Şah Fırat operasyonun Türkiye’de ve dünyada yankıları sürerken CHP yine kendi tarihine yaraşır bir tutum göstererek devletin, milletin karşısında yer aldı.

Operasyonun ilk günü Kılıçdaroğlu “ Topraklarımızı terk ettiniz, kaçtınız” diye bir şeyler söyledi.

Bir gün sonra eski dönem monşerlerden Faruk Loğoğlu sazı eline alıp Esed adına açıklama yaptı.

Zaten kendisini oluk oluk Müslüman kanı akıtılırken Esed’e hediye verirken ve Şam hatırası olsun diye fotoğraf çektirirken hatırlıyoruz.

Kendisi ne demişti hatırlayalım: “Bu operasyon Türkiye Cumhuriyet’i için kara bir lekedir. Suriye'den özür dileyin. Bu Suriye topraklarına bir saldırıdır. “

Bence özür dilemesi yetmez! Bir çiçek, çikolata yaptırıp Esed’e akşam oturmasına da gitmeli. Hatay’ın vatan topraklarına katıldığı tarihte Hatay Suriye’ye geri verilmeli,  Hafız Esed’in heykeli Suriye sınırına dikilip, 101 pare top atışı yapılmalı!

CHP’nin bu milli bir meselede bile gayri milli bir tavır sergilemesi artık olağan bir şey ama artık yaptıkları mide bulandırıyor.

Dünyanın herhangi bir ülkesinde siyasal bir parti düşününki kendi ülkesinin tüm değerlerine düşman, vatandaşlarına karşı fil dişi kuleden bakan bir zihniyete sahip. Bu özelliklere ait tek bir parti var o da CHP.

Şah Fırat operasyonu dünya kamuoyunun takdirini kazanırken bir tek içimizdeki İngilizleri memnun etmedi. Bir de her seferinde “Ortadoğu’ya barışı biz getireceğiz” demesi yok mu?

Ortadoğu dediğin yerde kaç tane devlet olduğunu dahi bilmiyorsun. Yahu sahi Mersin’i Güneydoğu’da, Haliç’i İzmir’de zanneden bir parti lideri Ortadoğu’ya barış getireceğinden bahsediyor ya en çok da buna gülüyorum.

Son bir söz monşer bey’e: Sizin elçilik yaptığınız zaman geçti. Hani şu frak giyip diplomasi yerine davetlerde boy gösterdiğiniz zamanlar mazide sizler için mutlu bir anı olarak kaldı ama bitti. Hani ne diyor ünlü düşünürümüz Burhan Altıntop “Vivi kös köse, the end mösyö”

serkan.ustuner@haber7.com