Son dönemde bir tartışmadır gidiyor. Kararsız yüzde 8-9'luk bir seçmen kitlesi var. AK Parti bunları ikna edemezse 8 Haziran sabahına Türkiye koalisyonla uyanacak.

Bunu açık açık dile getirenler öyle Doğan grubu ya da paralel yapının kalemşörları de değil. Kariyerlerini Erdoğan ve AK Parti'ye borçlu olan büyük gazeteciler!

Eleştiri yapamazlar mı? Evet yaparlar. En doğal hakları. Sonuna kadar yapsınlar ama alt yapısı olmadığı zaman sakil duruyor işte.

Yeni oy kullanacak gençler geçmiş koalisyon dönemlerini yaşamadıkları için bilmiyor ama anne ve babaları o çilelerin içinde yoğruldu. Yani seçmeni hala bir bilmeyen yerine koymak neyin nesi?

Kararsız seçmen diye bir kitle var ama bu abartıldığı kadar değil. Türk milleti 2002'den beri tüm yapılanların farkında. Dikkat edersek her secim öncesi hep ayni teraneler sergilendi.

2002 öncesi: Muhtar bile olamaz

2007: Cumhuriyet mitingleri sonrası "Bu is bitti"

2011: Millet AK Parti'yi istemiyor

2014: Erdoğan Malezya'ya kaçacak.

Sonucun nasıl tezahür ettiği ortada.

Bu yüzden Türkiye bir karar aşamasındayken, ortada 13 yıllık koca bir emek varken en kritik secime doğru çok kısa bir zaman kala bu tur dost analizlerinin faydadan çok zarar sağladığını düşünüyorum.

Bir defa seçmen kararsız diyelim ama bu kararsız seçmenin neden hepsi AK Parti’nin yüzdelik diliminden kopuyor?

Silahla, baskıyla, şiddetle oy toplama pesindeki partinin seçmeni kesin kararlı mı?

Türk milletinin feraseti 13 yıldır hedefinden sapmadı. Makarna, kömür mottosu tükenince yeni slogan da herhalde şu oldu: "Seçmen AK Parti'den sıkıldı."

Kimsenin bir şeyden sıkıldığı ya da kararsız kaldığı yok. Hiç merak buyurmayın sevgili abilerim, ablalarım Bu millet asgari ücret palavrasıyla 2019'da göklerde süzülecek yerli uçağın farkını anlayacak kadar ufku ve gönlü geniş bir halk.

serkan.ustuner@haber7.com