Taha Dağlı
Taha Dağlı
HABER7 YAZARI

Türkiye'ye ihtiyaç duydukları 2 hayati konu

GİRİŞ 25.03.2021 GÜNCELLEME 26.03.2021 YAZARLAR

Bir süredir esen o çok şiddetli soğuk rüzgar dalgası kısmen olsa da duruldu, hem AB’den hem de ABD’nin yeni yönetiminden Türkiye’ye sıcak mesajlar var. AB için öncelik göçmen mutabakatı, ABD için ise Rusya’ya yönelik çevreleme politikasında Türkiye’nin rolüne duyulan gereksinim.

HDP’ye kapatılma davasının açılması, teröre destek veren Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve İstanbul sözleşmesinden çıkma kararı, tüm bunlar peş peşe olunca, bir süredir devam eden görüş ayrılıklarını da hesaba katarak, Batı ile Türkiye arasındaki gerilimin tavan yapacağı düşünülüyordu.

Ama olmadı.
AB’nin orta düzeyli tepkisi, Biden’ın “olmazsa olmaz” reaksiyonu dışında Türkiye ile Batı ilişkilerini daha da zedeleyici delikler açılmadı.

Neden?
Tek cevabı var.
ABD ile AB’nin pragmatik oluşları.
Mevcut ortamda Türkiye’ye belki daha önce olmadığı kadar böylesine yoğun bir şekilde ihtiyaç duymaları.
Bu aşamada Türkiye’yi kaybetmeyi göze alamamaları.

Duygusal davranmıyorlar aksine kendi menfaatlerini önceliyorlar, bunu yaparken de Türkiye’ye ihtiyaçları var. Çünkü kendi çıkarları, Türkiye ile iyi ilişkiden geçiyor.

Avrupa Birliği, liderler zirvesi öncesi açık çağrıda bulundu, 16 Mart 2016’da imzalanan göçmen mutabakatının devam edilmesini istedi.
Suriye’den veya başka bir ülkeden Avrupa kapılarına göçmen dayanmasına tahammülleri yok.
2015 yaz aylarında yaşanan korkulu rüyanın bir daha tekrarlanmasını asla istemiyorlar.
Bunu engelleyen tek güç Türkiye.
O nedenle Türkiye ile iyi geçinmek zorunda olduklarını biliyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Merkel ve İtalya Başbakanı Draghi ile yaptığı görüşmelerde de göçmen mutabakatı gündemdeydi.
Ankara, bu talepleri olumsuz karşılamadı.
Ama şartlarını daha doğrusu kendi taleplerini ortaya koymaktan da geri durmadı.

Göçmen mutabakatı devam edebilir ama 2015’de 20 yılı dolan ve Türkiye’yi eşit şekilde ortak yapması için güncellenmesi şart olan gümrük birliği anlaşması raftaydı. Türkiye gümrük birliği anlaşmasının Türkiye’yi de eşit şekilde ortak yapacak olan güncellenmenin gerekliliğini vurguladı.
Bunun yanı sıra göçmen mutabakatına karşılık vize muafiyeti ve yeni müzakere fasıllarının açılmasının elzem olduğu hatırlatıldı.

AB ile Türkiye arasındaki bir diğer sorun, Doğu Akdeniz ve Yunanistan.
Türkiye bu konuda da Yunanistan’ın dizginlenmesini istedi.

Zirve öncesi yaptırım meselesi masadan çekilmişti. AB tehdit kozu olarak yaptırım konusunu gündemde tutmaya gayret gösteriyor. Doğu Akdeniz konusunda bir sorun çıkar ve yaptırım tehdidi masaya gelirse bunun çok ciddi bir başlık içermeyeceği de aşikar.

Tüm bu karşılıklı menfaat bağına rağmen AB, Türkiye’ye sıcak mesajlar vermesine rağmen Türkiye raporunda Türkiye karşıtı maddeler ve eleştiriler de olacak, buna da kesin gözüyle bakılıyor.
Ne de olsa Türkiye ile AB arasındaki buzlar tamamen erimedi. Sadece karşılıklı çıkar ilişkisine dayanan bir bağ var ortada.

ABD’ye gelince. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, hafta içi yapılan NATO zirvesi öncesi Türkiye’ye parmak sallamayı bıraktı, görüş ayrılıklarına rağmen Türkiye ile yakın ilişkiler gerektiğine vurgu yaptı.
Türkiye ile ABD’nin yeni yönetimi arasındaki ilk yüz yüze temas da sağlandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşı Blinken ile Brüksel’de bir araya geldi. Görüşme oldukça sıcak geçti.

Neden?
Çünkü Soğuk Savaş dönemine geri dönülüyor.
NATO zirvesinde açıkça Rusya tehdit ilan edildi.
Moskova buna “Nato ile işbirliğini sonlandırdık artık Soğuk Savaş başlıyor” mesajıyla yanıt verdi.
Böyle bir ortamda ABD, Türkiye’yi daha da fazla Rusya’nın yanına itmeyi göze alamıyor.
Çünkü bu durum kendi menfaatlerine aykırı.

Bilhassa Afganistan’ı Rusya’ya bırakmak istemiyorlar. Taliban’la müzakere sürecini Türkiye üzerinden sonuca bağlamayı düşünüyorlar. Bir bakıma Türkiye’nin Afganistan üzerindeki etkisinden faydalanmayı amaçlıyorlar.

Her ne kadar kriz başlıkları çözülmese de, görüş ayrılıkları uzun süre daha devam edecek olsa da hem AB hem de ABD ile Türkiye’nin ilişkileri, ister çıkar ilişkisi isten kazan-kazan bağlamı deyin, bir şekilde devam edecek, son yaşananlar, bunu net bir şekilde gösteriyor.

YORUMLAR 1
  • halil 3 yıl önce Şikayet Et
    on numara diline sağlık
    Cevapla