İki gün önce Şanlıurfa’da polis park alanına bomba yerleştirmek isteyen teröristleri suç üstü yakaladı.

Vakay-i adiyeden diyeceğiniz cinsten bir terör eylemi değil.

Eğer o gün emniyet güçleri sıkı takip yapmasa bugün belki yüzlerce kişinin ölümüne tanıklık edecektik.

Evet yakalanan PKK’lılar  sözde özerklik ilan edileceği 15 Eylül’de HDP'lileri bombayla havaya uçuracaktı.

7 Haziran seçimleri öncesinde Mersin'de HDP'nin  seçim bürosuna düzenlenen bombalı saldırıyı da DHKP-C üyesi bir terörist yapmıştı.

Olay aydınlatılana kadar bu işi hükümetin yaptığı propagandası yapılmış, gerçek ortaya çıktığında da herkes sus pus olmuştu.

Aynı çirkin tezgâhın bir benzeri Urfa'da yapılmak istendi ama malum medya ve avenesi bu alçakça planı görmezden geldi.

Kendi çıkarları için kendinden olanları bile gözünü kırpmadan öldürecek hastalıklı bir yapı olan örgütü cici çocuklar olarak gösterme telaşında olanlar suçu hala devlete yıkma telaşında.

Seçimlere iyi polis kötü polis kurgusuyla hazırlanan HDP ve PKK'nin taktiği bu kadar basit.

Kandil'den gelen ağzı salyalı açıklamalara karşın 6-8 Ekim'de 50 kişinin ölümünün müsebbibi olan Demirtaş barış elçisi kesilmiş durumda.

Eğer bu kanlı eylem gerçekleşseydi yapılacak açıklamaları, gün boyunca derlenecek haberleri bir düşünün.

Ayağı takılıp düşse devletten bilen paranoyakların sus pus olmasını çok iyi anlıyoruz da her seferinde bizim yayın ilkelerimiz adı altında bir şeyler karalayıp objektif habercilik dersi vermeye kalkan riyakârların ne kadar gazeteciliği düşündükleri bir kez daha ortaya çıktı.

Tüm bu durumlar böyle arz-ı endam eylerken Figen Yüksekdağ son taktikleri almak üzere Kandil'de bulunuyordu.

serkan.ustuner@haber7.com

Twitter: @sustuner