Bu iki kare Almanya’da PKK terör propagandası sırasında kaydedildi.
Soldaki resim Köln kentinden.
Tarih: 9 Şubat Cumartesi.
PKK teröristleri ellerinde elebaşının posterinin bulunduğu paçavraları sallıyor. Alman polisi hemen müdahale ediyor. Çünkü teröristlerin elindeki paçavra, Almanya İçişleri Bakanlığı tarafından yasaklı.

Diğer fotoğraf ise Mannheim kentinde çekildi. O da PKK terör propagandasından.
Tarih: 10 Şubat Pazar.
İlk terör gösterisinden bir gün sonra.
Bu kez teröristlerin elinde büyük bir poster var. Üzerinde ise elebaşının adı yazılı, üstelik resmi de var.
Ancak polis buna müdahale etmiyor.
Hatta Alman polisi teröristlere refakatçilik yapıyor.
Baden-Wuttemberg Eyaletinin Emniyet sözcüsü Roland Fleischer, PKK teröristlerini kast ederek, “Kürtler liderleri için gösteri yapıyor, barışçıl bir gösteri, biz de polisler olarak güvenliği sağlıyoruz” diyor.

Birer gün arayla iki Alman şehrinde iki terör propagandası.
İkisinde de PKK’lılar gösteri yapıyor.
Birine müdahale var, diğerine yok.

Neden? Çünkü Almanya 1993’ten bu yana “terör örgütü” olarak kabul ettiği PKK’nın Almanya’daki varlığını tamamen yasaklamıyor, sadece kısıtlıyor.
Şöyle izah edelim.
Alman İçişleri Bakanlığının elinde bir liste var.
Yasaklı olan PKK sembolleri kataloğu.
Gösteri olduğunda polis, terör sempatizanlarının miting alanına getirdiği flama, poster, vs gibi paçavraları kontrol ediyor, bunların hepsine “terör paçavrası” muamelesi yapmıyor.
Sadece listede yer alan yasaklıları almıyor. Geri kalanı serbest.

Örnek verecek olursak. Beyaz zeminli bir kumaşa bastırılan Öcalan görseli yasak ama farklı renkteki bir zemin kullanılmışsa, polisin elindeki yasak kataloğunda yer almadığından o paçavra serbest.

Terörist aynı terörist, elebaşı aynı elebaşı, resim aynı resim, yazı aynı yazı ama zemin renginden dolayı biri yasak, diğeri değil.

Böyle bir uygulaması var Almanların.
O nedenle PKK terör örgütü yasak olmasına yıllardır rahatlıkla barınma fırsatı bulabiliyor bu ülkede.
Kimi zaman derneklerinin adını değiştiriyorlar, kimi zaman paçavralarının rengini.
Terör propagandalarını, terör faaliyetlerini rahatlıkla yapabiliyorlar mı, elbette yapıyorlar.
Alman hukuku, onlara, kocaman bir hukuki boşluk ayırmış.
Peki Almanya’da DAİŞ teröristleri, DAİŞ’in siyah zeminli bayrağı yerine farklı renkteki bir DAİŞ bayrağıyla sokağa çıksa, ne olur?

Mesela Filistin direniş hareketi Hamas da bu ülkede yasaklı.
Hamas’ın yeşil renkteki bayrağını Almanya’da sokakta kimse elinde tutamaz.
Filistinli biri ya da Filistin davasına gönül vermiş bir aktivist, yeşil renkli Hamas bayrağı yerine farklı renkte bir bayrakla gösteri yapmaya kalksa, ne olur?
Alman polisi, PKK’lılara gösterdiği anlayışı, onlara da gösterir mi acaba?

Bir başka örnek daha verelim.
İki eyalette iki yayın evi PKK terör örgütüne ait oldukları gerekçesiyle kapatıldı.
Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer o operasyon sonrası açıklama yaptı.
PKK’nın 1993’ten bu yana Almanya’da yasak olduğuna dikkat çekti.
O yayın evlerinin PKK’yla irtibatlı olduğunu tespit ettiklerini söyledi.
Almanya’da PKK’nın 14.500 yandaşının olduğunu belirtti.
PKK’nın Almanya’daki en büyük sempatizana sahip terör örgütü olduğunu açıkladı.
İyi de sayın Alman Bakan, madem PKK ile ilgili bu kadar çok şey biliyorsunuz, tek tek PKK’lıların sayısını bile hesaplamışsınız, PKK’nın ülkenizdeki tüm faaliyetlerinden haberdarsınız, o halde neden 93’ten beri bekliyorsunuz?
Resmen terör örgütü olduğunu kabul ettiğiniz, bu çeteyi tamı tamına 26 yıldır neden barındırıyorsunuz?