SAKINCALI REKLAMLAR!

Ben yazmaktan bıkmam... Bakalım kim kazanacak ?

Burası benim çöplüğüm, bu sebepten ötüyorum. 0Keşke bir kaçımız daha olsa… Çoğalsak yani... Koro halinde çok sesli, başlarına kaksak! Bu geleceğimizi katleden sorumsuz medya bireylerine, “suçlu, suçlu” diye haykırsak!

Daha kaç defa söyleyecek, kaç defa yazacağım diye sordum kendi kendime... Yanıt çok basit: Ölene kadar!... “İnsan ömrü ortalama 70 senedir”  sözünden yola çıkacak olursak bir 35 yıl daha yazacağız demektir bu... Eyvah, eyvah! Birilerinin rahatı kaçacak demektir bu.

30 yıl değil, bir 10 yıl daha bu çirkin örneklemeler olursa ekranlarımızda, lanetlenecek ve yamyamlara döneceğiz gibime geliyor. Keşke sadece yamyamlara dönsek!

Son zamanlarda, televizyonlarda dönen reklamlardan başımı kaldırıp da başka konular hakkında yazamaz hale geldim. Çoğunuzun kanayan yarasına derman olduğumun farkındayım.

Soru şu; benim kadar cesaretlilerin çoğalması için ne yapmalıyım?

Yaza yaza, değişir mi dersiniz bu çirkinlik? Birileri seni, beni, bizleri kaile alır mı?

Şu sıralar hangi televizyon kanalını açsanız, dakika geçmiyor ki bu anlamsız reklama rastlanmıyor. Geçen gün komşunun çocuğu “ben de buradayım ayol” diye diye merdivenleri çıkıyordu. Belki ki bu reklamın azizliği!

Şahsiyetini anlayamadığım, yaklaşım seklini çözemediğim bir insancık eli beli oynaya oynaya sazlı sözlü ayollu mayollu bir reklama imza atmış. “Neden? Niçin böyle bir tanıtım şekli seçmiş olabilirler?” diye düşündüm ama inanın bulamadım.

Bilinmeyen numaralar hatlarından birinin tanıtımı için tasarlanmış reklamda, ’Ben de buradayım ayol’ diyen ve fingir fingir oynayan adamcağızı yolda görsem, ilk tepkim ne olur diye epey düşündüm.

Dikkat çekmek için yaptılarsa, başardılar. Ama çoğu insan benim gibi ya sabır çekip kanal değiştiriyordur bence. Kimseyi ayıplamıyorum, tütüleyip karalamıyorum. Sadece, zihniyeti çözmeye çalışıyor ama başaramıyorum.

Ekranlarda dolanan başıboş reklamların, ileride yeni yetişen gençlik için nasıl bir tehlike olduğunu defalarca yazdım ben. Sosyal sorumluluk adı altında, çoğu kez örneklemelerde bulundum. Bindiğimiz dalı kestiğimizi ifade ettim ama benim sözlerim boşa.

Kendilerini Spiderman zannedip bileklerinden ağ çıkartmaya çalışan çocuklar, gün içi bu bay Ayol’a rastladıklarında, etraflarıyla bu şekilde konuşmaya başlarlarsa sakın ola şaşırmayın.

Bir diğer, bilinmeyen numaralar hattının reklamında ise, 3 kızımız göbekleri açık, göğüs bölgelerine 10 yazılı tişörtlerini gösterip, dans ederek, “on’a sor on’a sor” diyorlar. Soralım sormasına da, neden bu cinsellik yansıtan reklamlara başvurma eylemi taşıyorlar?

Yoksa, bu tür içerik taşıyan şeyler halkımız tarafından daha mı çok izleniyor? Evet!

Dün akşam da bu kez, bay Ayol’un yanına güzel bir kadın koydukları reklama rastladım. Yabancı uyruklu esintisi verilen bu tiplemenin 33 deyişinin Türkçe yazılımı ‘otüsuç’! Sanırım trenti bol iki dizimizden esinlenilerek tasarlanmış bu reklam. Sempatik olacağı farzedilmiş.

Evet, bi sempatik bi sempatik ki sormayın.

Ben değer yargılarından bahsederken, birileri bu yargıların hâkimiyetine balta vuruyor. Biz zaten yamuk yumuk bir jenerasyonuz ama bırakın da bari çocuklar sağlam zeminlerde büyüsünler.

Para kazanma  ya da reyting derdiyle düşürüldüğümüz duruma bakınız.

Neresinden çekerseniz çekin... Ele gelir bir yanı yok bu saçmalıkların. Birileri bana kızacakmış, kızarsa kızsın. Hiç umurumda değil. Henüz kimse cesaret edip de bu nasıl bir reklamdır demedi. Hepsine sus... Sus... Sus! Nereye kadar?

Memlekette bir ben mi varım?

Haydi, ne olur... “Yalnız değilsin” deyin bana... Lütfen, Lütfen!

Serdem Coşkun - Haber 7
serdemcoskun@gmail.com