Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi istifa etti, yerine başkan yardımcısı Hasan Turan seçildi.

Türkmeneli’ndeki bu değişim, Irak’taki Türkmenlerden çok Türkiye’deki bir kesimin acayip ilgisini çekti. Iraklı Türkmenler değil ama onlar bu değişimi, komplo teorileri, hakaretler ve akıl almaz  suçlamalar eşliğinde bir anda Türkiye gündemine oturttu.

Irak’taki Türkmenler kendi aralarında bir seçim yaptı.
Bu durum Türkiye’de siyasi bir kavgaya meze edildi.

Kim yaptı bunu?
Kerkük’e belki de hayatlarında bir kere bile gitmemiş olanlar yaptı.
Oturdukları yerden ahkam kesenler yaptı.

Irak Türkmen Cephesinin başkanlığından istifa eden Erşat Salihi’yi kahraman ilan ettiler.
Yerine başkan seçilen, başkan yardımcısı Hasan Turan’ı ise hain ilan ettiler.

Salihi’nin istifasına inanmadılar.
Kendi iradesiyle değil Ankara’nın baskısıyla görevden alındığını ve bunun bir darbe olduğu iddiasını ortaya attılar. 
Oysa Salihi bizzat kendisi açıkladı, istifasını. Irak Parlamentosundaki milletvekilliği görevinin de Türkmeneli’ndeki siyasi faaliyetlerinin de devam edeceğini vurguladı.

O kesim, Salihi’yi darbe kurbanı ilan edip, yerine başkan seçilen Hasan Turan’a akla hayale gelmez iftiralarla saldırdı.
Hasan Turan’ın hem ihvanı müsilimin yani Müslüman kardeşler üyesi olduğunu hem de Barzani’ci olduğunu söylediler.
Hasan Turan’ın bir büyük Ortadoğu projesinin bir parçası olduğunu iddia ettiler.
İşin içine Papa’yı katanlar da oldu, Papa’nın ziyareti sonrası Hasan Turan’ın Irak Türkmen Cephesinin başkanlığına seçilmesinin, Erdoğan’ın bir planı olduğunu öne sürdüler.

Peki kim bunlar? Irak’taki Türkmenlerin siyasi tercihlerini, Türkiye’de kendi siyasi kavgalarına meze etmeye kalkan, Kerkük’ten, Türkmeneli’nden bihaber sözüm ona milliyetçiler, kim?

Geçtiğimiz haftalarda Erşat Salihi, Ankara’ya geldiğinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı ziyaret etmişti. Olabilir edebilir tabi ki, Erşat Bey yıllarca Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmiş bir liderdir. Ne var yani Ankara büyükşehir belediye başkanını ziyaret ettiyse?

Erşat Salihi’nin o ziyaret sonrası Devlet Bahçeli tarafından ipinin çekildiğini yumurtladılar.
Böylece ağızlarındaki baklayı çıkarmış oldular.
Aynı zamanda kim olduklarını da deşifre etmiş oldular.
MHP lideri Devlet Bahçeli ile problemi olan Cumhur İttifakı ile problemi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı olan kitle, Erşat Salihi üzerinden linç kampanyası başlattılar.

Kim olduklarını artık biliyoruz.
HDP’yle iş tutan, HDP’nin PKK ile aynı olduğunu dile getiremeyen sözüm ona ülkücüler, sözüm ona Türk milliyetçileri, Irak Türkmen Cephesinin yeni lideri Hasan Turan’ı Barzani’ci, Kürt dostu diye suçluyor.

Gelelim istifanın nedenine?
Irak Türkmenlerinin önde gelen isimlerinden biriyle konuştum. Çok net bir şey söyledi, Erşat bey mesaisinin büyük bölümünü Bağdat’ta parlamentoda geçirecek. Türkmen milletvekili olarak Bağdat’ta ki siyasi faaliyetlere daha fazla zaman ayıracak çünkü bu çok önemli, neticede bir bakanlık kazandılar, bu kazanımların korunması gerek, o nedenle Bağdat Parlamentosu boş bırakılmamalı. Hasan Turan da milletvekili ama o ITC Başkanı olarak Türkmeneli’ne biraz daha fazla ağırlık verecek. Yani bir görev paylaşımı söz konusu.

Erşat beyin istifaya zorlanması gibi bir durum söz konusu olamaz.
Yıllarca Türkiye’nin desteğini yeterli derecede alamamaktan dertli olan ve belki de bu konuda son derece haklı olan Irak Türkmenlerinin böyle bir baskıya boyun eğmeleri akla uygun gelmiyor.
Zaten onlar bu meseleyi çok daha fazla tartışmıyor.

Sonuçta yeni başkan, partinin yıllardır başkan yardımcılığını yürüten Hasan Turan’dı ve seçimle iş başına geldi. Yani sözüm ona Türk milliyetçilerinin iddia ettiği gibi Ankara’dan zembille gönderilmedi.

Öte yandan Hasan Turan’ın ihvan üyesi olduğu aynı zamanda Barzani’nin dostu olduğu palavrasını ortaya atanlara da bir çift söz söylemek gerek. Irak Türkmenleri siyasi olarak içlerinde farklı görüşten isimleri, grupları barındırıyor. Kürtlere yakın olan da var İran’a yakın olan da. Ama Barzani’nin dostu diye etiketlenmek farklı bir şey. Böyleyse yeni ITC başkanı Kerkük’ten vazgeçip, Türkmen şehri Kerkük’ü Kürtlere kendi eliyle teslim etmeli. Böyle bir işi yapan ise Türkmen olamaz, Irak Türkmen Cephesinin başkanı ise asla olamaz. Yani iddia külliyen yalandır.

Erşat Bey’e gelince. O da İran’a yakınlıkla suçlanıyor. Haşdi Şabi dostu olmakla itham ediliyor.
Daha önce defalarca Haşdi Şabi’nin Türkmenlerden oluşan tugay komutanıyla görüştü.
Çünkü Haşdi Şabi’ye bağlı bir Türkmen kolunun kurulmasında ve özellikle Şii Türkmenlerin yanı sıra az da olsa sembolik de olsa Sünni Türkmenlerin de o silahlı yapıya dahil edilmesinde payı var.

Haşdi Şabi’nin Hristiyanlardan, Kürtlerden oluşan grupları olduğu gibi Türkmenlerden oluşan yaklaşık 7 bin kişilik bir kolu var. Sistani’ye bağlı, onun fetvasına uyan bir grup.  Neticede Şii Türkmenler. İran’la da yakınlıkları bulunuyor. Salihi ise onları desteklemekle suçlanıyor.
Bu Salihi’nin İrancı olduğunu göstermez. Neticede Haşdi Şabi, Şii’dir ve PKK terör örgütüyle kol koladır. Ama Erşat Salihi, sahipsiz Türkmenlerin siyasi ve silahlı anlamda Irak’taki kaotik ortamda boş bırakılmamaları için belki de zorunlu olarak böyle bir opsiyonu değerlendirdi.

Sözüm ona milliyetçilerin tezviratlarını bir kenara bırakacak olursak, Türkmeneli’nin aslında Türkiye’ye daha fazla ihtiyaç duyduğunu da söylemeliyiz.
Bugün ITC’den istifa eden Erşat Salihi’nin Haşdi Şabi’nin Türkmen kolunu öven sözleri gündeme geliyorsa, Türkmeneli’ni İran’ın kucağına bırakmamalıyız. Irak Türkmenlerinin çoğunluğu Sünni olduğu gibi içlerinde Şii’ler de var. Ama onlar Türk. Mezhepçilik nedir yıllardır bilmediler. Eğer orayı başı boş bırakırsak İran, o boşluğu doldurur. Sonra bir bakmışız Irak Türkmenleri bile bölünmüş.
Bu anlamda yeni başkan Hasan Turan’a da büyük iş düşüyor.