İki gün önce Gezi terörizmini yöneten operasyon kanalının Türk versiyonunda Nişantaşılı gazeteciye konuk olan Kılıçdaroğlu 'Türkiye'ye 1.5 milyon Suriyeliyi almak ihanettir' dedi.

CHP ne yapsa Kılıçdaroğlu ne söylese bu milleti geçtim artık dünyadaki diğer mazlum milletlerin DNA'sına da aykırı düşüyor.

Esed'i süper kahraman ilan eden ve boy boy Şam hatırası çektiren bir partinin liderinin da başka türlü düşünmesini beklemezdim ama bunu ayan beyan söylemesi  beni şaşırttı.

Şaşırmam cesaretinden dolayı! Türkiye'deki mültecilere bakış açısını ortaya koyduğu için kendisine ve partisine Baas cesaret madalyası verilmesini öneriyorum.

CHP gerçekten köklerine bağlı bir parti. Çizgisi hiç değişmiyor. 90 yıl önce nasılsa şimdi de aynı istikamette ilerliyor.

İnönü'nün Azeri kardeşlerimizi nasıl Ruslara teslim ettiği belgelerle ortada. Herkes 146 Türk'ün Stalin denen ruh hastasının askerlerine teslim edildiğini bilir ama aslında  sayı aslında 417'dir. Dönemin Hariciye vekaletine vekalet eden Nurullah Esat Sümer Bakanlar Kurulu kararına rağmen İnönü'yle bir olup kardeşlerimizi kurşuna dizdirmiştir.

Türk subayına 'Bizi siz öldürün Moskof'a teslim etmeyin' diyerek yalvaran karındaşına dayanamayan Türk subayı Ankara'ya telgraf çekse de sonuç alamaz.

Tarihe Boraltan katliamı olarak geçen bu elim hadise sonucu 417 kardeşimiz İnönü ve onun CHP'si yüzünden katledilmişlerdir.

O zamandan bu zamana sadece parti başındaki isimler değişti ve Türk Baas'ı kendi fikrini hep muhafaza etmesini bildi.

Yüzbinlerce insanın ölümüne ses çıkarmayıp, kimyasal silahlarla öldürülen çocukları görmezden gelen Kılıçdaroğlu bize sığınan kardeşlerimizin de yaşamaması gerektiğini söylüyor.

Kılıçdaroğlu elinden gelse tıpkı İnönü gibi 1.5 milyon mazlumu Esed'e kendi elleriyle teslim eder demek ki!

Neyse Azeri kardeşlerimizin kurşuna dizilmeden önceki yaktıkları ağıtı CHP'ye tekrardan yüksek sesle okuyalım:

Boraltan bir köprü aşar geçer Aras'ı,

Yuğsan Aras suyuyla, çıkmaz yüzün karası

Karası, karası merhamet fukarası,

Karası, karası merhamet fukarası,

Düşman bekler karşıda, önüne kattı beni, Can alınan çarşıda kardeşim sattı beni.

Dönüp seslendim geri, merhametsiz birine, Beni siz vursaydınız, şu gavurun yerine

serkan.ustuner@haber7.com

@sustuner