'Kürt' kelimesini küfür olarak addeden ipi dışarıda zehirli bir yapının PKK'ya ve HDP'ye kol kanat gerdiğini, ultra laik ve de Kürt düşmanı Beyaz Türker’in Demirtaş’ı kahraman ilan etmeleri gibi daha birçok olmayacak hadise yakın zamanda vuku buldu.

Son olarak bölücü terör örgütünün en baş kuklalarından biri olan Duran Kalkan hiç görülmemiş bir açıklama yaptı:

Kesinlikle operasyona çıkmayan, gerillaya ve halka saldırmayan, siyasi yönetimle ilgilenmeyen, vatanı korumak adına sınırda, karakolunda duran askerlere dönük saldırı yapmamalılar. Bu bizim görüşümüze uygun değildir. Bu savaşa katılmayanlara karşı eylem yapılmamalıdır. Sivil halka kesinlikle zarar verici hiçbir uygulamada herhangi bir gerilla gücü bulunmamalıdır. Yapanlar olursa biz bunu suç sayarız ve yargılarız." diyerek seslendi.

"AİLELER ÇOCUKLARINI ASKERE GÖNDERMESİN"

Askeri ve diğer güçlere de şu çağrıda bulundu: "AKP'nin savaş oyununa katılmasınlar. Gerilla da misillemelerini suçlulara dönük yapmalıdır. Savaşa katılmayanlara dönük kesinlikle şiddet kullanılmamalıdır. Ama bunun karşılığında Türkiye'nin demokratik güçleri, aydınları, yazarları da özellikle asker anneleri, aileleri de bu durum düzelmezse çocuklarını askere göndermesinler.

Erdoğan nefreti üzerine inşa edilen bir AK Parti karşıtlığı bu alçağı bile nasıl sözler söylemeye itmiş.

Bir anda asker sevdalısı olan tüm suçun AK Parti'ye ait olduğunu söyleten ne olabilir?

Evet PKK son 30 yıldaki en ağır darbesini yedi. Kutsal saydıkları Kandil darmadağın oldu. 12 kişilik konseyin her biri başka yerlere kaçtı.

Tüm bunların sorumlusu kim? 13 yılda savunma sanayini millîleştiren Erdoğan ve AK Parti hareketi.

Böylelikle seçime kadar tezgahlanmak istenen plan da ortaya çıkmış oldu.

Doğan Grubu, zehirli yapı, laik teyze ve amcaların gazetesi ve Can Dündar’ın Cumhuriyet'inin yayınlarına bakalım, Duran Kalkan'la ayni fikirde olduklarını göreceksiniz.

Yarbay’ın kardeşinin cenazesinde söylediği sözlerin PKK'nin gazetesinde manşetten verilip desteklenmesi ve aynı anda bu saydığımız yayın organlarının ağız birliği etmişçesine aynı manşetle çıkması nasıl bir algı operasyonu yapıldığının en büyük kanıtıdır.

Bu dönemki stratejileri de belli oldu. Verilen şehitlerin tek sorumlusunun AK Parti olduğu propagandası yapılacak. Asker ve polis bu işin dışında gösterilecek ve HDP'ye tekrardan sözde barış güvercini kostümü giydirilecek.

Tüm bu uluslararası tezgâhı bozacak tek şey: Yine bu milletin ferasetidir. 1 Kasım’da oylanacak olan şudur: Ya bir millet yeniden şahlanacak ya da 80 yıl olduğu gibi iç müstemleke olacak.

serkan.ustuner@haber7.com