Erdoğan'la aralarında büyük fikir ayrılıkları olduğu masalına önce kendilerini inandırdılar, ardından bunun üzerinden haber devşirip kamuoyu oluşturma telaşına girdiler.

Abdullah Gül'ün Köşk'te olduğu süre içerisinde amiral taka ve avanesi yani AK Parti'nin bölünmesi gerektiğine inananlar her açıklamayı cımbızlayıp öyle servis ettiler.

Sonu hep hüsranla bitse de azimle bu gafletlerinden vazgeçmediler. Aslında şöyle dönüp bir geriye baksalar hükümetin çıkardığı hiçbir yasanın Köşk tarafından veto edilmediğini görseler az çok gerçeği anlayacaklar ama dertleri bağcıyı dövmek olunca akıl yörüngeleri de uzaktan kumandayla çalıştığı için hep nifak tohumları ektiler.

Evet şu bir gerçek ki, Gül ile Erdoğan arasında nadir de olsa bazı konularda küçük fikir ayrılıkları oldu ama öncesi ve sonrası istişareye dayanan bir davanın başka yollara sapmasının mümkünü yoktu. Ama istişareden bihaberlerin bunu anlaması da namümkündü.

40 yılı aşkın bir dostluğun arasına koltuk, ikbal girmezdi, girmedi de.

13 yıldır AK Parti iktidarına yönelik her türlü kahpece oyun tertiplendiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bir çırpıda aklıma gelenleri saydığımda ilk aklıma gelenler şunlar:

Erdoğan'ın vekilliğinin düşmesi, tencere tavacıların cumhursuz Cumhuriyet mitingleri, postal kafaların yayınladığı E- Muhtıra, kapatma davası, gezi terörizmi, haşhaşilerin düzenlediği 17-25 Aralık darbe planı... Ve bizim bilmediğimiz gizli kalmış nice kalleşçe plan...

İşte bu çürük plan yapıcıların Erdoğan'ın geçen hafta yaptığı müthiş hamle sonrası etekleri tutuşmuş durumda. Cumhurbaşkanı, Abdullah Gül'ü yeniden siyasette görmek istediğini söyleyip bir taşla üç kuş vurdu.

Erdoğan:

1 - Bu hareketin lideri olarak kendisine rağmen siyaset yapılamayacağını gösterdi.

2 - Hakan Fidan'ın istifası sonrası oluşturulan algıya 'Dur' dedi.

3 - Abdullah Gül kardeşine bu partinin asli unsurlarından olduğunu hatırlattı ve bazı siyaseti ben bilirim diyen danışmanlara teorik ve pratiğin farklı şeyler olduğunu öğretti.

Abdullah Gül'e parti bile kurduranların bugünkü hali gerçekten içler acısı.

Malum yapı, amiral taka ve tüm avanelerine son bir nasihat: 7 Haziran geliyor, seçimi kaybettikten sonra yapacağınız ilk şey : Laikliğin kalesi İzmir'e gidip yarım kalan tatilinizi Nutuk eşliğinde tamamlayın.

serkan.ustuner@haber7.com