Başbakan Yeni Türkiye'nin vizyon belgesini cuma günü açıkladı. Organizasyon, sunum, Ekmek için Ekmeleddin beyin organizasyonuyla kıyaslanmayacak kadar profesyoneldi.

Misal; Google'dan ekrana yansıtılan göz zevkinizi yerle yeksan eden herhangi bir görsel yoktu, kötü bir seçim şarkısıyla kulaklar tırmalanmadı

Neresinden bakarsanız bakın iki davet arasında en az yüzyıl fark vardı. Konuşma metnine baktığınızda bir yanda gelişen dünyayı yakalamaya çalışan bunun için yeni ufuklar açan ve geleceğin Türkiye'sinin rotasını çizen bir ufuk.

Diğer yanda hala Türkiye'yi 1940'larda zanneden geri kalmış bir ülke statüsünde gören bir zihniyetin tezahürü vardı.

4500 kişilik davetli listesinde birçok ünlü isim de vardı. Her türlü mahalle baskısına rağmen salondaki yerlerini almaları takdire şayandı.

Takdire şayandı diyorum çünkü orada bulunan tüm isimlere önce sosyal medyada bir linç ayini düzenlendi ardından kapanan  postal lostra salonun eski müdavimleri köşelerinde davete katılanları hedef gösterdi.

Burada tek tek ismini sayamayacağım kişiler örneğin; Zerrin Özer boynunda zülfikar kolyesiyle Başbakan'la poz verdi diye.

Uğramadığı hakaret kalmadı. Ne sahtekar Aleviliği kaldı, ne şahsiyeti, ne yaptığı müzik.

Bir sunucu kızımıza da ağza alınmayacak küfürler hakaretler edildi. Hatta tuttuğu takımı bile bırakması söylendi.

Yine en cesur çıkışı Şafak Sezer yaptı. "Yalakalığı bilmiyorum bir zahmet siz gösterseniz de öğrensek" dedi.

Düşünün dünyanın hangi ülkesinde böyle bir soytarılık var. Amerika'daki seçim çalışmalarına bakın sanatçılar, oyuncular, yazarlar demokrat ya da cumhuriyetçi adayı açık bir şekilde destekliyorlar. Kimse de bundan zerre korku duymuyor. Ya da böyle adice bir linçe maruz kalmıyorlar. Bu tür saçmalıklar sadece bize ait.

Şerif Mardin'in topluma kazandırdığı "Mahalle Baskısı"nın ne olduğunu, nasıl yapıldığını bir kez daha gördük.

Nasıl bir ruh halidir ki, sanatçıların, oyuncuların ülkenin Başbakan'ını sevmeleri, desteklemeleri anayasal suç kapsamında değerlendirilir!

Bilgisayar ve yeni nesil telefonlardan beyinleri radyasyona uğramış ergenlerin ya da orta yaştaki kitlenin bozuk ruh hali ortada.

Bir de köşelerinden kendini bu toplumun önünde gören fil dişi kuleye kendini hapsetmiş yazarlar var. Onların durumu daha vahim. Tedavileri uzun yıllar alacak cinsten.

Bu kafa yapısına göre, sanatçı dediğin kesinlikle CHP'li olmalı. CHP'li değilse bile ortamlarda Sırrı'ya, Selahattin'e verdiğini söylemeli ama yine de oyunu  CHP'ye atan cinsten olmalı. 10. yıl marşını ezbere bilmeli. Her darbeyi Memleketim şarkısı eşliğinde destekleyip, dindar olan kesimle dalga geçip onu aşağılamalı. Yoksa ondan sanatçı değil ancak bir yalaka olur.

Bu ruh halinin bu topluma söyleyeceği en son sözü de gördük. Ekmek için Ekmeleddin. Bu millet artık ekmek faslını çoktan geride bıraktı.

Ekmek kuyrukları, su-ser tankerleri, çöp dağları nostaljisini yaşamak isteyenler bir CHP belgeseli alır, izler. 

serkan.ustuner@haber7.com

@sustuner