Ya da o devletlerin başındakiler dizi filmlerde ele alındığı gibi bu denli sığ adamlar mıymış?

Yok böyle birşey!...

İnanmam... Elbette değiller ama gelin görün ki ecdadımızın maruz bırakıldığı bu hazin fikir çoktan girdi düşüncelerimize.

Koskoca Osmanlı'yı bu kadar şuursuz ve zaaflarının esiri göstermek hak mıdır?

Bizim hanım kızlarımızdan bu kadar mı yaka silkmişler? Bu sebepten midir ki hayatlarına aldıkları hatunların çoğu başka memleketlerden gelme...

...

İstanbul'un en ufağından en büyüğüne hemen hemen her kitap evi Osmanlı'ya Sultan olmuş aslen ecnebi uyruklu hatunların hayat hikayeleri ile dolu...

Satıcı kızdan aldığım bilgiye göre ‘Kara Kraliçe Kösem Sultan' şimdilerin en gözde eseriymiş... Yunanistan asıllı Anastasya'nın (Kösem Sultan) entrikalarını okumak için kitap kuyruğuna girenlerin Osmanlı tarihi ile yakından ilgilenmeleri beni çok etkiledi. Ah ah...

Yeri gelince ‘Osmanlı torunuyuz' diyerek gururlanan bizler ‘Koskoca Osmanlı'yı batırdı bu kadınlar' diyebiliyoruz.

Nasıl bir çelişkidir bu?

Tarih okumayan birisi için nasıl yalnış bir bilgi birikimidir bu diziler. Dizi başlarında ‘Gerçeğinden alıntılar var ama aslı değildir.'yazısı olsa dahi bir insana kırk kez deli dersen deli olur misali artık alay konusu oldu bu ecdat ve hatunlar meselesi. En çok akılda kalan kelime ise ‘Halvet'.

Ey benim şanlı Mehterhan'ım... Padişah sefere giderken sizi bir kez dahi görmedim bu dizilerde ve filmlerde... (Bu da içimde bir yaraydı, paylaşayım dedim hazır yeri gelmişken.)

Bu yayınlanan eserlerin hepsinde Padişahların haşmeti haşmet, namı nam, endamı endam lakin gelin görün ki taht arzusu ile yanan, kendileri hariç herkese dehşetle bakan bir çift göz için hanedanı alaşağı ettikleri düşündürülüyor.

Mesela ‘Hürrem Sultan' pardon ‘Muhteşem Yüzyıl' dizisinde tarih kitaplarında çoktan ölmesi gereken ‘Pargalı İbrahim Paşa' hala hayatta... Bir türlü ölemedi gitti. Lakin Hürrem'in entrikaları diziyi yeterince meşgul ediyor.

Bu dizinin adı ‘Mühteşem Yüzyıl' yerine ‘Hürrem Sultan' olsaymış bence çok daha doğru olurmuş.

Ya bizler bir takım şeyleri çok eksik biliyoruz ya da olması gerekenin dışında bir tarih örneklemesi sergileniyor. Ya da bunları gerçek sanıp öyle izliyoruz.

Osmanlı'nın 36 padişahının çoğunun annesi yabancı uyruklu lakin sonradan Müslüman olup hanedana erkek evlat vermiş hanımlar. Bu kadar kötü olma ihtimalleri ne kadar söz konusudur aklım almıyor?

Örnek vermek gerekirse;

-Yıldırım Bayezid'in annesi Bulgar asıllı Marya yani Gülçiçek Hatun.

-Fatih Sultan Mehmet Han'ın annesi Sırp asıllı Despina yani Hüma Hatun.

-Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Polonya asıllı Helga namı diğer Ayşe Hafza Sultan

-II. Selim'in annesi Roksalan yani Hürrem Sultan...

-Genç Osman'ın annesi Sırp asıllı Veronika yani Mahfiruz Sultan.

-I.Murat'in annesi Bizanslı Horofira yani Nilüfer Hatun.

Sadece izlenme oranları yükselsin diye ‘Aşk' adı altında yapılan bu entrikaların aslında yapılmadığına inanıyorum ve bu fikre birkaç tane diziden yola çıkarak da kapılmadığımı belirtmek istiyorum. ‘Taht' için yapılanlara vakıf olmaya gelince her birimize tarih kitaplarını açıp okumamızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Ortada; günümüze uyarlanırken mizahi ya da magazinsel olarak saptırılmış lakin bizi kökten etkileyecek olan bir yanılgı olduğunu düşünüyorum.

Halkın içinden bir gözüm ben... Şahsi fikrimi paylaştım. Buyrun ermeydanı; diyecek sözleri olanlara işte ‘Yorumlar' kısmı...

Teşekkürler...

Serdem Coşkun - Haber 7

serdemcoskun@gmail.com