ABD Başbanı Joe Biden’ın sloganlarından biri demokrasi.
Biden Beyaz Saray’a çıktığından beri Myanmar, Haiti, Rusya ve son olarak Gürcistan karıştı.
Hepsine de “demokrasi” vurgusu yapıldı, demokratik sokak hareketleri desteklendi.

Myanmar’daki darbe ile Haiti’deki darbe girişimi Çin ile ABD rekabetinin bir sonucuydu.
Alakasız iki coğrafyada bulunan bu ülkelerden Myanmar’da Çin’in işine yarayan bir darbe oldu, Biden yönetimi darbeyi sert dille kınadı. Sonrasında sokak hareketleri başladı, darbe karşıtları hala direnişte, destekleyen ise ABD.

Haiti’de ise ABD yanlısı yönetime darbe girişimi oldu, darbe püskürtüldü.
Yönetim destekçileriyle muhalifler sokaklarda.
ABD yönetim yanlılarının eylemlerine arka çıkıyor.
Karşı tarafta ise hükümeti Tayvan’la yaptığı ticari anlaşmalardan dolayı ABD emperyalizmiyle suçlayan kitli var. Haiti ABD için de Çin için de önemli bir ülke ve ikisinin rekabet alanı olmasından dolayı siyasi kriz ve kaosun giderek arttığı yer haline geliyor.

Rusya’da muhalif lider Navalny zehirlendikten sonra tedavi görüp Moskova’ya döndü.
Daha yola çıkmadan biliyordu ki, uçaktan indiği an tutuklanacak.
Öyle de oldu.
Sonra destekçilerini sokağa çağırdı.
Haftalarca eylemler yapıldı, binlerce kişi göz altına alındı.
ABD yönetimi ilk andan itibaren Navalny ve destekçilerinin yanında saf tuttu, Rusya’ya demokrasi çağrıları yapıldı.

Son olarak Gürcistan’da karışıklık yaşandı.
Muhalefet lideri tutuklandı. Başbakan buna tepki için istifa etti.
ABD Dışişleri hemen açıklama yapıp, Gürcistan’da anti demokratik yöntemleri kınadı.
Gürcistan ABD’nin Rusya ile karşı karşıya geldiği ülke olarak dikkat çekiyor.
Tutuklanan muhalif lider Nika Melia Rusya karşıtı.
Hakkında 2019’dan kalma tutuklama kararı vardı, kefaleti ödese tutuklanmayacaktı ama ödemedi, tutuklanmayı tercih etti. Gürcistan ilerleyen günlerde biraz daha hareketlenebilir. Dikkatle izlenmesi gereken bir yer.

ABD yönetimi rekabet içine girdiği Çin’le, Rusya’yla alakalı olan bu ülkelerde demokrasi havarisi kesilmiş durumda.
Ama Avrupa’nın göbeğinde bir ülke var ki, sokakları Moskova’dan, Tiflis’ten farksız olmasına rağmen başta Biden yönetimi olmak üzere AB üyesi ülkelerin hiç birinin dikkatini çekmedi, çekemedi.

Orası İspanya.
2017’de katalanlar, bağımsız referandumu kararı almış, oy sandıkları yerle bir edilmiş, özerk yönetimin tüm üst düzey kadrosu dahil yüzlerce kişi tutuklanmıştı. AB, sessiz kalmamış ama demokrasi isteyen halkı değil İspanya hükümetinin yanında durmuştu.

Şimdi yine karıştı İspanya. Katalan bir şarkıcı terörü övdüğü iddiasıyla tutuklandı, binlerce kişi tam 9 gündür sokaklarda eylem yapıyor, demokrasi istiyoruz diye bağırıyor ama duyan yok.
Şarkıcının katalan olması sokağa çıkanların ona destek vermesi, İspanya’da ayrılıkçı algıyı doruğa çıkarınca, hükümet ve polisin refleksi sert müdahale oldu.
Ancak taa Myanmar sokaklarındaki “demokrasi istiyoruz” sesini duyup, taa Tiflis sokaklarında “adalet istiyoruz” sesini duyup, ortalığı ayağa kaldıran ABD yönetimi, Avrupa’nın ortasında Barselona sokaklarında yaşananlara kulaklarını tıkadı.