Serdem Coşkun
Serdem Coşkun
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Yüz karası doktor!

GİRİŞ 21.07.2011 GÜNCELLEME 21.07.2011 YAZARLAR

Bugün tam 12 gün oldu. Ve canım annem hâlâ aklına geldikçe gözlerinden sicim sicim yaşlar döküyor.

Daha en son bu sabah çay demlerken, çaydanlığı yerine bırakıp, koltuğun köşesine kıvrılıp hıçkıra hıçkıra ağladı. Ve ben ilk kez bir yazımı, annemin ricası üzerine şekillendiriyorum. Kendisinden sizlerin huzurunda da belki yüzüncü kez özür diliyorum.

Psikolojisi tamamen bozulmuş bir halde, gelene geçene o yaşadığı aciz anları anlatırken, yemyeşil gözleri korkuya bulanıyor ve alt dudağı titremeye başlıyor.

12 gün önce saat 16.30.  Toplantının ortasında tanımadığım bir numaradan arandım. “Hayırdır inşallah” deyip açtım.

“İyi günler... Ben taksi şoförü Metin … Annenizi şu an filanca hastaneye getirdim”

İnanamadım bir an için... Ve dikkatlice dinlemeye devam ettim:

 Sitenin önünden almış annemi. Taksiye bindiğinde konuşamıyor lakin gözlerini işaret ediyor bir yandan da ağlıyormuş. En yakın hastaneye ulaştırmış annemi.  Kim olduğunu da hatırlamadığından, elinden cep telefonunu, tanıdık birini bulmak ve haber vermek amaçlı aldığını ve 'kızım'ı görünce beni aradığını söyledi.

Şu anda acilin bekleme salonunda oturduğunu ve bir şeyler söyleme çalıştığını ifade etti. Doktor yok mu dedim. Gelecek birazdan dedi.

Oğlumu her zaman götürdüğüm hastaneye gitmişler… Hemen oradaki bir hemşire kardeşimi aradım. O da hastaneden çıkalı yarım saat olmuş.

”Siz isterseniz beklemeyin, ben şimdi yola çıkıyorum” dedim. Ve yola çıktım.

Köprü trafiğinin en yoğun olduğu saatlere denk gelince, anneme cebinden ulaşmaya çalıştım ama açan yoktu. Dakikalar asır gibi geliyordu. Beni aradığı numaradan tekrar geri döndüm şoför kardeşime.

Annemi bırakamamış sağ olsun, “Erenköy'e götürün diyorlar” dedi.

“Doktor yok mu acilde?” diye sordum.

“Geldi ama anneniz sinir krizi geçiriyormuş, onlar bakamazmış öyle söylediler” dedi.

Çılgına dönmüştüm!

45 dakika sonra hastaneye vardım. Acilin kapısından girdim ve yan odada annemi gördüm. Başında taksici kardeşim bekliyor ve annem su gibi terli... Ağlıyor annem, ama konuşamıyor. Beni görünce, kollarını açtı. Sarıldım canım anama...

Dedim “geçecek annem, geçecek...”

Küçük bir kız çocuğu gibiydi annem. Omuzları çökmüş, halsiz kalmış... Kafasını sağa sola çeviriyordu hayır, hayır der gibi...

“Hemşire yok mu dedim?”  Birisi geldi!

“Doktor bey nerede dedim?”

“Burada sinir hastalıkları ile ilgili bölüm yok Serdem Hanım” dediler.

Ortodonti uzmanı bir doktor bakmış pardon bakmamış anneme... Acile gelen bir hastaya, göz ucuyla Erenköylük teşhisi koymuşlar ve diyazem yapmışlar. Odasına girdiğimde doktor, bana baktı ve “alın annenizi Erenköy Ruh ve Sinir hastalıklarına götürün” dedi.

“Doktor bey, emin misiniz?”

“Evet... Anneniz uyuşturucu kullanıyor mu?”

“Olur mu öyle şey doktor bey!”

“Biz yardımcı olamayız. Bir diyazem yaptırdım sakinleşsin diye...”

“Peki, bir kan tahlili falan yaptırsaydınız...”

Bulgular sinir krizi geçirdiği yönünde... Odadan çıktım, hastane doktor bakım ücretini ödedim... Annemi yerlerde sürünerek koridorda tuvalet ararken buldum. Üstündekiler sırılsıklam olmuş... “Kızım, kızım” dedi bana...

Tuttum kolundan sırtlandım anamı... İhtiyacını gördürüp, tekrar yan odadaki yatağa oturttum.

Bir saat olmuştu... Annem, “kızım götür beni buradan” diye bağırdı ve bana öyle bir sarıldı ki...

Aldık annemi, bir doktor ağabeyimin görev yaptığı hastaneye yetiştirdik. Acilden soktuk ve sedyeye yatırdık. Kan tahlilleri, emar ve benim bilmediğim bir çok şey yapıldı.

Kolesterol ve şeker en üst seviyede... Beyin kanamasını yan taraflardan damar yolu bularak atlatmış annem!

Anlatırken bile utanıyorum...

Evet ben de bir sebepten annem sinir krizi geçiriyor sandım... İnandım o doktora!

Meğer felç kalmasına ramak kalmış anacığımın...

Şimdi annemin dilinden yazacağım:

“Kızım, başımda korkunç bir ağrı, midemde sancı... Terle birlikte kendime geliyordum ama konuştuğumu sanıyordum. Meğer konuşamıyormuşum. Ben bağımlı değilim, bana müdahale edin, bir şeyler yapın demek istiyordum ama doktor bu ‘ya uyuşturucu almış ya da sinir krizi geçiriyor’ deyip odadan çıktı. Kimi kimsesi yok mu bunun diye de sormuş! Tansiyonuma bile bakmadılar. Gözlerim görmüyordu neredeyse ama terleyince biraz kendime gelir gibi oluyordum. 2 kez sürünerek, lavaboya gittim tek başıma... (Bir gece evvel, bardak bardak içtiği su annemin hayatını kurtarmış sonradan öğrendik.) Bana çok kötü davrandılar kızım... Allah düşkünlerin yardımcısı olsun ah evladım...”

İçimdeki vicdanı sancıyı anlatmam mümkün değil sevgili okurlar.

Olanı biteni sizlerle paylaştım. Yorum da yapmayacağım ama yazmak benim insani görevim... Biz annemizi az kaldı kaybediyorduk!

12 gün geçti üzerinden ve annem yoğun bir diyetle 9 kilo verdi. Bol bol su içiyor, etten uzak bir hayat yaşıyor. İlaçlarının yanı sıra dereotu ile arkadaş oldu. Sebzeler her öğününde masasının baş köşesinde... Yeniden doğdum evladım ben, torunlarımı bir daha göremeyecektim diyor. Her sabah yürüyüş yapıyor maşallah.

Lakin o korkunç anlar aklına geldikçe hıçkıra hıçkıra, ağrına gide gide ağlıyor...

ALLAH'ım, bizleri sensiz bırakma...

İçimden kopan bir sözle yazımı bitiriyor ve annemden bir kez daha özür diliyorum... Anacığım, o bir doktordu... Ve ben ona inandım... Pişmanım.

Doktorlar başımızın tacı... Her birine saygımız sonsuz... Allah onları başımızdan eksik etmesin... Ama arada bir tane çıkıyor o da bizi buluyor. Vardır bir sebebi vardır muhakkak...

İçimden gelen cümlelerim şöyle diyor;

VİCDANI OLANIN, AZRAİLE İHTİYACI YOKTUR... OLMAYAN İSE HER AN AZRAİL OLABİLİR!

Serdem Coşkun - Haber 7
serdemcoskun@gmail.com

YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • Turhan MARAN 14 yıl önce Şikayet Et
    Nereden baksanız yanlış.... Yazı tamamen duygusal sebeblerle başından sonuna yanlışlarla dolu.. Ne demek "kolesterol şeker tavana vurmuş", Ne demek "Beyin kanamasını yan taraflardan damar yolu bularak atlatmış annem".. Hiçbir tıbbi geçerliliği olmayan tamamen yorum kokan ifadeler.. "Felç geçirmeye ramak kalmak" diye bir teşhis yok hanımefendi.. O sizin kendi yorumunuz.. Tamamen duygusallıkla ve sorumsuzca yazılmış bir yazı.. Bir de neymiş efendim acilde "ortodontist" bakmış hastaya.. Yani bir diş hekimi acilde gelip hasta baktı öyle mi ??? Lütfen buradan insanları sağlık konularında kışkırtmak gibi ucuz reyting kaygısından vazgeçin hanımefendi.. Kişisel sorunlarınızı lütfen bu tarzda çözmeye çalışmayın ayıp oluyor.. Bir meslek grubunu bu kadar sorumsuzca eleştirmek için böyle bir mecranın size açılmış olması da ayrı bir konu.. Bu arada bu yazıyı her ne sebeple yazmış olursanız olun değerli annenize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum..
    Cevapla
  • Ekrem AKBUNAR 14 yıl önce Şikayet Et
    firavunlar ve teröristler. malaasef bizim doktorlarımızın çoğu rahat ve kibir firavunu. malaasef bizim doktorlarımızın çoğu sabır ve öfke kışkırtıcısı-teröristi. bir valimiz bile insaf edin dedi doktorlara, benden fazla maaş alıyorsunuz diye yakındı. kimi dua alıyor kimi beddua. yarın birgün yunanistan'ın durumuna düşmemek için devletin doktorların gelirlerine tırpan vurması gerek. meslek derslerinin yanında vatandaşa karşı güzel söz, itina, duygu yönetimi ve yönlendirmesi, alçakgönüllülük gibi vicdani derslerin de verilmesi şart. üniversite hastanelerinde hastalar kobay, devlet hastanelerinde cahil, özelde kaz... işin özü; Ne hasta ol tabibe git Ne tabip ol hasta bekle Kana gebe içtiğin süt Derdin bitmez bu yürekle...
    Cevapla
  • Adem Oğlu 14 yıl önce Şikayet Et
    Allah Ellerine Düşürmesin.... Benim kızım da doktor olacak amma maalesef böylesi durumlar, nadiren de olsa insanın içini yakıyor. Ya doktor olmuşsun, bu kadıncağız gelmiş, derdi olmasa niye orada olsun. Hiç bir şeyine bakmadan -ki tansiyonu ölçülse görecek durumu- ne hakla, hangi hakla hüküm veriyorsun bu hasta bizlik değil diye? Allah'tan kork be adam! Nesye, Allah korumuş kurtarmış. Gelmiş geçmiş olsun Serdem Hanım. Allah c.c. bir daha göstermesin.
    Cevapla
  • kerem can 14 yıl önce Şikayet Et
    ibretamiz. Efendim, tevekkülünüzü anlıyorum, Allah razı olsun ama bu hastaneyi ve doktoru bu yazıda yazmak veya bu konuda işlem yapılabilmesi için gerekli makamlara dilekçe yazmak, o doktorun başkalarına da kötülük yapmasını engelleyecektir. Sağolunuz okurlanızla paylaşmışsınız ama gerekli işlem yapılmadıkça bu yazınız ibretamiz bir vesikadan öteye geçmeyecek ve bir fayda sağlamayacak. Geçmişler olsun...
    Cevapla
  • İbrahim Dursun 14 yıl önce Şikayet Et
    YARIM DOKTOR CANDAN EDER!.YARIM HOCA DİNDEN EDER-1. Eskiler NE güzel söylemişler..-Yarım doktor candan eder.Yarım hoca dinden eder-diye..Bu söz yaşanan hayatta/günümüzde çok lazım oluyor.Lütfen yabana atmayın!Olur mu?Annenize geçmiş olsun!VesSELAM
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle