Taha Dağlı
Taha Dağlı
HABER7 YAZARI

Rusya Esed'in üstünü mü çizdi?

GİRİŞ 04.03.2019 GÜNCELLEME 06.03.2019 YAZARLAR

Suriye’de Ocak ayında Hama bölgesinde rejim ordusu içerisinde iki farklı silahlı grup günlerce birbirleriyle çatıştı. Şam rejimi bünyesindeki bu çatışmalarda en az 100 kişi öldü.
REJİM İÇERİSİNDE İRAN-RUS ÇATIŞMASI
Suriye’de rejime bağlı gruplar arasındaki çatışmaların nedenine gelince.
Evet iki taraf da resmi olarak Şam’a bağlı.
Ancak biri Rusya’nın kurup desteklediği 5. Ordu karşı taraf ise İran destekli Mahir Esed’e bağlı 4. Ordu’nun birlikleriydi.

 

RUSLARIN DESTEKLEDİĞİ SURİYELİ KOMUTAN
Şam rejimine bağlı iki tugayın çatışmasında Rusya ve İran faktörleri ön plana çıkıyor.
Ordulardan biri direk Rusya tarafından oluşturuldu.
Hama’daki 5. Tugay ya da 5. Ordu deniliyor, tam olarak kullandıkları isim ise “Kaplan Güçleri”.
Bu ordunun başında Tuğgeneral Hasan Süheyl var.
Hasan Süheyl 1970 doğumlu bir asker.
2011’de başlayan Suriye iç savaşında özellikle Guta katliamlarında ön plana çıkan bir isim.
Hasan Süheyl’in en büyük özelliği Ruslarla olan irtibatı.
Şam rejiminin ordusunda Rusların etkisi yıllardır var.
Ancak Rusların Hasan Süheyl’e ayrı bir ilgi gösterdikleri kesin.
Rusya, 2015 Eylül ayından itibaren bir yandan Himeymim’deki askeri üssünü güçlendirirken, diğer yandan da Hasan Süheyl komutasındaki 5. Ordu’ya destek verdi.
HİMEYMİM’DEKİ TÖRENE ESED’İ DEĞİL ONU DAVET ETMİŞLERDİ
Hasan Süheyl’in Ruslara olan yakınlığına bir örnek verelim.
19 Ağustos 2017’de Deyrizor’daki bir çatışmanın ardından Hasan Süheyl, Rusların Suriye’deki askeri üssü olan Himeymim’e davet edildi. Rusya Genelkurmay Başkanı Gerasimov tarafından bir hatıra kılıcı ve teşekkür mektubu ile ödüllendirildi.

O gün Rus üssündeki o törene Şam rejimi adına davetli olan tek askeri yetkili Hasan Süheyl’di.
ESED’İN GİREMEDİĞİ RUS ÜSSÜNE GİRİP ÇIKABİLİYOR
Himeymim üssü Ruslar tarafından sıkı koruma altında. Öyle ki Beşar Esed bile bu üsse Rusların onayı olamadan giremez. 11 Aralık 2017’de Rusya Devlet Başkanı Putin’in Himeymim ziyaretini hatırlayacak olursak, Esed o gün orada Putin’le görüşmek için Rus subaylarından izin alıp, kameralar önünde uzun süre beklemek zorunda kalmıştı. Suriye Devlet Başkanının özel izinle girebildiği Suriye’deki bu üsse bir Rus komutanı gibi girip çıkabilen tek Suriyeli rütbelinin Hasan Süheyl olması, Rusların askeri tercihini Esed’den yana değil de bu isimden yana kullandıklarının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.

İRAN, RUSLARA KARŞI ESED’İN YANINDA
Gelelim İran’ın Suriye’deki askeri pozisyonuna. Kasım Süleymani’nin organize ettiği Şii milislerin yanı sıra Beşar Esed’in kardeşi Mahir Esed’e bağlı 4. Tugay’ın da İran’ın kontrolünde olduğu biliniyor.
Suriye Ordusunu şu iki başlıkta tanımlamak mümkün, bir tarafta Esed ailesi ve İran’ın desteklediği bir oluşum, karşı tarafta ise Ruslara bağlı Hasan Süheyl ve Kaplan Güçleri. Esed Kaplan Güçlerini tasfiye için bir dizi hamle yapsa da karşısında Rusları bulunca, bu engeli ortadan kaldırmada başarılı olamadı.
SOÇİ’Yİ KİM BOZMAYA KALKTI, KİM ENGELLEDİ?
Suriye’de Rus-İran farklılığının bir diğer göstergesi Soçi süreçleri. Rusya, 2016 Ağustos’undan itibaren Türkiye ile stratejik ortaklığı sahaya sürme ısrarında İran destekli grupların muhalefetiyle karşılaştı. Mahir Esed’e bağlı İran destekli silahlı birliklerin özellikle Soçi süreçlerini bozma girişimleri oldu. O girişimler Putin’in Şam üzerindeki baskıyı arttırmasıyla kırıldı.
RUSLARIN SURİYE’DEKİ MÜTTEFİKİ VE NİHAİ AMACI NE?
Rusya, Suriye’de hem deniz hem hava üslerini garanti altına alırken Hasan Süheyl üzerinden Şam rejiminin içerisinde de kendisine bağlı ayrı bir Suriye ordusu kurdu. Rusya problemlerin Türkiye ile ortaklaşa çözümünden yana tavır alırken karşısında ise İran’ı buldu. İran 2011’den bu yana Suriye’de hem askeri hem siyasi yatırım yaptı, bunun için maddi-manevi ciddi bedeller de ödedi. İran’la Rusya’nın Suriye yatırımlarındaki fark İran’ın Ruslar gibi sadece kendi üslerine değil bizzat Beşar Esed’e de milyonlarca dolar para aktarmasıydı.
İSRAİL-RUS TEMASININ ŞİFRELERİ
İran Devrim Muhafızlarının Komutanı Kasım Süleymani geçen hafta Beşar Esed’i apar topar alıp, İran’a götürmüştü. Dini lider Hamaney ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yapılan görüşmelerden Ruhani son anda haberdar edilmiş, İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif’e ise hiçbir şekilde haber verilmemişti. Zarif’in istifa kararında da bunun etkisi vardı.
İran, Esed’le verdiği pozla Ruslara aynı zamanda İsrail’e de bir mesaj göndermiş oldu.
Çünkü Esed’in Tahran ziyaretinin hemen sonrasında İsrail Başbakanı Netanyahu Moskova’da Putin ile bir araya geldi.
Rusya ile İran’ın Suriye’deki farklı cepheleşmelerinde gelinen son perde burasıydı.
Rusya, Suriye’de gerekirse Eylül ayında uçak düşürme krizinde karşı karşıya geldiği İsrail’le ortak hareket etmeyi de kabul edebiliyor.
İran ise bunun farkına varır varmaz, Esed’i kendi yanına çekiyor.
Bu aktörler arasında İran ile İsrail yan yana gelmiyor. Rusya ise her ikisiyle de temasta.
Ayrıca Moskova’ya göre Türkiye ile kurulan ittifaklar da İran’la Esed’in hiç hoşuna gitmiyor.
RUSLAR İÇİN ESED’İN ALTERNATİFİ VAR
Bu bağlamda Beşar Esed’in İran’la yakınlığı bir kez daha belgelenmiş oldu. Rusya ise yarın öbür gün Suriye’deki değişim sürecinde kartını Esed’den yana kullanmayacağa benziyor. Tuğgeneral Hasan Süheyl her ne kadar şu an siyasi bir figür olmasa da ileride siyasi liderlik pozisyonuna hazırlatılan bir isim. Esed’in yerini alır almaz burası bilinmiyor ama Ruslar en azından Suriye’deki tam teşekküllü bir askeri oluşumun büyük parçasını Süheyl vasıtasıyla kontrol altında tutacaklarını hesap ediyorlar.

 

 

ABD DE ESED’İ SIKIŞTIRIYOR
Bu arada ABD’nin de Beşar Esed’e yönelik baskılarını arttırdığı söyleniyor. BAE bir süre önce Şam’daki büyükelçiliğini 8 yıl aradan sonra yeniden açmıştı. ABD’nin talimatıyla büyükelçinin Şam’dan ayrıldığı öne sürülüyor.
ABD’nin ayrıca Mısır Dışişlerine “Esed’i Arap Birliğine davet etmeyin” ültimatomu verdiği biliniyor.
Irak sınırını tutan PKK terör örgütü de İran’dan Şam’a gönderilen başta doğalgaz olmak üzere hiçbir malın girişine izin verilmemesi yönünde tembihlenmiş.
Bu gelişmeleri yorumlayanlar ABD’nin Suriye’deki dönüşüm sürecinde İran kontrolünde bir rejime asla müsaade etmek istemediğine dikkat çekiyor.

 

 

 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL