Terör örgütünün basın kuruluşu gibi çalışan, Kandil'den gelen emirleri 'Tamam efendim, sepet efendim' diyerek uygulayan ve toplumda bölücülükten başka hiçbir işe yaramayan, kendi açtırdığı çukurlarda boğulan bir partinin can çekişirken son çıprınışlarını izliyoruz.

Temmuz ayından beri süregelen terör ortamını her seferinde körüklediler, bu ülkenin menfaatine tek bir söz söylemediler, kendileri lüks villalarında keyif çatarken Sur'daki, Cizre'deki, Silopi'deki vatandaşın iki göz odasını yok ettiler.

Bölücü örgütün siyasi uzantısı ve onun bu ülkeye düşman vekillerinin artık tasfiye zamanı gelmiştir.

3. sınıf ülkelerde bile artık terör propagandası yapanların gideceği tek yer cezaevidir.

Hele hele Meclis çatısında bu tür işlerin yapılması söz konusu dahi olamaz.

Önce Cizre'de sonrasında Sur'daki terör unsurları temizlendi. En çok güvendikleri yer olan Sur'un da bilumum hainlerden temizlenmesi Demirtaş'a karalar bağlattı.

Elinde hala 50 Kürt'ün kanı olan bu şahıs Sur için çağrı yaptı. Sayıları 100 bile bulmayan terör sempatizanları 'Barış değil savaş istiyoruz' naraları eşliğinde ağızlarından sağa sola köpükler sıçratarak yürümek istediler.

Diyarbakır'da dahi 100 kişiyi toplayamayan eş başkancık, bu eylemde yer almayarak hewallerini yalnız bıraktı. Kendisi o ara çay keyfi yapmakla meşguldü.

Hırsını alamamış olacak ki, daha doğrusu Kandil'den gelen yeni emir doğrultusunda ikinci bir Sur çağrısı yaptı.

Bundan da bir sonuç çıkmadı. Aleni bir şekilde halkı kışkırtmak ve terör örgütü propagandası yapan bu şahıs ve diğer vekillerin artık dokunulmazlıklarının düşürülmesi ve derhal yargı önüne çıkarılması gerekiyor.

Toplumun da artık bu tür söylemlere tahammülü kalmadı. Sadece kukla eş başkanın terör kapsamında 62 tane dosyası var. Bu terör örgütünün siyasi kanadının artık lağv edilmesi lazım.

Marijinal bir parti haline geldikleri ve bölge halkının da bu parti ve yandaşlarına nefret beslediği ayan beyan ortadadır.

Yapılması gereken vicdanları rahatlatmak ve Anayasa'ya aykırı hareket eden bu şahıslara gerekli dersi vermektir.

Yoksa bugün gereği yapılmayan her türlü iş bu topraklar için şehit düşen asker ve polisimizin kemiklerini sızlatacak.

Bir fiskelik canı kalmış bu partinin sözcülerinin artık yeri Meclis değil cezaevidir.

Son sözü Cizre'de şehit olan ve hala kulaklarımda çınlayan Necati Yenikapı'nın babası Fevzi Yenikapı'ya bırakıyorum "Demirtaş’ı Meclis’ten çıkarsınlar. O itleri çıkarsınlar. Ortalığı karıştıran onlar. Kardeşi kardeşe vurduran onlar. Siyaset yapmasınlar. Yazıktır, günahtır. Ben de Kürt’üm. Anam Kürt, babam Kürt. Tek bayrağın altında yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vardır. Başka bayrak yok. Al yıldızlı bayrağımız var. Kimseden korkmayız. Kim gelirse gelsin" 

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner