Bakanlar Kurulu sonrası hükümet sözcüsü Bülent Arınç açıklama yapıyor: 'Ortaöğretimde başörtüsü serbestliği getirilmiştir' zorunlu olan ‘başı açık’ ifadesi yerine 'serbestlik'

Sonrası tufan! Başta Doğan grubunun aydınları! Olmak üzere Cumhuriyet'in 80'lik kalemleri, ardından sosyal medyadaki Erdoğan ve AK Parti aleyhine olan her yalana sazan gibi atlayan kendine bir arada şair diyen ( O ara edebiyat çevrelerinde yazdıkları dalga konusu olmuştu) zat laiklik elden gitti ağıtları yakmaya başladılar.

Bir ara Malezya mı, İran mı olacağız diye sabaha kadar bekledim ama yok yine laiklik olduğu gibi duruyor!

Toplumuna bu kadar yabancı, milletinin hiçbir değerinden haberi olmayan bu sürüden dünyanın hiçbir yerinde bulunmaz. Kıymetlerini bilmek lazım.

Bu şahısların okuma, yazma bildiklerini zannederdim. Hatta tek maharetlerinin bu olduğuna kendimi inandırmıştım ama yanıldığımı anladım.

Değiştirilen yönetmelik de ne diyor 'Serbestlik' yani isteyen başörtüsüyle gelir isteyen gelmez. Başını zorla açacaksın demiyor. Sana bırakıyor.

Bir de acziyet içindeki muhalefetin önce anası sonra diğeri çıkıp bir şeyler söylediler.

6 oklu partinin sözcüsü içindeki nefreti kusarak başörtüsü özgürlüğünün utanç verici olduğunu söyledi. Yahu siz baleyle, operayla uzaya çıkılacağını zanneden partisiniz.

Şunu kesinlikle anladık: Gazetelerinde, köşelerinde ömürlerinin sonuna kadar başörtüsü düşmanlığının bayraktarlığını yapmaktan vazgeçmeyecekler.

Geçmişe dönüp hatırlayalım bu milletten yana hangi konuda tavır aldılar? Hiç.

Şu TÜSİAD toplantısına gidelim bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hizaya soktuğu İstanbul sermayesi ne diyordu o gün “Kutuplaşmaya izin vermeyin efendim” Bakın kutuplaşmayı kim körüklüyor:

Orada protokolde bulunan KOÇ,  Sabancı, Boyner, Dinçer, Doğan gibi yüzbinlerce çalışanı olan grupların patronları asla bir başörtülüyü yanlarında çalıştırmazlar. Mescit iş yerlerinde yoktur.

Yüzbinlerce çalışanın var ve ülke rejimini ayakta tutmak adına başörtülü çalıştırmak yasak. Sonra efendim lütfen toplum kutuplaşmasın. Buna engel olun. Her tarafları çelişkinin bir parçası olan sermayenin hal-i pür melali de budur.

Bir de sınırda asker polis taşlayan eski vekiller, eş başkanlar var. Biri senin devletin bana söz verdi diyor. Diğeri vekil olacak elinde koca bir kaya parçası polis taşlıyor.

Bu tipler çözümün değil ancak kaosun bir parçası olur. Memleketin hayrına bir çivi çakmazlar. Anladıkları tek şey: Yakıp yıkmak, taş ve molotof atmak. Sonra da demokrasi, insan hakları. Yav he he tamam sizinkisi gerçek demokrasi!

serkan.ustuner@haber7.com

@sustuner