Türkiye önderliğinde ilk kez Latin Amerika Müslüman Dini Liderler Zirvesi gerçekleştirildi. 6-7 milyonu bulan ve şu ana kadar kimsenin varlığından bile haberi olunmayan Müslümanlarla ortak bir bağ kuruldu.

Endülüs’ün mirasını omuzlarında hisseden yeni Türkiye burada da tarihten gelen misyonuna yakışanı yaptı.

Kapanış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan çok önemli tespitlerde bulundu. Müslüman coğrafyasında yaşanan fakirliğin en büyük sebeplerinden birinin zekatını tam anlamıyla vermeyen zengin Müslümanlara bağladı ki yıllardır kanayan bir yaraya temas etmesi açısından çok mühimdi.

Erdoğan bir de Amerika’nın keşfinin Müslüman denizciler tarafından bulunduğunu söyledi. Ardından Küba’da bir cami yapılması gerektiğini ve bunun için girişimlerde bulunulacağını söyledi ve bu cümleden sonra malum kesimler sosyal medya üzerinden cahilliklerine yaraşır ne kadar zeka özürlü cümle varsa sergilediler.

Bir yandan diyalog medyası diğer yandan Alman medyasının amiral gemisi, Haydar Dümen’le Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine getiren kalemşörler ağızlarına geleni söylediler.

Bu kadar cehaletin tavan yaptığı bir medya için ne desek boş ama bu cenaha küçük bir sosyoloji dersi verelim:

Küba’da yaşayan Müslümanların en önemli özelliği İslam’ı araştırarak seçmeleri. Müslüman olmalarında en büyük etkenlerden biri Mesnevi. Mevlana’yı  bizden daha iyi biliyorlar.

Kübalı Müslümanların en büyük sorunu mescitlerinin olmayışı. Buradaki Müslümanlar Cuma namazlarını İslam Ligi başkanı Yahya Pedro’nun evinde kılıyorlar. Bir kısmı da elçilik binalarında.

Kübalı Müslümanlar namaza giriş ücreti ödüyorlar. Evet yanlış okumadınız. Bayram namazlarını plajda kılıyorlar ve bunun için Küba devletine hizmet ücreti ödüyorlar.

En büyük hayalleri burada bir mescidin kurulması. Bunu da Türk devletinden bekliyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözlerinden sonra Küba’da büyük bir sevinç hakim. Binlerce Müslüman bundan sonra bayram namazlarında her tekbir için para vermeyecek tıpkı diğer Müslüman kardeşleri gibi.

Yeni Türkiye’nin büyük ufkunu anlayamayacak kadar acz içinde olanlar aşağıda gösterilmiştir:

Geçen hafta içinde Che Guevara’nın öldürüldükten sonraki fotoğrafları yayınlandı. Sol – Kemalist karışımı ( nasıl bir fikirse artık) cenah bekledi ki Comandante’nin kaybolan çantası da bulunmuş olsun ve içinden Nutuk çıksın. Çıkmadı yine Nutuk çıkmadı.

Son söz de malum kafalara: Çamlıca Camii’ne karşısınız. Validebağ Camii’ne de Cumhurbaşkanlığı Sarayı içindeki camiye de. Korkmayın canım bu kadar camiden. Sonuçta cami be bu!

serkan.ustuner@haber7.com

@sustuner