Serkan Üstüner
Serkan Üstüner
HABER7 YAZARI
TÜM YAZILARI

Mihraç Ural, Mercidabık ve basına şiddet

GİRİŞ 02.04.2016 GÜNCELLEME 04.04.2016 YAZARLAR

Suriye savaşının paralı tasmalısıydı.

Türkiye’deki terör faaliyetlerini Suriye'de devam ettirmek üzere defolup gitmişti.

Türkiye’den de hain güruhundan epey bir hayran kitlesine sahipti. Cumhuriyet, Sözcü, Bir Gün, Aydınlık okuruydu.

Sıkı bir din düşmanı ve faşist bir mezhepçi kafa yapısına sahipti.

Reyhanlı’da 56 canımızın ölüm emrini de bu kuduz vermişti.

Mihraç Ural denen katilden bahsediyorum.

Hac yolunun bekçileri, Türkmen kardeşlerimize Rus uçakları bomba yağdırdığında sosyal medya üzerinden havladığı şu sözler her şeyin özeti gibiydi. " Sabaha her şey bitmiş olacak. 500 yıllık gasp sona erdi. Mercidabık 1516’ın intikamı”

Evet hala akıllarında Mercidabık var.

Unutamadıkları kuyruk acıları yeni bir şey değil. Tarihsel süreçte Yavuz Sultan Selim Han’ın kılıcını hala unutamıyorlar.

Evet Mihraç Ural denen lağım çukurunun öldüğü birkaç gündür iddiaydı.

Dün itibariyle bu aşısız varlığın artık bu dünyayı kirletmeyeceğini kesin olarak öğrendik.

100 yıl önce Şam eyaletimizden 3 devlet çıkartan İngiliz aklı bugün başka bir oyunun peşinde.

Batı’da 100 yıl önce hasıl olan Grek hayranlığı bugün kendini terör hayranlığına bırakmış durumda.

Yunanistan’ın bağımsızlığa kavuşmasında en büyük etkenlerden biri olan Batı’nın Hellen hayranlığı kendine başka bir mevzi bulmak istemekte.

Genel çerçevede bugün Suriye’nin kuzeyinde tertiplenmek istenen oyunun aynısını bir asır önce gördük. O zamandan bu zamana kendine iyi bir ders çıkartan Türk devleti bugün aynı hataya düşmedi düşmeyecek.

Bu millete ve devlete operasyon yapmak isteyenlere en güzel cevabı dün Diyarbakır’da Sur sakinleri verdi. Devletimizin yanındayız. Tek millet, tek bayrak, tek devlet anlayışı bu milletin mottosudur. Bunun üzerinde düşecek her gölge bertaraf edilecektir.

Mihraç Ural denen salyalının Mercidabık’ın intikamını nasıl aldığını gördük. Şimdi sıra onun ağababalarında katil Esed’i de Rusya’sı da mezhepçi devlet de gün gelecek Mihraç’la aynı sonu paylaşacak. Bak bunu ben demiyorum. Mercidabık diyor.

KADINA ŞİDDET ÜZERİNDEN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Dün ‘Casusluk’ savasından yargılanan Can Dündar ve Erdem Gül’ün Çağlayan Adliyesi’nde duruşması vardı. Kendi yandaş basın mensupları dışında soru almayan ve oradaki provokatif kitleyi sürekli kışkırtan Dündar önce Sabah muhabiri Nazif Karaman’a ‘Tetikçilerden soru almıyorum’ dedi. Bunu diyen şahıs ‘Casusluk’ davasından yargılanıyor. İroniye gel!

Bundan sonrası klasik Sol’un şiddet içeren yapısıyla bire bir uygun. Cumhuriyet yazarı Murat Sabuncu Sabah muhabiri Dilek Yaman’a sadece kendi mahallesinde çalışmadığı için nefretle yumruk atıyor. O da yetmiyor saldırıyor. Orada bulunan CHP’li ve HDP’li vekiller bu durumu sadece izlemekle yetiniyor. Nerede kadın hakları? Nerede kadına şiddete hayır. Bunlar bu kadar iki yüzlü bu kadar özgürlükçü. Bugün ellerinde imkan olsa karşı cenaha ne yapacakları ayan beyan ortada. Türkiye gazeteciler cemiyeti ve kadın hakları derneklerinin açıklamalarında bakın hepsinin paçalarından ucuzluk, riya akıyor.

Yeni Türkiye’de son kalan bu tortular da temizlenecek. Yaptıklarının hesabını yargıda da verecekler.

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner

YORUMLAR 2
  • zkr adam 9 yıl önce Şikayet Et
    kalemine saglik kardesim her daim cesurca yaz.
    Cevapla
  • kemaal 9 yıl önce Şikayet Et
    Helal reis
    Cevapla