Sonra 9 dakikada 683 idam. Sanki hava durumunu izler gibi bakıyoruz ekrana!

Gözyaşlarımızı hatırlıyoruz 45 saniyeliğine de olsa. Eskisi kadar güçlü değil gözyaşları. Adnan Özer'in dediği gibi  "Gözyaşlarının gücü vardı eskiden; ırmak yüklü adamlardık tuz katarlarının ardınca giden…"

Az sonra renkli ekran bir başka habere geçiyor. Hafta sonu atların gösterisi varmış. 'Lord Of Dı Hors' diyor fondöteni fazla kaçmış spiker. Gözyaşlarımız kururken aklımız bir lahza gösteriye gidiyor, kırmızı düğmeye basıyor ve ekranı kapatıyorum.

Mısır, 1882 yılında İngiliz hakimiyetine girene kadar  Osmanlı Devleti'nin (1805-82 arası Mehmet Ali Paşa hâkimiyeti) eyaleti.

Türkiye ile benzer yanları o kadar fazla ki neredeyse yapılan haksızlıklar bire bir. İngilizler Mısır'dan ayrılıyormuş gibi yapıp evlerine döndükten sonra azınlığın çoğunluğa tahakkümü başlamış ve yıllarca da böyle sürüp gitmiştir. Ülkenin turizm dahil diğer tüm ekonomik faaliyetleri Kıptilerin ve askeriyenin tekelinde. Asli unsuru oluşturan Müslümanlar ise devletin mazur gördüğü şey; işkence ve ölüm.

1928'de Hasan El Benna tarafından  kurulan Müslüman Kardeşler işte bu haksızlığa dur demek için şimdiye kadar mücadele eden bu uğurda binlerce şehit veren bir yapı.

Cemal Abdülnasır'ın zalim sopası altında yıllarca sindirildiler. Kendini Arapların lideri sanan ancak önünü bile göremeyen bir hayalperest olan Nasır İsrail'i haritadan silme sloganıyla girdiği 6 gün savaşında  uçaklarını bile havalandıramayacak kadar komik bir duruma düşecek ama içeride tüm stratejisini Müslüman Kardeşleri sindirmek üzerine kuracaktı.

Piramitlerin yapımında altında ezilen kölelerin kanlarıyla başlayan zulüm 2014'te de devam ediyor.

İslam coğrafyasına dönüp bakıyorum hepsi lâl olmuş olanı biteni izlemekle meşgul. Boyunlarındaki tasmaların sahiplerine köpek sadakatinde bağlılar.

Medeni Batı (!) Orta Çağ karanlığından çıkamadığını ısrarla göstermek için idamın ve darbenin nasıl meşru bir şey olduğunu dünyaya öğretiyor!

Dünyada bu zulme karşı çıkan tek ülke Türkiye.  Hükümetiyle, sokaktaki protesto gösterileriyle bu zalimliği tanımıyor.

Başbakan parti grubunda,  yaptığı basın açıklamasında, gittiği her ilde Mısır halkının yanında olduğunu her fırsatta dile getiriyor.

Biz şunu çok iyi biliyoruz ki, Firavunu Nil'in deltasına döken Nil'in sahibi Mısır'a yeniden bir umut ışığı yeşertecek.

Yusuf'u zindandan çıkartıp Mısır'a hükümdar yapan kudret Mısır'ı gerçek yöneticilerine teslim edecek.

Tarih yeniden kendi öz yatağında akmaya başladığı zaman Mısır'da soytarı, kukla Sisi anılmayacak, hatırlanmayacak.

Tarih kitapları bu şanlı direnişi, ölüme bile gülerek giden İhvan'ı, Mursi'yi yazacak.

Unutma kardeşim zindanlarda bile olsan Ahi Ente Hurrun (Kardeşim sen özgürsün…)

 serkan.ustuner@haber7.com