Taha Akyol
Taha Akyol
ALINTI YAZAR
TÜM YAZILARI

Kemalizm, liberalizm, İslam ve sol

GİRİŞ 07.07.2008 GÜNCELLEME 07.07.2008 YAZARLAR

Özgürlükçü solcu, ateist Murat Belge’yi muhafazakârlar seviyor; Kemalistler kızıyor!

Taraf‘ta Ahmet Altan geniş dindar kitlelerle özgürlükçü solun ittifak yapmasını savunuyor. Basit bir siyasi ittifak değil, bir tür ‘dine saygılı sol’ teorisi geliştiriyor. Bunu ilk düşünen 1970’lerde Ecevit olmuştu.

Altan’ın ‘sosyolojik’ kanıtı, dindar kesimin ‘sivil’ oy davranışlarıyla bu kesimin Taraf‘a gösterdiği sempatidir. 

Liberalizm faktörü

İkincisi ve daha köklüsü, liberalizmle muhafazakârlık arasındaki ‘tarihsel blok’ duruşudur.  Kemalistler dünkü ‘köylülerin Türkiye’sinde liberalleri kolayca tasfiye etmiş, ondan sonra da entelektüel hayatımızda liberalizm adeta unutulmuştu.
Orta sınıflaşan bugünkü Türkiye’de ise, entelektüel inisiyatifin nasıl değiştiğini Radikal‘de Haluk Şahin’in CHP’yi Sosyalist Enternasyonal kongresine gitmediği için eleştiren yazısında görmek mümkün:
“Yabancıların baştan önyargılı oldukları bahanesine sığınarak susmak, kaçmak, kapanmak yalnız karşınızdakilerin işine yarar. Sizin bıraktığınız boşluğu onlar doldurur, dolduruyor da...”
Şahin’in ‘onlar’ dediği kesim, liberallerle muhafazakârlardır. Devam ediyor:
“Onlar susmuyor, saklanmıyor, kapanmıyor. Gidiyor, konuşuyor, kendi görüşlerini bıkmadan usanmadan anlatıyor. Umulmadık insanlarla ittifak kuruyor...”
Gerçekten, CHP’lilere göre, AKP’nin Sosyalist Enternasyonal’de lobi yapabilmesi, CHP’nin ise ‘kaçması’ ilginç değil mi?!

Birlikte yaşamak

İslami ve muhafazakâr kesimlere gelince... Cumhuriyet elitlerinin dilindeki “Batılı yaşam, çağdaşlık” gibi terimleri eskiden bu kitleler kendilerinin “gerici” diye aşağılanmaları olarak algılardı! Ama artık yükselen Anadolu sermayesi ve demokrasiyle görüyorlar ki, Batı’nın bir de özgürlükçü ve kalkınmacı yanı var! İşte buna sahip çıkıyorlar. Batı’nın siyasi değerlerine şüpheci bakanlar artık Kemalistlerdir!

Muhafazakârlardaki bu büyük değişim basit bir siyasi ve iktisadi çıkarcılığa indirgenemez. Sosyolojik açıdan ‘burjuvalaşma’ süreci; siyasi ve entelektüel açıdan ise serbestlik arayışı doğal olarak İslami kesimde liberalizme ve özgürlükçü sola zihni bir açılım yaratıyor.

Dün Erbakan liberalleri “Renksizler” diye aşağılardı. Halbuki Özal’dan beri muhafazakârlar artık ‘liberal’ kavramını seviyor!

Kemalistler “uyanık bekçi” psikolojiyle, bu değişimleri tuzak falan sanıyor. Değişimin şehirleşme, piyasa ekonomisi, demokrasi, dışa açılma gibi dinamiklerini bu psikoloji yüzünden doğru analiz edemiyorlar. “Susmak, kaçmak, kapanmak” gibi tepkilere kapılıyorlar.

Hepimiz şu iki maddi gerçeği içimize sindirmeliyiz:

Modernleşen toplumlar kaçınılmaz olarak orta sınıflaşır, çoğulculaşır. Artık tek fikirli, tek-tip itikatlı bir toplum hayal bile edilemez.

Kimse öbürünü tasfiye edemez. Herkesin ve ülkemizin geleceği hepimizin ‘birlikte yaşama’yı benimsemesine bağlıdır. Bunun adı demokrasidir.

Biraz sağduyu yeterlidir bunun için.

t.akyol@milliyet.com.tr

YORUMLAR 6 TÜMÜ
  • baybars can 17 yıl önce Şikayet Et
    sanayileşmenin globalleşmenin ve islamın toplumsal barış olgusunun omurgasını oluşturduğu omurga. kemalist ideolojinin hakim olduğu dönemde toplum yapısı köylü ve içine kapanık bir yapısı vardı,dünya ile fazla ilişkisi yoktu,bu yüzden tekilci ve baskıcıydı,son yıllarda sanayileşmenin getirdiği zenginlik artıkça,dünyanın çeşitli yerlerindeki çeşitliliği gördükçe çeştililiğin zenginlik getirdiğini gördükçe barışın herkesi olduğu gibi kabul etmenin semeresini gördükçe bu olacaktır,islamın getirdiği barış aanlayışı ile birleşince istikrarlı bir çoğulculaşma olmakta toplum dinamik bir yapıya kavuşmakta.
    Cevapla
  • modern müslüman 17 yıl önce Şikayet Et
    DEMOKRASİ İSLAM'LA GELİR. Çünkü İslam'da zor ve baskı yoktur, sağcı da rahat eder solcu da. Kimse kimseye karışmaz. Zaten tek tip itikatli toplum olamayacağını ALlah bize ayetlerle bildirir. Bir toplumda mümiler,kafirler, müşrikler ve tabi ki münafıklar birarada yaşar. Müminler sadece iyiliği emredip kötülükten uzaklaştırırlar ve toplumda adaleti sağlarlar.
    Cevapla
  • Ender KESİNKILIÇ 17 yıl önce Şikayet Et
    Çok doğru. M.Kmal'i kullananlar ona en büyük kötülüğü yapıyorlar...
    Cevapla
  • Mehmet Ulutürk 17 yıl önce Şikayet Et
    Hepsi. Demokrasi için liberalizm, eşitlik için sol, toplumsal barış için dine, dindara saygılı bir laiklik... Bu üçünü gören AKP'ye 0 çektirir, halkın eliyle kapattırır.
    Cevapla
  • NEJAT KARAGÖZ 17 yıl önce Şikayet Et
    AKİL BİR YAZI. Bu yazı genel olarak "Ilımlı İslam" projesini de olumlu gören bir perspektiften kaleme alınmış. Oysa,İslam'ı bir siyasal (Devlet Yönetimi) model olarak görenlerin Liberalizme de ,Demokrasiye de Kemalizme de prim vermemeleri eşyanın tabiatındandır. Sadece Toplumsal yaşamın "Ilımlılık" içerisinde devam edebilmesinin reçetesini sunanlar bu dört eğilimin bir arada yaşabayilceğine inanmakta ve buna katkı sağlamaya çalışmaktadırlar. Yani İslam'da demokrasiye yer aramak değil,demokraside İslam'a yer aramak..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle