Almanya’nın günlük gazetelerinden Süddeutsche Zeitung’da Cuma günü İstanbul’la ilgili bir haber yayınlandı.

Haberin başlığı şöyleydi, “İstanbul’un adı İstanbul’dur”.
Giriş cümlesi ise “Cumhurbaşkanı Erdoğan neden isim tartışmasını tetikliyor?”

İçeriğinde Başkan Erdoğan’a yönelik asılsız bir suçlama vardı.
“CHP adayı İmamoğlu hiçbir zaman Konstantinopolis ifadesini kullanıp, İstanbul yerine Konstantinopolis’in başkanı olacağını söylemedi ama Erdoğan ısrarla İmamoğlu’nun kökenini tartışmaya açıyor” ifadeleri kullanıldı.

Haberi hazırlayan gazeteci Christiane Schlötzer adlı bir kadın.
Türkiye’yi yakından takip ediyor.
Neyin ne olduğunu çok iyi bilen biri.

Yıllardır yaptığı haberlere göz atınca Osman Kavala’yı, firari Can Dündar’ı, PKK teröristlerini savunan biri olduğu hemen belli oluyor.

Dahası 17 Aralık sürecinde Pensilvanya’ya gidip FETÖ elebaşıyla röportaj yapmış bir isim.
Almanya’da son dönemde FETÖ’yle ortak yürütülen dinler arası diyalog projesini de destekleyen, FETÖ’nün propagandasını yapan haberlere imza atıyor.

Şimdi dönelim bu kadın gazetecinin İstanbul haberine.
Diyor ki, “Erdoğan İmamoğlu’nun kökenini Konstantinopolis üzerinden tartışmaya açıyor oysa İmamoğlu hiçbir zaman Konstantinopolis demedi”.

Evet İmamoğlu “ben Yunan asıllıyım, İstanbul’u Konstantinopolis yapacağım” gibi ifadeler kullanmadı.
Onun yerine bu sözleri Yunan medyası söyledi.
Yunan gazeteleri, İmamoğlu için “Konstantinopolis’i fetheden Yunanlı” diye manşet attı.
Yunan gazeteciler İmamoğlu’nun kökeninin Pontus olduğunu söyledi.
O kazanırsa İstanbul’un Konstantinopolis olacağı hayallerine kapılan Rumlar da oldu.
Hatta Ermeni lobisi ANCA bile “İstanbul’u yeniden Konstantinopolis yap” diye kampanya başlattı.

Yunan medyası neden böyle yaptı?
Çünkü CHP adayını iyi tanıyorlar.
Eski başbakanları Papandreu’ya “vefa ödülü” veren, Rum katil Makaryos’un heykelini diken kişinin kim olduğunu çok iyi biliyorlar.

Sonra ne oldu?
Yunan gazetelerinde çıkan tüm bu iddialar CHP adayına soruldu.
CHP adayı ne yaptı?
Yunanistan’la, Rumlarla, Konstantinopolis’le ilgili soruların sorulmasına bile müsaade etmedi.
Hiç birisine cevap vermedi.
Soruyu soranları azarladı, Yunan gazetelerinde çıkan haberleri konuşanlara hakaretler yağdırdı.

Alman gazeteci CHP adayının bu yaptıklarından tek kelime bahsetmedi.
Sanki Türkiye’de durduk yere CHP adayıyla ilgili suni bir Konstantinopolis gündemi oluşturuluyormuş gibi Başkan Erdoğan’ı suçladı. Bambaşka bir fotoğraf ortaya koydu.

Bunu yaparken CHP adayını da bir güzel temize çıkardı, “İmamoğlu Konstantinopolis falan demedi ki siz nereden uyduruyorsunuz bunları” havasında çok temiz bir operasyon gazeteciliğine imza attı.

Bu haber gazetede Almanca yayınlandı.
Türkiye’de Türkçe yayın yapan ve hatta BBC, Amerika’nın sesi ve France 24’le birlikte Türkiye’de ortak yayına geçen Alman yayın organı DW de, bu operasyon haberini Türkçeleştirip, servis etti.