Ruslar, Moskova’daki zirveden 4 gün sonra bir görüntüyü dolaşıma soktu.
Montajlanmış o videoda hedef Başkan Erdoğan ve Türk heyetiydi.
Özetle “Erdoğan, Putin’in kapısında 2 dakika bekletiliyor” diyen, bir itibar suikastıydı.

Peki Ruslar bu videoyu montajlayıp, neden yayına verdiler?
Çok açık konuşalım, Ruslar Moskova zirvesinden umduklarını alamadılar o nedenle bir kinle kara propagandaya başladılar.
Yoksa alacağını almış bir adam, öyle bir videoya neden ihtiyaç duysun ki?

Moskova’daki zirve 5 Mart günü yapıldı.
Başkan Erdoğan ile Türk heyeti, Putin’le görüşmenin yapılacağı kapının önüne geldi.
Videoya göre Erdoğan burada tam 2 dakika bekletildi.
Yani Ruslar, “Putin, Erdoğan’ı kapıda böyle bekletti” diye hava bastı.

Videoya dikkat edince genel kamera planlarının yanı sıra aynı planların bir de yakınlaştırılmış hallerinin olduğu gözlerden kaçmadı.
Bu montaj hilesiyle videonun süresi iki katına çıkarılmıştı.
Bir başka deyişle 1 dakikalık bekleme süresi varsa 2 dakikaymış gibi gösteriliyordu.

Olabilir, devlet başkanları konuk gittikleri yerlerde beklemek durumunda kalabilirler.

Mesela İsrail Başbakanı Netanyahu, 2017’de Londra’da İngiltere Başbakanı Teresa May’le yapmayı planladığı görüşme öncesi Başbakanlık ofisi önünde kapıda dakikalarca ayakta dikilmiş, gazetecilere el sallayarak durumu kurtarmaya çalışmıştı.

Putin’in de randevularına sadık biri olmadığını söyleyebiliriz. Putin bunu Merkel de dahil onlarca lidere daha önce yapmıştı, hem de çoğunu en az 3 dakika bekletmişti.

Ama hiç birinin görüntüleri servis edilmemişti.
Başkan Erdoğan’ın ziyareti sırasındaki çekilen görüntüler ise montajlanıp, süre uzatıldıktan sonra bizzat Rusya Federal Devlet Televizyonu Rossiya 1 adlı kanal tarafından yayınlandı.

Direk söyleyelim, bu kanal Putin’den izinsiz çizgi film bile yayınlayamaz.
Yani o video bizzat Putin’in bilgisi dahilinde servis edilmiştir.

Peki Putin bunu neden yaptı?
Çünkü zirvede istediğini alamadı.

Geçtiğimiz Cumartesi günü Ülke TV’deki Uluslararası Gündem adlı programda konuğum Sabah gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu’ydu.
Haşmet abi yayından önce bir fotoğraf karesini gönderdi.
Putin’le Erdoğan’ın zirve sonrası objektiflere yansıyan bir pozundan ibaretti o kare.

Yayında da o fotoğrafı yorumladı, “Putin’in yüzüne bakarsanız, anlaşma falan olmamış” dedi.
“Putin burada ‘hiçbir konuda ikna edemedim, hele ki İdlib konusunda Erdoğan’ı hiç ikna edemedim’ diyor, bakış bundan ibaret” yorumunu yaptı.
Babaoğlu, o karedeki Erdoğan’ın yüz ifadesinin ise “ben söyleyeceklerimi söyledim, ne halleri varsa görsünler” bakışı olduğuna dikkat çekti.

Özetle Moskova’da bir mutabakat çıktı.
Ama Putin’in umduğu gibi asla değil.
Belli ki Putin bir şeyleri dayatmaya çalıştı.
Ama Başkan Erdoğan pek oralı olmadı.

Neticede Putin öfkelendi, 4 gün sonra montajlı bir bekletme videosuyla İdlib meselesinde masada atamadığı golü, televizyonda atmaya kalktı.
O masada umduğunu almış olan bir adam, böyle montaj işlerine neden tenezzül etsin ki?

Moskova zirvesinden kim ne kazandı derseniz.
Türkiye’nin elinde öyle ya da böyle Fırat Kalkanına dahil edilebilecek düzeyde bir İdlib haritası var.
Rusların ise kafası karışık.

Çünkü içinde bulundukları kaos ortamı sadece İdlib’le sınırlı değil.
Suriye’nin tamamında sıkıntıları var.
Ve muhatapları da sadece Türkiye değil.
Büyük bir güven sorunu yaşadıkları İran var, direk gerginlik yaşadıkları ABD ve İngiltere var.

Suriye dışında Libya’da, genel olarak Akdeniz’de, Bulgaristan’da, Romanya’da, Ukrayna’da, Kırım’da, Gürcistan’da, Karadeniz’in tamamında problemleri var.
NATO burunlarının dibinde Polonya’ya 50 bin asker yığmış, tatbikata başlıyor. Ruslar buna fena halde kafayı takıyor.
Suudi Arabistan petrol fiyatlarını düşürmüş, Rus Rublesi ağır darbe almış, Rusya’daki ekonomik şartlar günden güne ağırlaşıyor.

Dışarıyı bırakın Putin’in kafası kendi ülkesinde de karışık.
2024 sonrasına hazırlanırken, anayasayı değiştirmeye çalışıyor, Nisan’da referandum yapacak, Moskova’daki muhalifler içten içe kaynıyor.

Elbette Rusya’yı küçümseyemeyiz, büyük bir küresel güç.
Ama Rusya’yı gözümüzde büyütürken de, montaj setinde kurgulanmış “itibar suikastı” videosu üzerinden Türkiye’nin gücünü de asla ve asla küçümseyemeyiz.