Hepsi birden 'Suriyeli savunucusu' oluverdi
Türkiye sınır kapılarını açtı.
Birileri de harekete geçti.
"Hani ensar-muhacir politikanıza ne oldu?" diyorlar.
"Bu bir insanlık ayıbıdır, utanın" diyorlar.
Bunu söyleyenler 2011’den bu yana Türkiye’nin misafir ettiği Suriyelilere nefret kusanlar.
Ama şimdi hepsi "Suriyeli savunucusu" oluverdi.
Oysa gerçek, onların aksettirdiği gibi kesinlikle değil.
Türkiye 2015’de AB ile bir anlaşma yaptı.
Türkiye o anlaşma gereği, Avrupa’ya gitmek isteyen Suriyeli olsun ya da başka bir ülke vatandaşı olsun, tüm göçmenlerin geçişini engellemekle mesuldü.
Buna da 5 yıl boyunca harfiyen uydu.
Ama AB, anlaşmanın kendi tarafındaki yükümlülüklerin hiç birini yerine getirmedi.
Ne 6 milyar Euro’yu verdi, ne müzakereler için yeni fasıllar açtı ne de vize muafiyetini uyguladı.
Gelinen noktada Türkiye "madem siz uymuyorsunuz benden bu kadar" diyerek, kapıları açtı.
Kaldı ki sınır kapılarına gidenler Türkiye’de kalmak isteyen Suriyeliler değil.
Yani Suriyelileri zorla göndermek gibi bir durum asla yok.
Bu ülkede yüz binlerce göçmen Avrupa hayali kuruyor.
Türkiye’de düzen kuranların dışında Avrupa ülkelerinde akrabaları olan, o ülkelere gitme arzusu taşıyan göçmenlerden bahsediyoruz.
İşte onların önündeki engel kaldırılmış oldu sadece.
Gitmek isteyene "kapı orada" deniliyor, kalmak isteyeni ise zorla gönderen yok.
Ama bu gerçeği ısrarla göz ardı edenler var.
Türkiye’nin bu hamleyle bir insanlık trajedisi başlattığını söylüyorlar, "hani Suriyeliler kardeşinizdi" diyorlar.
Tek kelimeyle "yuh" demek lazım.
İnsanlık trajedisini ortaya çıkaranlar o insanları sınır kapısında gaz bombalarıyla püskürtmeye çalışan Yunanistan’dır.
Yunanistan sınırda bekleyen kalabalığa saldırıyor, onları ölüme terk ediyor.
Oysa o insanlar, "biz Avrupa’ya gitmek istiyoruz" diye bas bas bağırıyorlar.
Dertleri Türkiye’de kalmak değil.
Zaten sınır kapısı açıldı diye hepsi büyük sevinçle koştura koştura Edirne’ye gittiler.
Ama Yunanistan, kapılarını kapattı, sınırına gelenlere saldırdı.
Yunanistan ilk durak.
Oraya varabilseler, diğer ülke sınırlarında benzerini yaşayacaklar.
Bunun örneğini 2015’te aylarca gördük.
Bu gerçekleri hiçe sayıp, hala "Suriyelileri göndermeye utanmıyor musunuz" diyen kim varsa, aynaya bakıp önce kendinden utansın.