Birkaç gün önce malum Metin Akpınar'ın sözleri kamuoyunda bir infial oluşturdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı işaret ederek Menderes ve Demirel örneklerini vererek darbe imasında bulundu.

Sonrasında tornistan yaparak insanların aklıyla alay edercesine "Ben böyle bir şey kastetmedim" dedi. Evet, Adnan Menderes'in Fatin Rüştü Zorlu'nun çizdiği bir dış politika hamlesinden sonra 1960 darbesinin olduğu doğruydu ama işin şu tarafı var ki, 1960 Türkiyesi'ne duyulan özlem hala bu kirli zihniyetin damarlarında geziyor ve ABD'nin istediği gibi at koşturduğu bir Türkiye hayal ediyorlar. Üstüne üstlük yersen ABD emperyalizmine karşı antiemperyalist zatlar bunlar. 

1930'lardan 2002 yılına varana dek jakoben ve snop tavırlarla azınlık kesim çoğunluğa tahakküm etmiş sonrasındaysa film değişmeye başlayınca her türlü varyasyona sarılmışlardır. İşin aslında en gerçekçi nedeni: Atatürkçülük adı altında belirli bir kesim buradan zenginlik devşirmiş bu da ellerinden alınınca kaybettikleri sosyo - ekonomik zemini yeniden kazanmak için akıllarını kaybedecek kadar saldırgan bir tavır takınmışlardır.

Seçim zamanı hatırlayın yine CHP'nin kanalı Halk TV'de Ayşenur Arslan Tuncay Özkan'a TRT Genel Müdürlüğü'ne kendisinin ne kadar yakışacağından bahsetmişti. 

Metin Akpınar'dan Müjdat Gezen'e bir zihniyetin tezahürü olanların bütün dertleri eski konforlarını kaybetmeleri ve kendinden başka birilerinin devleti yönetmesi.

İşte bu kadar da demokrat tiplerdir kendileri. Türkiye diplomaside tarihi zaferlere imza atarken onların aklında hala Amerikan yardımlarıyla geçinen bir ülke var. Ama tarihin kendi yatağına dönmek gibi bir huyu vardır. Şimdi her şey olduğu gibi akıyor ve bu da bu ülkenin ayrık otlarının zoruna gidiyor. 

serkan.ustuner@haber7.com

Twitter: sustuner