19 Nisan 2011: Mersin'de Cinayet 1 Ölü… Aysel T. öldürüldü. Mersin'de bir kişi, çocuk meselesi yüzünden çıkan tartışmada 2 yıllık karısını boğazını keserek öldürdü.

16 Nisan 2011: Malatya'da Cinayet haberi

Malatya'da silahlı saldırıya uğrayan şahıs hayatını kaybetti.

15 Nisan 2011:  Ankara Cebeci de kesik bacak cinayeti

18 Nisan 2011:  Beyoğlu’nda cinayet

17 Nisan 2011: Otomobil içinde çifte cinayet

9 Nisan 2011: Niğde de kan donduran cinayet

13 Nisan 2011: Afyonkarahisar ve Adana’da tüyler ürperten cinayet

9 Nisan 2011:  Diyarbakır'da 22 yaşındaki Mehmet Zülfü Tükenmez, metruk bir binanın içinde göğsünden tek kurşunla öldürülmüş halde bulundu.

Arama motoruna 'cinayet haberleri 2011' yazdığımda karşıma çıkan ve ilk sayfada yer alan haber başlıklarını sizlerle paylaştım.

Dikkatinizi çekerim, ilk sayfada yer alan haberler diyorum.

67 sayfadan ibaret olan 2011 yılı cinayet haberleri, yılın ortalarına bile gelmemişken bu kadar çok sayfa içerebiliyorsa, gerisini düşünün.

Rastgele 13. Sayfaya tıkladığımda şöyle bir başlıkla karşılaştım: 'Ot yüzünden cinayet'

Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesi Kavurga köyünde 2 çoban arasında koyun otlatma nedeniyle başlayan tartışma cinayetle sonuçlandı. 'Ne şehittir ne Gazi  ot yoluna gitti bizim Niyazi' denir mi denmez mi şimdi?

Bunlar 3. Sayfalarda okuduklarımız, bir de okumadıklarımız, duymadıklarımız var ki onların sayısı çok daha fazla olabilir. Alın size bir haber de benden. Yumuşak köşeli  lakin burnumun ucundaki yakın zamanlı örnek.

30’lu yaşlarını sürüyor değerli insan S.A ... Başarılı, çalışkan, temiz yürekli, akıllı ve sözü dinlenen bir şahıs. İstanbul'un makyajlı halini sevmemesine rağmen ortamların aranılan adamlarından diyebiliriz.

Sorunlara sakin yaklaşımı ve aheste çözümler arayışı, ben de kendisini her zaman öncelikli kılmıştır. S.A'nın fikirleri değerlidir. Çünkü o düşünmeden hareket etmez. Mantıklı ve manevi yaklaşımların adamıdır O! 4 gün önce, bir hastanenin acilinin pansuman bölümüne, elindeki dikişleri kontrol ettirmek üzere birlikte gittik. Dikişler neden mi oldu?

Bizim mantıklı ve maneviyat yüklü S.A, gece yarısına yakın bir saatte bardağını taşıran bir mevzudan hallenip gözünü karartıyor ve bir anlık öfke ile ütü masasını yerle bir ediyor. Masasının ayaklarını gövdesinden ayırırken ,parmak etlerini de kemiklerinden ayırmayı ihmal etmiyor!

Gece yarısı hastaneden 10 dikişle evine dönen, sakin sinirli genç adam, sonradan anlattığı kadarıyla kesik parmaklarının acısını, öfkesinin üzerinden 2 saat geçtikten sonra hissediyor.

Nasıl olur da, cinnet anı yaşayan ama 10 dikişle kurtulan S.A ., yalnız bana göre değil bir çok kişiye göre, sorunları çözmede yardım mercii olabilirdi bu durumda?

Koca insanlarız biz... Kişilik analizinde kaçta kaç oranında yanılabiliriz Allah'ın izniyle?

Yoksa bu bulaşıcı bir hastalık mı?  Gözü kör, kulağı sağır öfke!

Ot yüzünden ölen çobanın hikayesi, beylik çoban sürü derlemelerindenbiri diye mi anlatılacak yoksa fıkra mı olacak?

Ya da bizim bay maneviyatlı mantıklı adamımız, öfke nöbeti geçirdi vebitti denilerek aramızda ki eski itibarına tekrar kavuşacak mı?

Çünkü biz unuturuz… Unutmaya programlıyız... Neleri unutturdular bize bu memlekette, hem de neleri! Balık hafızalıyız bizler.

Anlamadığım ise, bu kadar unutmaya meyilli olup ta pire için yorgan yakacak mangal yürekli insanlar nasıl çıkarabiliyor bu toprak bağrından?

Bunların her ikisi de korkunç birer dengesizlik... Ne unutacaksın ne de cinnetlik hale geleceksin. Veyahut seni o hale getirmelerine izin vereceksin.

Hangi sebepten bu dünyada olduğumuzu unutmakla başlayan, bu cehennemvari yaşam biçiminde, insan gibi yaşayabilmek için önce bu unuttuğumuz neden sonuç ilişkilisini hatırlamamız gerek. Unutturulmasına müsaade etmememiz gerek. Dil alışkanlığına benzeri yaklaşımlarla Allah kelamını ağza dolamak olmuyor sadece! Kalbe dolamak, O'nla dolmak lazım. Niyette bulunsun ama sen karınca adımlarıyla yol kat et. (Kendim için de söylüyorum.)

 Bak bakalım o zaman, otdan ..ktan sebeplerden Allah'ın verdiği cana kıyabiliyor musun? Ya da o dua eden, kalem tutan parmaklara 10 dikiş attırabiliyor musun? Ya da Ey Allah'ın Serdem kulu , gözyaşını boş yere harcayabiliyor musun?

Can'ı veren Allah, alan Allah... Peki biz kimiz?

Unuttuk mu?

Unuttuk, unuttuk!

Serdem Coşkun - Haber 7
serdemcoskun@gmail.com