İngiliz BAE Systems şirketi, dünyanın en büyük silah şirketi. 2008’de Amerikan Boeing şirketini geçerek dünyanın en büyük silah devleri listesinde birinci sıraya yerleşti. BAE’nin yükselişinde özellikle ABD’ye yaptığı satışlardaki artış çok önemli yer tuttu.

Bu şirket satışlarının yaklaşık yüzde 60’ını ABD’ye yapıyor. ABD ordusunun Irak ve Afganistan'da kullandığı ve bombalara karşı dayanıklı olan tankların büyük bölümünü İngiliz şirketinden satın aldığı bilinen bir gerçek.

Şimdi biraz o günlere dönelim ve dönemin ABD başkanı Bush’un sözlerini hatırlayalım: “Terörizme karşı bu Haçlı Seferi, bu savaş zaman alacaktır. Amerikalılar sabırlı olmalıdır''

O günlerde aslında gizlenen diğer bir gerçek ise Amerikan ordusunun modernizasyonuydu. Yani İngiltere’nin ABD’ye silah satışını gerçekleştirerek İngiliz şirketinin ihyasıydı. Daha sonra özellikle Afganistan’da dünya uyuşturucu ticaretini ele alan İngilizler burada hint keneviri üretimini bir senden yüzde 400 arttırdılar.

Bugün de Asya ve Ortadoğu’da tertiplenen plan yine İngiltere’nin bir oyunudur. ABD’yi öne sürerek korku dağları yaratan İngiltere önce Trump’ı Suudi Arabistan’a göndermiş. 380 milyar dolarlık silah anlaşmasını imzalatmış. Ardından İngiliz sömürgesi durumunda olan devletçiklere verdiği talimatla bir gecede Katar’ı  boğmak istemiş yine ardından ABD’yi piyon olarak kullanarak 12 milyar dolarlık bir anlaşmayla Katar’dan da istediğini almıştır.

Sonrasında Asya’da Kuzey Kore’yi kışkırtıp çevre ülkelere psikolojik bir harekat düzenlemiş ve bu da başarıya ulaşmıştı. Önce Güney Kore ardından Japonya ile yine milyar dolarlık bir silah anlaşması yapılmıştır.

‘İyi de tüm anlaşmaları ABD’yle yapmıyorlar mı?’ Sorusunu yöneltebilirsiniz. Evet, görünürde ABD’yle anlaşma imzalıyorlar ama Amerika’ya silah satışı yine İngiliz BAE şirketi tarafından yapılıyor.

Böylece İngiltere suya sabuna dokunmadan milyarlarca doları kasasına koyuyor.

İngilizlerin bu planı yeni de değil. AB’den çıkmak için girişimler başlamadan önce yapılan ekonomik planların başında silah satışı gelmekteydi. Brexit sürecinden sonra İngiltere sadece gaza basarak çok kısa bir vadede istediği ekonomik hamleyi gerçekleştirdi.

Bugün Barzani’yi de en çok destekleyen devlet İngiltere’dir. İngiltere’dir ama kesinlikle bu devletin ismini duyamazsınız. İmparatorluklar çağını yıkıp kendi başına bir imparatorluk kalan bu devlet şimdi de Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde kuracağı mikro devletçiklerle de ulus devlet çağını kapatmak istiyor.

Ulus devlet sonrası oluşacak bu devletçiklerle buraları yönetmek çok daha kolay olacağı için önümüzdeki yüzyıl için de uygulamak istedikleri plan bu.

Yani bu tüm tantana ve olaylar manzumesinin bir tek açıklaması var: İngiltere yine tüm dünyanın gözünün içine baka baka bu büyük planı işleme sokuyor ve tüm dünya izliyor.

serkan.ustuner@haber7.com

@sustuner