Son zamanlarda bazı belediyelerde nelerin döndüğünü hep birlikte görüyoruz.

Gündemde olan bir partinin belediyeleri ama hepimiz biliyoruz ki bu alan son derece sıkıntılı bir alan.

(İstisnalar müstesna)

Buralarda kaynak israfı yok mu?

Var, hem de dibine kadar!

Gündemde zaman zaman ön plâna çıkan “konser” organizasyonları mesela…

Bunların bir bölümü tam mânâsıyla organizasyon…

Bu işlerin organizatörleri var; aldıkları paranın küçük bir bölümünü “sanatçı” denilenlere veren organizatörler!

Gerisi…

Kim bilir?

“Bütün konserler böyledir” demiyorum, düzgün işlerin olma ihtimalini göz ardı etmiyorum ama ben bugüne kadar konserler için harcanan paraları kalem kalem, kaynak kaynak resmi internet sitesinde gösteren belediye görmedim.

Gözden kaçırdığım var mı bilmem ama konserci belediye başkanlarından kime “Hangi sanatçıya kaç para verdiniz, organizatör kaç para aldı?” diye sorduysam cevap alamadım!

Ha, kimileri “Masrafın büyük bölümünü sponsorların çektiğini” söylüyor ama…

O sponsorlar bunları “sevabına” mı yapıyorlar acaba?

Elbette işlerini çok düzgün yapan belediye yönetimleri vardır da…

Yapmasalar ne oluyor; yani konser işine girmeseler ne oluyor?

Yok, olmuyor.

Belediyelerin ne organizasyonları var aklınız durur;

Ufacık tefecik belediyeler kocaman kocaman “konser”, “festival” işlerine giriyorlar..

“İlçenin tanıtımına katkı”ymış!

Eee, sonra?

Sonra ne olacak tanıtılınca ilçe?

Bol bol turist gelecek!

Para akacak para!

Geçiniz!

Birçoklarında turist yatıracak doğru dürüst otel, pansiyon yok ama tanıtıma ihtiyaçları var buraların!

Kaynak israfı…

Hangi belediyeye gitsem dünya kadar çalışan görüyorum…

Bunların kimi gerçekten çalışıyor kimi de işte bankamatik çalışanı…

Bankamatik faresi olarak bilinen bazı ünlüler haber oluyor ara sıra, bir de haber olmayanlar var.

Belediyeler siyasi organizasyonlar oldukları için partilerinden gelen taleplere fazla direnemiyorlar.

Bir belediye başkanın adı,

“Bizim parti üzerinden gelen adamları özellikle işe almıyor!”a çıkarsa işler kötüye varır.

Geçtiğimiz günlerde bu başkanlardan birinin konuşması yansımadı mı kamuoyuna?

Açık açık torpil yaptıklarını söylemiyor mu kendi taraftarlarına?

*

Bunlar sıkıntılı işler…

Bir de seçimi kazanabilmek için birlikte çalıştıkları var, vaatte bulundukları var belediye yönetimlerinin,,,

Bir yerel seçim öncesinde nabız tutmak için diyar diyar geziyordum.

İl belediye başkanlarından biriyle mahalle ziyareti yaptık.

Kahvede konuşurken, biri kalktı…

“Başkan başkan!” dedi;

“Bizim buradan en az yüz kişi alma sözü verdiğin halde hiç adam almadın belediyeye, hangi yüzle geliyorsun buraya!”

Belediye başkanı kızardı, bozardı.

Belediyede o mahalleden de çalışanlar olduğunu söyledi.

Arkadaşları yardımcı oldu, birkaç kişinin ismini verdiler!

“Az olmuşsa, telafi ederiz seçimden sonra!” dedi Başkan.

O seçimi kazanamadığı için böyle bir derdi olmadı kendisinin ama yerine gelen mutlaka o mahalleden de alım yapmıştır herhalde!

Böyle, liyakat çok da şey değil yani…

Önemli olan, dengeler!

*

Dert çok;

Bazı belediyelerde “makam arabaları” görüyorum..

Hayır, belediye başkanın değil…

“Daire başkanı”nın makam arabası.

Şoförü bile var.

Otomobil belediyenin değil, özel firmanın!

İsveç’i, Danimarka’yı çok iyi bilirim.

Oralarda çoğu belediye başkanı kendi arabasıyla gider gelir işe…

İsveç’te Başkent Stockholm’un belediye başkanın işe otobüsle gidip geldiğini gösteren haberler var.

Bizim için garip, onlar için normal.

Bizde bırakın belediye başkanlarını, daire başkanlarının, birim şeflerinin bile makam arabalarının olması tabii karşılanıyor.

Bunlara makam arabası denmiyor ama sonuçta makam arabası işte!

*

Belediyeler alanı pek sıkıntılı bir alan.

Bazı illerde, parti il başkanı ile aynı partiden belediye başkanın arasının iyi olmadığını görürüz…

Öyle ki…

İl başkanı belediye başkanına gitmemizi tavsiye eder; belediye başkanı ise il başkanına.

Bir de valiler ve kaymakamlarla belediye başkanlarının aralarının iyi olmadığı illerimiz vardır.

Al sana kriz!..

Belediyeler ile merkezi yönetim arasında sıkça yetki karmaşası yaşandığını gösteren birçok örneğimiz de var malûm.

Alt yapı projeleri, imar planları, çevre düzenlemeleri vesaire…

Bazen “O yapmadı biz yaptık!” durumları olur.

Bazen de aynı iş için çifte harcamalar…

Birlikte çalışsalar, koordinasyon halinde olsalar..

Birbirlerinin ayaklarına basmasalar…

Olmaz…

Olamaz.

Takip edenlerimiz bilir; epey süredir bu konuları gündeme getiriyorum.

Hani “Acaba?” diyorum;

• Bütçelerinin büyük bölümünü merkezi idareden aldıkları ödeneklerin oluşturduğu belediyeler kapatılsa…

Yetkileri merkezi idareye devredilse.

İllerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklar bu işleri koordine etse…

Çift başlılık olmasa…

Ayrı ayrı seçimlere girmesek…

Merkezi iktidarda hangi parti varsa yerel yönetimlerin hesabını da aynı seçimde o parti verse…

Merkezi iktidarlar, yerel hizmetlerde de başarılı olmak mecburiyetinde kalsalar, seçim kaybetmemek için…

Olmaz mı?

Niçin olmasın?

Belediyelerin kapatılması yerel hizmetlerin durması anlamına gelmez…

Aksine, bugün başta İzmir olmak üzere bazı yerlerde gördüğümüz çöp dağları tarihe karışır…

Belediyelerin bir türlü israfları var ya, tamamen bitmese de büyük ölçüde azalır onlar olmadığında…

Mesela yerel seçimler öncesinde belediye kaynaklarından yapılan dev harcamalardan tasarruf edilmiş olur.

Bırakın onu bunu, bir yerel seçimin ülkeye ne kadar büyük maliyeti var.

Cumhurbaşkanlığı seçimi, olmadı Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi, genel seçim, yerel seçim, tekrar seçim…

Derken, içimiz dışımız seçim oluyor.

Seçim demek, seçim ekonomisi demek…

Seçim demek, yatırımların en az altı ay boyunca iyice yavaşlaması demek…

Seçim demek masraf demek, kamplaşma demek…

Elbette seçim olacak da…

Şunların hepsini bir ,“paket” halinde halletsek olmaz mı?

Bir seçimde hepsini bitirsek de, işimize gücümüze baksak olmaz mı?

Belediyeler kapatılsa olmaz mı?

“Olmaz” diyenler, devamını şöyle getirebilirler:

“Öyle diyorsunuz da…Yerel yönetimler halka daha yakın olmazlar mı, yerelin sorunlarını daha iyi bilmezler mi?”

Hayır efendim, daha yakın olmazlar ve daha iyi bilmezler!

Mevcut sistemde belediyeler çoğu zaman halkın ihtiyaçlarından çok siyasi ajandalara hizmet ediyorlar…

Türlü türlü işlerle uğraşıyorlar!

Artı;

Merkezi idarenin de her yerde uzantısı yok mu?

Onlar, illerinde ilçelerinde ne olup bittiğini bilmiyor mu?

İhtiyaçlarını bilmiyor mu?

*

Ben şimdi belediye başkanlıkları kapatılsın dedim ya…

Birçok itiraz gelecektir…

Varsın gelsin.

Biliyorum ki sokaktaki vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti benim görüşümde.

O kadar ki…

Sosyal medyada bu talebi dile getirdiğim için her gün yüzlerde tebrik ve teşvik mesajı alıyorum.

Hızını alamayan vatandaşlar, “Hem belediyeleri hem de köy muhtarlıkları haricindeki muhtarlıkları gündemde tut kardeşim!” diyorlar.

Oldu madem, öyle yapalım.

Bu konuları hep gündemde tutalım…

Memleketimin kaynakları yerli yerinde kullanılsın.

Boşa gitmesin.

Bunun için de bu konular iyice tartışılsın.

Biz hangi konuya giriyorsak ama bugün ama bir yıl sonra mutlaka gündeme yerleşiyor, malûm!

Serdar Arseven / Haber7