Sınırda İsrail modeli uygulanabilir mi?
Burnumuzun dibinde PKK’ya giden silah yüklü tırları vurmak mı yoksa kontrol noktaları oluşturup, terör konvoylarını durdurmak mı, sınırımızda terörle mücadele için bu seçeneklerden birine mecbur kalacak mıyız?
TSK 2016’dan bu yana Suriye’de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı; Irak’ta ise Pençe-Kartal, Pençe-Kaplan harekatlarıyla DAEŞ ve PKK-PYD’ye yönelik harekatlar gerçekleştirdi.
Terör tehdidi ise devam ediyor.
Son dönemde Irak’ın kuzeyinden Suriye’ye geçen ve PKK-YPG’ye gönderilen silah yüklü tırların sayısı arttı.
Bir başka ülkeden diğerine yasa dışı silah sevkiyatı sadece Türkiye’ye yönelik bir tehdit değil.
Biz Suriye’nin kuzeyinden bahsediyoruz.
Bir de güney tarafı var.
Orada da Lübnan’dan Suriye’ye yıllarca silah gönderildiğini görüyoruz.
Lübnan’daki Hizbullah ile Suriye’de Esed rejimi dolayısıyla İran destekli milis grupları arasında yoğun silah trafiği oldu yıllarca.
İsrail burnunun dibindeki bu hareketliliğe sessiz kalmadı.
2011 sonrası yüzlerce kez Hizbullah veya İran konvoylarına nokta atışlarla müdahale etti.
Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin, aynı şeyi Türkiye’nin de yapması gerektiğini savundu.
Yani İsrail, nasıl Lübnan-Suriye arasındaki silah trafiğini hedef alıyorsa, Türkiye’nin de Irak’tan Suriye’ye giden terör konvoylarını bombalaması gerektiğini söyledi.
Böyle bir durum hiç kuşkusuz Türkiye ile ABD arasındaki mevcut gerginliği ucu açık şekilde arttıracaktır. Belki sahada bir çatışma riskini de doğurabilir.
Emekli Kurmay Albay Ünal Atabay, tırların bombalanması yerine durdurulması gerektiği yönünde alternatif bir çözüm önerisinde bulundu.
Atabay’a göre Irak’ın kuzeyi ile Suriye’nin kuzeyi arasındaki sınır hattında kontrol mekanizmaları oluşturulmalı, belli başlı sınır kapıları var, bu kapıların özellikle Irak tarafında kurulacak denetim noktaları ile Irak’tan Suriye’ye giden silah yüklü tırlar, kontrol altına alınabilir.
PKK tırlarının vurulması yerine durdurulması, alternatif bir terörle mücadele yöntemi olabilir.
Üstelik caydırıcı bir unsur olarak da fayda sağlayacaktır.
Tabi bu da kolay bir durum değil.
Ama Irak’taki resmi muhataplarla bu konu üzerine bir uzlaşma sağlanabilir.
Ünal Atabay, terör konvoylarına yönelik hamlenin Suriye ve Irak’taki terör harekatlarından bir farkının olmadığını vurguluyor.
Türkiye Suriye ve Irak’ta nasıl meşru müdafaa hakkını kullanarak askeri harekatlar gerçekleştiriyorsa, söz konusu silah yüklü tırlara yönelik de benzer bir müdahalede bulunabilir.
Pekin ve Atabay’ın bu önerilerinin dışında sınırımızda bize yönelik silahlı terör yapılanmalarının belini kıracak bir plan daha var. O da Sincar operasyonu.
Belli ki önümüzdeki süreçte Biden yönetiminin Irak ve Suriye’deki Amerikan askeri varlığını arttırmasıyla, Irak-Suriye arasındaki silah trafiği daha da yoğunlaşacak.
Burada da Irak’ın Sincar bölgesinin stratejik önemi daha da artmış olacak.
Çünkü Sincar dağı, Irak’tan Suriye’nin kuzeyine geçişlerde önemli bir üstünlük sağlayan mevki. Ve orası PKK ile İran destekli Haşdi Şabi militanlarının işgali altında.
Türkiye’nin Gara’dan sonra Sincar’a yönelik bir müdahalesi gündemde.
Sincar dağı terörden temizlenirse, o zaman söz konusu silah yüklü tırların Suriye’nin kuzeyinde PKK-PYD’ye ulaştırılmasının önü de ciddi biçimde kesilecektir.
-
mahmut 3 yıl önce Şikayet EtTırların bombalanmasını geçtim öyle bir ihtimal yok ki tırların durdurulması da geçici bir çözüm olur. Bir şekilde bunu da meşru bir zemine oturtup sevkiyata devam ederler. Sincar'a operasyon yapılıp güzergah kesilebilir ama bunu da davul zurna çalarak yapmaya kalkarsak işte o zaman abd bizden önce sincar'a konuşlanır. Ki çoğu operasyonumuzu zaten bu şekilde herkese duyurarak yapıyoruz. Yakın zamanda bu sevkiyatlara bir çözüm getirelebileceğini öngörmüyorum. 4 yBeğen
-
pelin 3 yıl önce Şikayet EtMike Pence'in deli olduğunu söylüyorlardı, buna inanmadım ... ama şimdi inanıyorum..ülkesini demokratlara Teslim ettikten sonra sayesinde bütün problemler oluşmaya başladı yeniden..Beğen