Serdar Arseven
Serdar Arseven
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Türkiye’den yeni denge: Fena geliyoruz, çok fena!

GİRİŞ 09.03.2016 GÜNCELLEME 10.03.2016 YAZARLAR

Gittim ziyaretine...

Dedi ki;

“Bana saldıranlar kendilerine her türlü adiliği, şerefsizliği, namussuzluğu yapanlara karşı süt dökmüş kedi, bu nasıl bir adalettir abi! Bu da mı gol değil, bu da mı gol değil!”

Adam turist Ömer’e bağladı, bir teselli ver Orhan baba.

¥

“Olur be” dedim; 

“İmtihan kolay mı olacaktı! Düzgün adamsan her türlü haksızlığı reva görürler, çünkü düzgün adamdan zarar gelmez! Yamuk adamların ‘dokunulmazlıkları’ vardır, icabında her türlü namussuzluğu yaparlar da ondan.” 

Öyledir, dünya bunlara güzeldir.

Şu PKK’lı vekillerin yaptıklarının milyonda birini namuslu vekiller yapmış olsaydı şimdiye kadar çoktaaan kapı dışarı edilmişlerdi!

¥

Düzgün insanlar böyle çile çekecek, haksızlığa uğrayacak...

Mühim olan enseyi karartmamak...

Onun için...

Durmak yok yola devam!..

Biz de yollardayız...

Güney Amerika’da Şili, Peru, Ekvator, Batı Afrika’da Fildişi, Gana, Nijerya, Gine ve son olarak Avrupa’nın önemli merkezlerinden Brüksel.

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ve Başbakanımız Sayın Davutoğlu’nu yakından takip ederken, bu kadronun ne çileler çektiğini düşünüyorum.

Göz önünde her şey, ne çile çile...

Düzgün adamlar, bütün kalbimle şahitlik ederim.

Geceleri gündüzleri yok, dertleri çok, aile boyu her türlü hakarete muhataplar...

Sayın Erdoğan ve Sayın Davutoğlu’na yönelen hakaretlerin yüzde birine sokaktaki herhangi bir adam muhatap olsa tahammül edemez.

Ya arkadaş; bu memleketi soyup soğana çeviren kimi eski cumhurbaşkanları, kimi eski başbakanlara trilyonda biri yapılmadı bu hakaretlerin; bir elleri yağda bir elleri balda, “aile fotoğrafları” baştan sona hır-kız!...

 Hayali ihracattan, ihale rüşvetlerine kadar, kumarhanelerden yansıyan kirli ilişkilere kadar her türlü marifet bu heriflerdeydi...

Öyleydi ve dokunulmazlıkları muazzam idi.

Bunlardan birine “beceriksiz” dedim diye fena yargılandım, içeri atılacaktım da sağ olsun Rahşan Hanım’ın affı yetişti, yırttım.

Şimdiki Cumhurbaşkanı’na hakaret serbest, iftira dediğin de fikir hürriyeti, basın özgürlüğü kapsamında, Yüccccce MAKAM bile öyle diyor;

“Anayasal kurumlara iftira atmak gazetecilik faaliyetidir. Hepsine terörist diyebilirsin icabında, basın özgürlüğüne girer!”

Tarife adama göre, ben milyonda birini yapsam fikir özgürlüğüne girmez de...

Aynen bana..

Hadi boşver!..

¥

Brüksel’den dönüş yolundayız; Sayın Başbakan, günlerdir uykusuz.

“Artık” diyor;

“Uyumam lazım.”

¥

Hadi bakalım, gecenin ikisine kadar zorladı da Sayın Başbakan el oğlunu vize serbestisi öne alındı.

Meclis’teki muhalefet takoz koymaz da gerekli kanunların “zaman”ında daha doğrusu vaktinde çıkartılmasına yardımcı olursa, Haziran sonunda vize serbestisi var.

Avrupa’ya gidiş epeyce kolaylaşacak.

Türkiye 3 milyar EURO alacaktı “muhacir” için kullanmak üzere, bu da galiba 6 milyar EURO’ya çıkacak.

Sayın Davutoğlu yeni şartlarla ayar bozdu, adamları şaşırttı, İSTİKŞAFİ mevzuu çekti onlara da!.

Bu arada; “güvenli bölge” lafını da AB metnine sokturdu, şöyle yandan çarklı tarafından!..

Bunlar iyi...

Brüksel’de AB takımına karşı psikolojik üstünlük sağlamış durumdayız.

Teşekkürler Ak ekip.

Geceler- gündüzler birbirine karışmış, ülkesi için varını yoğunu ortaya koyan bir ekip var;  kıymetlerini bilelim, ne kadar kıymetli olduklarını anlamak için kaybetmeyi beklemeyelim.

Ölümlü dünya, adam olalım!..

İRAN, RUSYA, ABD VE TÜRKİYE’NİN 

KURDUĞU YENİ DENGE!

Brüksel’de dış politika alanında sıkı gözlem yapan uzman dostlarla görüşme imkânını buldum. Birkaç noktanın altını çizdiler, sizlere aktarmak isterim:

1- İran, Rusya’dan gittikçe artan dozda rahatsızlık duyuyor. İran, Suriye’ye çökmeyi hesaplarken Rusya’nın pastadan en büyük dilimi kapma çabasıyla karşılaştı. İran, Rusya’ya bozuluyor.

2- İran, ABD’nin PKK’ya tam destek vermesinden de rahatsız, kendi güvenliği için tehdit algılıyor.

3- Suriye’de “Baas’a yakın” olmakla birlikte vatanseverliklerini kaybetmemiş çok sayıda subay da, ülkelerinin İran, Rusya ve ABD’nin ayakları altında ezilmesinden rahatsız. Bunlara kabaca “ulusalcı subaylar” diyebiliriz. İşgale karşı direniş.

4- Obama giderayak DEAŞ üzerinden bir başarı hikâyesi yazmak istiyor... PKK seçimlerden sonra zora girer.

5- Bölgede yeni bir denge kuruluyor, Sayın Başbakan’ın İran ve Brüksel ziyaretlerini takip edecek olan Ürdün programına dikkat!.

Türkiye kendi oyununu yeniden kuruyor! 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL