Biz de parke taşı kırma, banka  atm'lerini yakma,  polis linç etme şeklinde tezahür ediyor.

Dün malum 1 Mayıs'tı. 1 aydır Taksim'e çıkmak isteyen sendikalar önce buranın öneminden bahsedip işin sonunda da çığırdan çıkarak Taksim'i hac ibadetiyle kıyaslayacak kadar küstahlaştılar.

Valilik anma için her gruba kazancı yokuşunda karanfil atma izni çıkarmıştı. İsteyenler bu ayini gerçekleştirip kısmi de olsa ibadetlerini yerine getirdi!

1 Mayıs sabahından itibaren plazalarda oturan abiler, şık ablalalar, Cihangir solcuları, Ataşehir devrimcileri, Nişantaşı ezilenleri hemen sosyal medyada örgütlenerek " Hükümet istifa, katil polis, hepiniz hesap vereceksiniz… Daha birçok sloganla hükümeti devirmek için harekete geçtiler.

İnternet aleminde bunlar olurken dışarda da yüzünü göremediğimiz (herhalde cesaretinden olacak)  160 liralık ayakkabısı, 200 liralık kot pantolonuyla elinde koca bir sapanıyla devrim yapmaya çalışan tipler mevcuttu.

1 Mayıs'a damga vuran kişi hiç şüphesiz CHP'li vekil Mahmut Tanal'dı. Tanal önce polis yumrukladı, sonra hızını alamayıp Toma'nın önüne yattı.

Bu kadar şov yetmez olacak ki son olarak da  "Polis gerçek mermi kullanıyor" diyerek elinde dolu mermilerle günün en komik provokasyonuna imza attı.

Olaylar bu seyrinde gelişirken son olarak akşam üstü bir markete giren barış yanlısı göstericiler (!) kırdıkları kapıdan tüm malları talan ettiler.  Bunu da kamulaştırma kılıfı adı altında yaptılar.

1 Mayıs'ın özetine baktığımızda küçük farklılıklar gösterse de bu senede aynı vandallıkla geçti. Gezi olaylarından bu yana her eylem günü "Hadi bugün gezi ruhunu yakalayıp önce hükümeti devirip sonra devrim yapacağız" diyenlerin zavallı çırpınışlarına artık kendi yandaşları bile inanmıyor.

1 Mayıs'ın ardından geriye devletin hanesine yazılan maddi zarar kaldı. Medeni göstericiler (!) kendilerine verilen görevi bu sene de gerektiği gibi yerine getirdiler. Haydi 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı. Yersen!

Son olarak demokrasi havarilerine: Ağzınızdan düşürmediğiniz, sadece kendi çıkarlarınız için sakız haline getirdiğiniz demokrasi, bir kurallar manzumesidir. Demokrasi devletin koyduğu yasalar içerisinde hareket kabiliyeti tanır bireye. Sizin bahsettiğiniz demokrasi değil anarşizmdir.

 serkan.ustuner@haber7.com