El Salvador’un yeni devlet başkanı Nayib Bukele seçim sonrası dünya medyasına “Osmanlı torunu, Filistinli, imamın oğlu” diye servis edildi.
Oysa Bukele bir Hristiyan.
Üstelik Siyonistlerle çok yakın ilişkilere sahip biri.

El Salvador’da devlet başkanı seçilen Nayib Bukele, Filistin asıllı.
Dedesi Osmanlı kimliğiyle Orta Amerika’ya göç etmiş.

Bukele’nin dedeleri Filistinli Hristiyan.
Babası da bir Hristiyanmış.
Sonradan islamiyeti seçmiş hatta imamlık yapmış. Bukele’nin “imamın oğlu” olması buradan geliyor.

Ailesinde Ortodoks Hristiyan da var, Katolik de.
Kendisi de Hristiyan.

Elbette hangi dine mensup olduğunun hiçbir önemi yok.
Müslüman da olabilir, Hristiyan veya Yahudi de.

Neticede Filistin’de sadece Müslümanlar değil Filistinli Hristiyanlar da var.
Bukele de onlardan biri.
Ama onlardan birkaç önemli farkla ayrılıyor.

El Salvador’da seçim yapılıp, Bukele’nin seçimi kazanmasının ardından uluslararası haber ajansları, Nayib Bukele’yi “Osmanlı torunu, Filistinli imamın oğlu” diye lanse etti.

Evet bunların hepsi doğru. Osmanlı torunu ve aynı zamanda babası bir imam.
Ancak Hristiyan kimliği gibi yine uluslararası haber ajanslarının görmediği bir bilgi de var.
O da Bukele’nin Siyonistlerle çok yakın ilişkilere sahip olması.

Bukele 100 bin Filistinlinin bulunduğu El Salvador’da Filistinlilerin desteğinden çok tepkisini alan bir siyasetçi.

ABD Başkanı Trump 6 Aralık 2017’de Kudüs’ü İsrail’in başkent ilan etmesinin hemen ardından Bukele, ailesinin memleketi olan Kudüs’e ziyaret gerçekleştirdi.

Kudüs’ün o dönemki işgalci belediye başkanı Nir Barkat’la bir araya geldi. Barkat, ona Kudüs’ün İsrail başkenti olduğuna dair bir takım hediyeler verdi, rozet taktı.

Şubat 2018’deki Kudüs gezisinde Holokost anıtını ziyaret etti.

Ardından Yahudiler gibi burak (ağlama) duvarında dua etti.

Nayib Bukele seçim öncesi kendi memleketi de olan Kudüs’ün, Siyonistlerin başkenti olduğunu kabul ederek, Filistin topraklarındaki İsrail sorununda, durduğu yeri çok net gösterdi.

Filistin’de Hristiyan Filistinli olup da Filistin davasına yıllarca hizmet eden binlerce direnişçi var. Filistin Halk Kurtuluş Cephesinin kurucusu George Habaş ya da FKÖ kurucusu Mikael Aşravi ile onun kızı olan FKÖ üyesi Hanan Aşravi gibi.

Bukele ise maalesef onlar gibi bir Filistinli Hristiyan olamamış.

Kökleri Filistin olan El Salvador Devlet Başkanının Hristiyan olsun ya da Müslüman olsun fark etmez, Filistinlilere bir hayrı dokunacak bir siyasetçi olmadığı kesin.

El Salvador’da seçim sonrası manzara Brezilya’yı da anımsatmıyor değil. Birkaç ay önce ABD-İsrail’in siyasi olarak dizayn ettiği Brezilya’nın devlet başkanı seçilen Bolsonaro ile oğullarının da tıpkı Bukele gibi Kudüs gezisinde holokost anıtı ziyaretleriyle, ağlama duvarındaki ayinlerinin fotoğrafları ortaya çıkmıştı.

Zaten El Salvador gibi ABD-İsrail’in evanjelist çizgiye getirdiği aynı şekilde Siyonistler açısından hizaya soktuğu bir coğrafya olan Orta Amerika’da, Filistin’e hayrı dokunacak bir Filistinlinin devlet başkanı seçilmesi, Filistin’e destek çıkan Maduro’nun ülkesi Venezuela’ya yapılanları da hesaba katacak olursak, pek kabul edilir bir durum olmazdı.

ABD-İsrail Amerika kıtasını güneyden kuzeye siyonistleştiriyor.
Holokost anıtını ziyaret edip, ağlama duvarında dua eden, kısacası İsrail’e biat edenler Latin Amerika’da devlet başkanı oluyor.
Buna ek olarak Venezuela’da kendi kendine yemin eden Juan Guaido’nun, İsrail tarafından Maduro’nun yerine “Venezuela devlet başkanı” olarak kabul edildiğini de unutmayalım.