Türk demokrasi tarihi değerlendirildiğinde gerçekten Kılıçdaroğlu gibi bir figüre daha önce rastlanmadı. Milleti ve devleti ilgilendiren tüm meselelerde Türkiye’nin aleyhinde tavır alması, ülkesini sürekli Batı’ya şikayet etmesi gerçekten CHP seçmeni için utanç vesikasıdır.

Şimdi de bir haftadır kamuoyunu meşgul ettikten sonra rezil olması ne ile açıklanır? Malum hikaye: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesinin yurtdışına milyonlarca dolar kaçırdığını söyledi. O da yetmedi bunun belgesini de açıklayacağım diyerek aklınca büyük bir siyasi deha (!) olduğunu kanıtlamak istedi.

Sonunda geldiği nokta: Rezillik.

Eline FETÖ’nün tutuşturduğu ne idiğü belirsiz dekontları kürsüden sallayarak kendi partisine ‘Bakın sizinle dalga geçiyorum’ diyebilecek kadar olayı ileri götürdü. Kendi partilileri diyorum, çünkü toplumun kalan tüm kesimleri zaten kendisine itibar etmiyor.

Olayın geneline bakarsak: FETÖ’nün medyadaki tetikçilerinden ‘Avanak Avni’ hesabını kullanan tetikçi beş ay önce Kılıçdaroğlu’nun söylediklerini yazmış.

Ortada şahısların değil, iki banka arasında bir para alışverişi var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve yakınlarının ismi bile geçmiyor elindeki dekontlarda.

Belge diye sunduğu kağıtları ne gazetecilerle ne de savcılıkla paylaştı. Madem bu kadar gerçek ve elindekilere güveniyor en azından kendi medyasına neden servis etmedi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘bunu kanıtla ben siyaseti bırakırım. Ama açıklayamazsan sen de o koltukta oturma’ demesinin ardından istifa etmesi gerekirken kendisi açıklama dahi yapamadı ve tornistan görevini yardımcılarına devretti.

Şu anda siyaseten ABD’nin yanında olan bir ana muhalefet partisi izliyoruz. Bunun ABD mandacılığından ne farkı var? Türkiye üzerine ABD’de ekonomik bir darbe planlanırken maaşını ve tüm imkanlarını Türkiye Cumhuriyeti devletinin sağladığı bir parti başkanı ve üyeleri Türkiye’nin zor durumda kalmasını istiyor.

Sebep? Erdoğan düşmanlığı. ‘Erdoğan gitsin de isterse ülke işgal edilsin’ gözüyle dünyaya bakan bu anlayışı tarih elbette ihanetin yanında saf duranların yanına yazacak.  

Türkiye 2013’ten beri kendi öz yurdunu savunuyor ve bunu yaparken hiçbir zaman CHP’ye ihtiyaç duymadı.

Devletiyle milletiyle resmi ve gayri resmi tüm darbeler Allah’ın izniyle püskürtüldü. Şimdi de yeni bir tezgah sahneye konurken millet de devlet de kıyamdadır.

Türk’ün müesses nizamı yeniden kurulacaktır ve bunun karşısında duran Kılıçdaroğlu ve CHP’nin hiçbir hükmü olmadığını yaşayarak göreceğiz. 

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner