Mini mini bir kuş, şehrimize konmuş
SUZUKI ALTO
Geçtiğimiz günlerde Suzuki’nin yenilenmiş miniği Alto’yu kullanma imkanım oldu.
Yenilenmiş ne kelime. Japon üretici mini tecrübesine son noktayı koymuş adeta. Selefiyle uzaktan yakından bir alakası kalmayacak bir değişimden geçirerek sunmuşlar bize aracı.
tam bir cazibe unsuru
Alto, bünyesinde barındırdığı 1000 CC’lik küçük motoru, seri sürüş karakteri, işlevsel iç mekanı ve sempatik görüntüsüyle tam bir cazibe unsuru.
Hem manuel hem de otomatik şanzıman seçeneklerini sunmasıysa cabası.
Hitap ettiği genç sürücülerin tam da hoşlanabileceği özellikler bunlar.
ailenin diğer üyelerinden daha şanslı görünüyor
Bildiğiniz gibi Suzuki’nin bu sınıftaki temsilcileri bir hayli fazla. Zira Suzuki’nin marka imajı küçük otomobiller üzerine kurulu.
Swift sürekli dört çeker özelliğiyle beklentileri fazla karşılamadı. Daha yeni olan Splash ise biraz pahalı bulunuyor.
Alto ise hem fiyatı hem de ekonomik kullanım fırsatıyla ailenin diğer üyelerinden daha şanslı görünüyor. Bence sınıfındaki birçok modele göre de daha iddialı.
Otomatik şanzımandan kaynaklanan çekiş sorunu
Bu sevimli miniğin biraz performansına bakalım.
Kullandığım otomatik vitesli olanıydı. Bunda 4 ileri vites bulunuyor.
Haliyle bu kadar küçük hacimli motorlara bir de otomatik şanzıman ekleyince çekiş sorunu ortaya çıkıyor. Araç “D” konumunda yokuş yukarı gücünü toparlayamıyor ama motoru daha yüksek devirlere taşıyabilecek daha düşük seviye şanzıman seçenekleriyle bu sorunun üstesinden kolaylıkla gelebiliyorsunuz.
Benim tavsiyem yolun zorlaştığı kısımlarda önceden “2” ile gösterilen seviyeye almanız ve dik yokuşlarda ise “L” seviyesine alarak kalkış yapmanız. Bu konuda zamanla alışkanlık kazabilirsiniz.
kabul edilebilir hız sınırı 120-130 km. arası
Otomobilin hızlanması ise gayet iyi. Sert virajlarda bile kolay kolay stabilitesini bozmuyor.
Yakıt tüketimi ise makul. Fakat yüksek hızlarda tüketim oldukça artıyor. Alto’nun kabul edilebilir hız sınırı 120-130 km. arası. Daha yüksek hızlara çıkmanızı tavsiye etmem.
arka kapıların varlığı BİR avantaj
Alto beş kapılı bir otomobil. Bu tarz bir mini için arka kapıların varlığı bir avantaj elbette. Üstelik arka koltuklarda bir yetişkinin rahatlıkla oturabiliyor olması içerinin iyi dizayn edildiğini gösteriyor. Bagaj alanı da yeterli sayılır. Üstelik arka koltukları yatırarak daha fazla alan oluşturabiliyorsunuz.
Alto’da eksik olarak gözüme çarpan birkaç şeyi sıralamak istiyorum
Öncelikle otomobile bir devir saati eklenmemiş. Ayna ayarları manuel. Ön yolcu camı için sürücü tarafına otomatik “açma-kapama” düğmesi konmamış. Evet, bu benim için bir problem oluşturmuyor ama daha minyon kadın sürücüler için sorun olabilir.
Bagaj kapağı içeriden bir kolla açılabiliyor ama dışarıdan açma düğmesi yok. Anahtarla açıp-kapatmak zorundasınız. Bu bir dezavantaj.
Bir de şu var:
Otomobil rolantide iken, fazla rahatsız etmese de, gereksiz bir titreme oluşuyor. Klimadan ya da vites seviyelerinin farklı durumundan mı kaynaklanıyor diye düşündüm. Fakat klima’yı kapattığımda ya da vitesi “Nötr” ya da “Park” konumuna aldığımda da aynı durumun devam ettiğini gördüm.
Bunu Suzuki yetkililerine sorduğumda genel olarak böyle bir durumun varlığından söz ettiler.
Bunların yanı sıra Alto’nun artıları da bir hayli fazla
Rahat ve işlevsel iç mekan, yeterli saklama alanları, kolay ayarlanabilir koltuklar, direksiyon yükseklik ayarı, merkezi kilit, kelebek camlar, far yükseklik ayarı, ön hava yastıklarına ek olarak yan hava yastıkları, EBD ile desteklenmiş ABS fren sistemi.
Çevre duyarlılığına geldiğimizde manuel ve otomatik vites arasında 19 g/km fark var. Otomatik vites 122 g/km emisyonla diğerine fark atıyor. Bu kapasitede bir otomobil için değerler biraz fazla.
Alto’yu iyi hislerle teslim ettim. Otomatik vitesli küçük otomobillerden hoşlanan eşim daha çok beğendi. Hatta şimdi bir tane istiyor.
Emniyet kemerleriniz bağlı kısa farlarınız ve yolunuz daima açık olsun.
İyi sürüşler.
Salih ÖZDERYA - Haber 7
sozderya@yahoo.com
