Kendinden olmayanın hiçbir yaşama hakkı olmamasını savunacak kadar beyni süngerleşmiş, bir nefret yumağı.

Kamuoyunca bilinen ilk hakareti ‘Bidon Kafalı' olmuştu. Aslında 2003 yılında Cem Uzan'dan milyonları aldığı vakitlerde ‘Haşemalı Kafalar' yazısı vardı. Anlayacağınız kafaya takmış bir kafasız.

UTANMADAN KATIR DEMİŞTİ KATIR

Uludere'deki elim hadiseden sonra da o kötü, insanlıktan zerre almamış köşesinde, lise talebesi halleriyle yazdığı aşağılık bir yazı vardı. Hayatını ekmek peşinde kaybetmiş o insanlara ‘Katır' diyerek densizlik defterine bir tik daha atmıştı.

Haftada en az üç gün, yazısının içerisinde var olan jakobenlikleri, sonradan görme Beyaz Türk hallerini bir kenara koyuyorum;  en son söylediği sözler Mussolini'ye rahmet okutacak cinsten.

AK PARTİLİLERE ÖLÜM

 Somalı maden işçilerine "Bunlar AKP'li, bu yüzden ölmeleri müstahak" demesinin ardından kendisine uygun bir sıfat bulamadım. Herhangi bir kelimeyle eş değer göremedim. Bulduğum kelime ne olursa olsun o kelimeye hakaret olacaktı. Bu yüzden vazgeçtim bu sonuçsuz kalacak mücadeleden.

Sahi ne istiyordu? Ruh halinden anladığım şu: Bizler Türkiye'nin 1. sınıf vatandaşları olarak her şeyin en iyisini düşünürüz. Sizin öleceğiniz müstahaksa müstahaktır. AKP'li olmanız zaten ölmeniz için yeterli bir sebep!"

SOMA'YA VİSKİLİ YARDIM KAMPANYASI

Bu tür hastalıklı ruh halinin bir başka tezahürü de yardım meselesinde kendini gösterdi. Bir hayır işini de kendilerine has yönetmelerle yaptılar. Bir gece kulübü "Bu akşamki eğlencemizi Soma halkı için düzenliyoruz. Viski kadehinizi elinize alıp, yakacağınız puronuzla boğaza bakabilir Soma halkının yanında olabilirsiniz" dedi.

Bu üzüntü sabah da yine leb-i derya bir manzara eşliğinde brunch yaparken kaldığı yerden devam etti.

Beyaz Türkler'in nasıl bir yapıya sahip olduklarını tespit etmek için kesinlikle bir baytara ihtiyaç var.

Bir de şu sakallı bakan mevzuu var. Taner Yıldız için bu sıfatı kullanıyor. İçindeki nefreti kusarken kendi pisliğinde boğuluyor da haberi yok.

YOZDİL YARGILANMALI

Kendi deyimiyle babası köy çocuğu, dedesi hacı. Yani kendi ailesi, bugün kendinden aşağı gördüğü ve sınıflara ayırıp, böldüğü, hedef tahtasına koyup, aşağıladığı tabakadan.

Kendi geçmişine sövme, atasını yok sayma hali. Neticede  Mazhar Osman'lık  ağır bir vaka. Eski Türkiye artığı Yozdil'in Halt TV'de kustukları  Anayasa'nın 25. Maddesini ihlal. Bu yüzden hâkim karşısına çıkmalı ve yargılanmalı. Yargılanmalı ki millete hakaretin bedelini ödesin, yargılanmalı ki kendinden olmayanı yok saymanın "Hürriyet" olmadığını öğrensin ve mazlum vicdanlar rahat bir nefes alsın…

"YILMAZ ÖZDİL DÜNYANIN YÜZ KARASIDIR"

Şu adını bile anmaktan hicap duyduğum Yılmaz Özdil için en iyi tepkiyi şehit olan madencilerden İsmail Coşkun'un babası, Halil Coşkun, verdi; "Yılmaz Özdil televizyona çıkmış 'Bunlara lanet olsun' demiş. Biz bundan şikâyetçiyiz. Bu, bütün dünyanın yüz karasıdır." 

serkan.ustuner@haber7.com