Evet! Başlığa baktığımıza ironinin nirvanasına ulaşmış bir cümle görüyoruz. Hiçbir zaman anayasa yapamayacak olan CHP geçen hafta ‘Anayasa Çalıştayı’ adı altında bir şey düzenledi.

Dostlar Meclis’te görsün mantığı dışında hiçbir ciddiyeti ve reel karşılığı olmayan bir 5 çayı partisinden farksız toplantının öncesinde Kılıçdaroğlu’nun konuşması vardı. Terör örgütleri PKK ve FETÖ’ye alenen destek veren ‘Gazeteci’lere özgürlük istedi o da yetmezmiş gibi hükümetin yanlış yaptığından dem vurup olayı çağdaşlığa bağladı.

Bu çağdaşlıkta ne menem bir şey ki, sadece CHP’nin damarlarında geziyor. Çağdaşlık deyince birden aklıma 10 Kasım’daki Ortaçağ’dan fırlamış CHP’liler geldi. Hani şu kara papaz elbisesi ile yas tutan ileri derecede çağdaş şahıslar. Siz sevgili okuyucular siz de çağdaşlaşmanın nasıl bir şey olduğunu elbette merak ettiniz. O yüzden o fotoğrafı da sizlerle paylaşayım.

Bu bahsi burada kapatıyorum. Allah’a ne kadar şükür etsek azdır ki bizi çağdaş eylememiş!

Gelelim şu böldürtmeme meselesine: Türkiye’nin üniter yapısında herhangi bir tehlike mi var CHP Türkiye’yi böldürtmemek için miting yapacak?

Kılıçdaroğlu gerçek manada Türk siyasi hayatımızın en zayıf figürü. Siyasetin ve sosyolojinin bu kadar uzağında öyle şeyler yapıyor ki, insan hem gülüyor hem de kızıyor.

CHP Kılıçdaroğlu başkanlığında HDP’yle kol kola siyaset yaptı. Hakkari’de bir tek Türk bayrağı yoktu ve taşıma PKK’lılarla miting yapıldı. FETÖ’ye 15 Temmuz’a rağmen açıktan olmasa da dolaylı yoldan, yani bir mağdur edebiyatı yaparak destek veriyor. Genel başkan yardımcısı eli kanlı terör örgütünün kanalında devleti tehdit ediyor. Kılıçdaroğlu’ndan ses var mı? Yok! Neden olsun ki, hendek kazan teröristler onun arkadaş diye bahsettiği kişiler değil miydi? Terör örgütünün siyasi uzantısı olan HDP’nin sözde eş genel başkanları tutuklandığında ilk koşan kimdi? Evet tabii ki genel başkanlık koltuğuna nasıl geldiği bilinen Kılıçdaroğlu.

MİT tırları gibi yüzyılın ihanet projesinde başrolde kim vardı? Yine CHP’nin genel başkan yardımcısı değil mi? FETÖ tarafından kendisine verilen dosyayı vatan hainliğinden yargılanan firari Can Dündar’a vermedi mi?

Türkiye’de son 3 yılda yedi tane uluslar arası operasyon oldu. Gezi terörizminden 15 Temmuz ihanet gecesine kadar. Bunların hepsinde Kılıçdaroğlu zat ve partisi hep düşmanın tarafında yer aldı.

Şimdi kalkmış Türkiye’yi böldürtmeyeceğiz mavalı okuyor. Aklıma üstat Necip Fazıl’ın CHP’yi özetlediği o sözler geldi :

“CHP bir parti değil. Türk’e dinini, dilini, ve özünü kaybettirmeye memur, bir katliam müessesesidir.” 

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner