Aslında bakılırsa çok ilginç bir karakter Osman kavala. Aynı anda hem sosyalist, hem kapitalist, hümanist olmakla beraber F- 16 modernizasyon ihalesine girebilen ender insan!

Bir de basın yayın yönü var ki, tam anlamıyla Türkiye’nin sinir uçlarıyla oynamayı kendine görev edinmiş bir fitne yuvası.

Çıkardığı gazetede tek işledikleri konu: etniksel ve mezhepsel unsurlar.

'Ali'siz Aleviliği sürekli gündemde tutarken bir yandan da azınlık hakları adı altında devamlı ellerine tutuşturulan metinleri tekrar etmekteler.

Bir yandan bu tur fitneleri körüklerken, bir yandan da dine ve milli değerlere saldırıyı da kendilerine şiar edinmiş durumdalar.

Türkiye’nin en büyük yayın evlerinden birine sahip ve bu yayın evinden çıkan kitaplara baktığımızda ermeni meselesiyle ilgili yalan bilgiler vitrinde yer alıyor. Bu kitapların da çoğu bedava olarak dağıtılıyor. 

Bir de şu meşhur lokanta var tabii. Terör örgütünün siyasi uzantısı partinin seçim çalışmaları burada yapıldı, Ermeni katliamı yalanları burada söylendi. 

Bir de kendisi aynı zamanda teröristbaşının sevdalısı olarakta basında arz-ı endam eyledi.

Diyorum ya çok yönlü bir kişilik! Şimdi bu şahıs gözaltında.

Suçu ispat edilene kadar herkes masumdur durumu Osman Kavala için de geçerlidir. 

Ama Kavala'ya dokunmak, görünen ya da görünmeyen birçok oligarşik yapıya sağlam bir Osmanlı tokadı atmaktır. 

Neden daha önce değil de şimdi? Sorusunu sormak en doğal hakkınız.

Evet neden? Nedeni basit. Her şeyin bir zamanı ve mekanı var. Zamanında yapılmayan her şey başınıza daha da çok çorap örer. Türk devletinin son 300 yıllık tarihinin dönüm noktalarından biri Gezi'den beri yaşadığımız süreçtir. 

Devlet tüm zararlı yapıları tasfiye ederken dışta da çemberi kırmak için açık bir savaş halindedir. 

Bu yüzden devlete neden şimdi sorusu abesle iştigaldir. 

serkan.ustuner@haber7.com

Twitter: @sustuner