Geçen hafta Türk siyasi tarihine kara leke olarak geçen sözlerin ardından Kılıçdaroğlu bu hafta da hız kesmeden kirlenmiş kelimelerinin dozajını daha da yükseltti.

Siyasetin bu kadar bayağı hale getirildiği bir dönem daha olmamıştır. Grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan için öyle sözler sarf etti ki bu kez kalitesinin (!) zirvesine çıktı.

Sonrasında ise PKK saflarına geçerek bölücülük bayrağının altında sözde demokrasiyi savundu! Yani tam tabiriyle CHP terör örgütünün önüne yattı.

Milletvekili dokunulmazlığı oylaması öncesinde katıldığı bir televizyon programında “Bizler CHP olarak Evet oyu vereceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

Salı akşamı gerçekleşen oylamada CHP’li vekillerin neredeyse tamamı ‘Hayır’ oyu vererek Meclis’te terör örgütüne ve siyasi uzantısına tam destek verdi.

CHP’li vekillerin HDP’li vekillerle sırıtarak pozlar vermesi, ilkokul seviyesinde kelime oyunlarıyla ‘Hayır’ oyuna yapılan atıflarla bezenmiş cümleleri çarçaf çarçaf yayınlayarak “Bizler PKK’nın ve onun siyasi uzantısının yanındayız” mesajı verdiler.

Bütün bunlar olurken sabaha 4 şehidimiz omuzlarda ve dillerde tekbir, gözlerde yaşlar vardı.

Bir de üstüne üstlük Kılıçdaroğlu utanmadan arlanmadan önce PKK’ya destek verip ardından bir şehit ailesini ziyarete gitti. Eminim şehit ailesinin bundan haberi yoktu. Eğer haberi olsaydı Kılıçdaroğlu’nu o mübarek evden içeri dahi almazlardı.

Türk devleti en zorlu dönemlerden birinden geçerken, tarih vatanı bu topraklar olmayan, bu devlete ihanet içinde olanları bir yere yazacak.

Dokunulmazlıklar meselesinde iş referanduma yani millete gidecek. Binlerce yıllık tarihinde bu milletin hainlere nasıl muamele ettiği ortadadır. Yani millet hainleri tasfiye edip kendi eliyle yargıya teslim edecek. Hem korkmayın! Kendinizi Türk yargısının adaletli kollarına teslim edin. TCK ne diyorsa ona göre yargılanacaksınız.

DÜRÜMLÜ’DEKİ KATLİAMA DAİR…

Diyarbakır’da yaşanan katliamın ardından bekledim, bakalım şer odakları, karanlık yüzlü aydınlar,  terör örgütünün siyasi uzantısı ve onun en büyük destekçisi diğer parti neler söyleyecek? Acaba köylüleri katleden bölücü örgüt için tek bir laf edecekler mi? Her zaman ki gibi bizi yanıltmadılar.

Kahraman köylüler büyük çapta gerçekleşecek olan katliamı kendi bedenlerini ortaya koyarak önlediler. 16 ceset toprağa verildiğinde geriye sadece 60 kilo bir ağırlık kalmıştı.

Bu kadar acının ardından HDP eş başkanları Demirtaş ve Kılıçdaroğlu ne yaptılar? (Bundan sonra Kılıçdaroğlu için bu tabir en uygun tanım olacaktır.) Demirtaş yine devleti suçlarken, Kemal bey de hangi hakaretleri edeceğinin derdine düşmüştü. 

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner