız ve yolunuz daima açık olsun.

Salih ÖZDERYA - Haber 7 
sozderya@yahoo.com