Gün geçmiyor ki Kılıçdaroğlu’nun bu toplumun değer yargılarına karşı savaş açmasın. En mahrem alana girmesin. O girmese mutlaka parti içinden biri çıkıp mutlaka bir şeyler söyleyecek.

Son herzesi de şu “15 Temmuz’da kontrollü darbe yapıldı.” İlk aklıma geleni buraya yazmıyor, itidali koruyorum.

YALAN RÜZGARI

Şimdi Kılıçdaroğlu’nun sözlerini tek tek yazalım ve yalanlarını yüzüne yüzüne vuralım:

“Darbeye karşı 4 siyasi parti mücadele etti.”

Darbeye karşı mücadele eden iki parti vardı: AK Parti ve MHP. 15 Temmuz’da sokağa inip şehit olanlar AK Parti ve MHP tabanıydı.

“Hükümet bu darbe girişini örtmek istiyor.”

Hükümet bu darbe girişimini kapatmak istiyor ama o yüzden tüm mesaisini neredeyse bu ihanet yapılanmasının en küçük yapı taşını dahi deşifre edip hukuk önüne çıkartmak için uğraşıyor.

Ne hikmetse Hükümet kanadı bunu yaparken, CHP, FETÖ’den yargılanan şahısların mahkemelerinde boy gösteriyor.

“Hükümet daha önceden bu darbeyi biliyordu?”

Evet biliyordu! O yüzden Cumhurbaşkanı başdanışmanı Mustafa Varank’ın ağabeyi İlhan Varank, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en yakın ismi Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip kontrollü darbe için şehit oldu!

“AK Parti’de 120 Bylock’çu var.”

Madem elinde böyle bir done var. Çık açıkla. Referanduma giderken 8. Mağlubiyetini almak yerine ‘zafer’ kazan. Ama yok bu partinin genlerinde olan ‘Çamur at izi kalsın’ düsturu ilelebet payidar kalacak.

Asıl kontrollü darbe CHP’de oldu

Kontrollü darbe demişken. Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa geliş sürecini hep beraber hatırlayalım: Deniz Baykal’a kurulan kaset tezgahı bir anda yayına sokulmuş, ardından Baykal’ı evden çıkaramayacak duruma getirmişler. İlk gün aday olmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal ziyaretinin ardından ( ne konuşulduğunu bilmiyoruz) bir anda tek aday olarak CHP’nin kongresinde boy gösterdi.

Ha unutmadan! Geliş sürecine de değinmek gerekir. Sıradan bir vekilken eline tutuşturulan uydurma dosyalar ve dönemin Doğan desteğiyle kısa sürede Türkiye’de tanınmış, ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapılarak her şey racona uygun işlenmiştir.

Belediye başkan adaylığı sonrası da kendisi bütün aşamaları geçtiğini ispat ederek CHP’nin genel başkan koltuğuna oturmuştur.

Kontrollü darbeyi soruyordunuz değil mi? İşte bak bu kontrollü darbenin ağababasıdır.