İslam'ın en büyük düşmanlarından biri olan IşiD hunharca gerçekleştirilen bu terör eylemini hemen üstlendiğini açıkladı.

Peki neden Fransa?

Bu tür terör saldırılarının ardından ortaya çıkan uzmanlar ya da komplo teorisyenleri masaya birçok tez koyarlar. 

işin sonuna baktığımızdaysa gerçeği bilmek son derece güçtür. Bizim yapacağımız da bu analizlerden biridir. Mantıklı olanı sizin için en doğrusu kabul edin.

Fransa Işid'e yapılan hava operasyonlarında öncü devletti. Cumhurbaşkanı Hollande da Suriye meselesinde Esed'li geçiş sürecine en başından karşı.

29 Ekim'deki açıklamasında da Esed'in bir an önce Suriye'yi terk etmesi gerektiğini vurgulamıştı.

IŞiD'in Suriye'deki en büyük müttefiki Esed. Şu ana kadar rejim askerleriyle asla çatışmaya girmedikleri gibi idlip operasyonunda Özgür Suriye ordusuna karşı savaşarak ne denli Esed taraftarı olduklarını gösterdiler.

Hollande'in 'Esed'i istemiyoruz' açıklamasının ardından Paris'te gerçekleştirilen saldırının tesadüf olması galiba düşünülemez.

Bu olayın ardından terör örgütü gerekli reklamı yapmış oldu. Esed bir şekilde IŞiD üzerinden mesaj verdi. Dünya kamuoyunda Müslümanları kötü gösterme propagandası hedefine ulaşmış oldu.

Fransa'da yaşayan 5 milyon Müslüman şimdi diken üstünde. Mülteci kampı Fransız faşistler tarafından ateşe verildi.

Mültecilere zaten kapalı olan kapılar artık hiç açılmayacak. Halep'teki durumu düşündüğünüz zaman oradan gelecek büyük göç dalgası yine sadece Türkiye'yi vuracak.

Görüldüğü gibi 127 insanın hayatını kaybettiği bu alçak saldırının bir tek boyutu yok. Yitip giden canlara üzüldük, dünya üzüldü.

Peki ya bizim geride bıraktığımız canlarımız, sadece Ortadoğu'da olduğu için mi bir kıymet-i harbiyesi yok.

Galiba bunun için en büyük sözü Fransızların kaf dağı Victor Hugo söylemişti " Paris'te biri öldürülse bu bir cinayettir, Doğu'da ellibin insan boğazlanırsa sadece bir meseledir"