Ermeni yalanıyla harmanlanmış haçlı zihniyeti
Papa Françesko hazretleri (!) Pazar ayininde böyle saçmalamıştı ““Yirminci yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere yapıldı!”
Tarih cahili olmasının yanında çok iyi bir provokatör olan Françesko’nun Fransa’nın Cezayir’de yaptığı soykırımı görmezden gelmesini anlarım da bu sözü ona söyletenler bari keşke yüzyıl tanımını kendisine bir hatırlatsalardı. Hani vicdan, insan hakları tarafsızlık falan filan diye bir şeyler geveliyorlar ya Fransa’nın Cezayir’deki soykırımı 19. Yüzyılda başlayıp 20. Yüzyıla kadar devam etti.
Bu saçmalıklar devam ederken Salı sabahı ayinde dolaylı olarak Türkiye’ye cevap vererek şöyle konuştu “Cesaret, samimiyet, konuşma özgürlüğü korkmadan söylenmelidir.”
Evet sonuna kadar bu sözlere katılıyorum cesaretle yapılan katliamlar söylenmeli.
Amerika’nın öldürdüğü milyonlarca Kızılderili, İngilizlerin soykırıma tuttuğu yüzbinlerce Aborjin, İtalya’nın Libya’da işlediği insanlık dışı muameleler, Rusların Çerkesler, Çeçenler ve Tatarları nasıl kıyıma uğratıp sürdüğünü cesaretle söylemeli.
Avrupa’nın göbeğinde Srebrenista’da bir gecede öldürülen 8 bin Bosnalı için bir şeyler söyleseydiniz. Bosna Savaşı’nın sonunda yüzbinlerce Bosnalı’nın soykırıma uğradığını seslendirseydiniz. Yok neden hala haçlı zihniyetinin tezahürü olan holdinginizde yine en büyük düşman olarak Müslümanlar var değil mi?
Ama en çok şunu söylemeli Arjantinli Papa Françesko hazretleri 1933-45 Hitler döneminde Mükemmel Alman ırkı için soykırıma tabii tutulan Yahudileri, kısırlaştırılan Çingeneleri, Namibya’da katledilen yerlileri korkmadan söylesen ya da Murat Bardakçı’nın hatırlattığı gibi tüm katil Nazi subaylarına kucak açan ülken Arjantin’i samimiyetle eleştirseydin mesela.
Ermeni soykırımı yalanını belgelerle ortaya koyan binlerce eser elimizde mevcut. Ama Ermenistan’ın uyduruk söylemleri dışında ortaya koydukları bilimsel bir tez yok.
Bir de şu 24 Nisan tarihi var:
Ermeniler tarafından “Ermeni Soykırımını Anma Günü” olarak kabul edilen 24 Nisan 1915 tarihi aslında İstanbul ve Anadolu’da terör-isyan hareketlerini organize eden Ermeni Komite Merkezleri’nin kapatılarak elebaşlarının tutuklandığı tarihtir. Bu açıdan bakıldığında “Tehcir” ve “Tehcir” sırasında yapıldığını iddia ettikleri sözde soykırımla hiçbir alakası yoktur. Bu sadece “yaşanmamış bir soykırım” iddiası üzerinden ulus bilinci oluşturma ve Ermeni kimliğini koruma gayretinin bir tezahürüdür.
Son olarak dönemin şartlarına bakıldığında tehcir olmazsa olmaz bir durumdu. Kendi halkını öldüren, mallarını yağmalayan, Ruslarla, İngilizlere iş birliği içine girip devleti arkadan hançerleyen bir topluluğa karşı devletin liyakat madalyası takması beklenemezdi herhalde.
serkan.ustuner@haber7.com
-
ayşin 10 yıl önce Şikayet EtErmeni yalanlarına karnımız tok.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Lokman 10 yıl önce Şikayet Etgüzel kapakBeğen Toplam 1 beğeni