Sinan Burhan
Sinan Burhan
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Ülkü Ocakları gerekeni yaptı…

GİRİŞ 06.07.2023 GÜNCELLEME 06.07.2023 YAZARLAR

Bu günlerde İsveç’te bir kâfirin Kur’an-ı Kerim’i yakmasını konuşuyoruz. Bu ilk değil daha önce de buna benzer bir eylem yapmışlardı. İsveç Hükümeti bu eylemi ifade özgürlüğü olarak değerlendiriyor. Benzer uygulamalar başka ülkelere de yayılabilir. Bu eylemin bilinçli bir eylem olduğunu düşünüyorum. 

Bir yerlerde Siyonistler düğmeye basmış olmalı. İslam’ı hedef haline getiriyorlar. Müslümanları nefret objesi haline dönüştürmeye çalışıyorlar. Dünya üzerinde herhangi bir insanın neye inanacağına biz karar veremeyiz. Nitekim kutsal kitabımız Kafirun suresinde “ Senin dinin sana benim dinim bana” deyin diyor. İlahi emir bu. 

Öte yandan biz hiçbir dine hakaret etmeyiz. İslam kelimesi anlam olarak barış ve esenlik demektir. Tarihte dünyaya yön veren Türk İslam Devletleri hiçbir inanca baskı yapmamıştır. Balkanlar’da ortaya çıkan Fatih Sultan Mehmet’e ait kanunnamede hiç kimsenin dininden dolayı baskı altına alınmamasını salık veriyor. Batılılar bile bu fermana müzelerinde ya da kitaplarında yer veriyorlar. 

İsra Suresi 82. ayetinde Cenab-ı Allah buyuruyor ki “Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki inananlar için şifa rahmettir zalimlerin ise sadece ziyanını arttırır.”  

Ülkü Ocakları hayırlı bir eyleme imza attı. İsveç Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim’in yakılmasını protesto ettiler. Siyah çelenk bırakarak Kur’an okudular. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, İsveç Büyükelçiliği önünde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “İsveç yönetiminin Kurban Bayramı’n ilk gününde Stockholm’de bir cami önünde Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına izin vermesi, hatta yakan alçağı da korumaya alması yalnızca skandal değil bunun da ötesinde barbarlığın, vandallığın somut bir göstergesidir. Kutsal kitabımız üzerinden dinimize inançlarımıza yönelen bu menfur saldırı, batının Türk ve İslam düşmanlığının normal bir davranış biçimi haline geldiğinin en büyük göstergesidir.” Türkiye’nin etkili sivil toplum örgütlerinden olan Ülkü Ocaklarının bu tavrı değerlidir. 

Bu bağlamda, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yaptığı grup konuşmasında bu alçaklığa dikkat çekti. Bahçeli, “Kur’an’ı yakmak ifade ve düşünce özgürlüğüyle değerlendirilemez. Şunu ikazla hatırlatırım ki Kur’an-ı Kerim bir kâğıt parçası değildir. Tüm dünya ateşe verilse bile yüce kitabımızın tutuşması asla mümkün değildir. Kur’an yakan kendini yakmıştır” dedi. 

Milliyetçi ve ülkücü camianın gösterdiği bu duyarlılığı tebrik ediyorum. Son dönemde menfur bir cinayet yüzünden hedef tahtası haline getirilen “Ülkü Ocaklarının” bu eylemi milletimize moral vermiştir. Bu tür önemli sivil toplum örgütlerine ihtiyaç vardır. Yıpratılması toplumsal yapıya zarar verir. Ülkü Ocakları, ezan ve bayrak diyen bir kuruluştur. Bu ülkenin sigortasıdır. 

Sn. Devlet Bahçeli genel başkanlık görevine gelir gelmez Ülkü Ocaklarına yönelik önemli adımlar attı. Sadece sokakla anılan bir teşkilat algısını bitirdi. Bilimi, aklı, eğitimi öne çıkarttı. Öte yandan, bazı medya kuruluşları da Ülkü Ocaklarını bilerek karaladılar. Sanki eğitimle ilgileri yok havası verdiler. Yoksa bu teşkilatlar dün de bu millete hizmet ediyordu. Ancak yerli olmayan devşirme medya ve uzantıları bu ocakları karaladılar. Sonuç olarak Müslümanlar hukuk içinde tavırlarını koymalıdır. Sivil toplum örgütleri gayret göstermelidir. Bu coğrafya zor bir coğrafyadır. Düşmanı çok dostu azdır. Bundan sonra da bu ülkeye ve dinimize saldıranlar olacaktır. Biz de adam gibi tavrımızı koymaya devam edeceğiz.

YENİ AKİT

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL